Öncelikle ilk sorunuza hızlıca yanıt vermek gerekirse devlet kavramı ile anayasa kavramları oldukça farklıdır ve bir devletin ve hatta bir hukuk sisteminin kurulmuş olması bir anayasayı zorunlu kılmaz. Örneğin bir hukuk devleti olan Birleşik Krallık'ta yazılı bir anayasa yoktur. Bu, ülkenin kanunlarını ya da hukuk sistemini sakatlayan bir durum değildir. Birleşik Krallık kanunları üzerinde, uyulması zorunlu somut yazılı tek bir metin bulunmamaktadır. Ancak "common law" denen mahkeme- üst mahkeme kararları- kanunlar ve doktrin metinleri ve uluslarası anlaşmalar bütünü mevcuttur ve bu bizim anladığımız anlamda anayasa kavramına karşılık gelmektedir. Dolayısı ile Anayasal bir devlet olan Birleşik Krallığın bir anayasası yoktur.
Ayrıca ülkenin yönetim biçimi uyarınca da anayasaya ihtiyaç duyulmayabilir. Örneğin Suudi Arabistan mutlak monarşi ile yönetilmektedir, ülkede şeri hukuk uygulanmaktadır ve bir anayasası yoktur. 1992 senesinde benimsenen genel bir yasa bulunmakla beraber bu metinde ülke anayasasının "sınırsız gücün sahibi olan Allah'ın kitabı" Yani Kuran-ı Kerim olarak belirtildiği görülmektedir. [1]
Neden bir anayasaya gereksinim duyulmaktadır?
Anayasayı önemli yapan nedenler nelerdir? Anayasalar;
a. Kamu adına karar almaya yetkili mekanizmalarının kamu görüşünü adil olarak temsil edilmesini temin etme
b. kuvvet mekanizmalarının hizmet ettiği topluma karşı sorumluluklarını belirleme
c. devlet gücünün nerede bittiğinin belirlenmesi ve eşitlik, adalet ve insan onurunun korunması ve geliştirilebilmesi için bireylerin hak ve özgürlüklerinin tanımlanması ve bunların garanti altına alınması
bakımından önem arz etmektedir. [4]
Bir ülkenin anayasasına bakılarak bireylerin sahip olduğu hak ve özgürlükler ve bunların nasıl korunduğu, ülkenin hukuk sisteminin genel çerçevesi yani ülkenin hangi kanun ve prensiplerle yönetildiği, devlet kurumlarının- yargı ve tüm diğer organların güçleri ve bunların sınırları, devlet ve birey ilişkisinin prensiplerini görebiliriz. Anayasaya bir ülkenin yönetiminin kimlik kartı demek sanırım çok abartılı olmayacaktır.
Bu nedenle de bir vatandaşın devlet işleyişini- kendi hak ve özgürlüklerini ve kendine karşı yönetim gücüne sahip organların yetki alanları ve yetkilerinin sınırlarını açıkça görebilmesi ve gerektiğinde bunlara karşı itiraz etmesi için hayati önem taşıyan metinlerdir. Anayasa en temel ve en üst yasadır. Ülkenin tüm mevzuatının buna uygun olması ve tüm kurumlarının buna uygun hareket etmesi zorunludur.
Bu nedenle de hemen hemen tüm hukuk devletlerinin anayasası vardır
Osmanlı Devletindeki ilk anayasal metinler Tanzimat ve Islahat fermanları ve sened-i ittifaktır. Ancak bu metinler anayasal çalışmalar olmakla beraber tam olarak anayasa niteliğini haiz değillerdi. Bu nedenle ilk anayasa 1876 tarihli Kanuni Esasi'dir. Bununla beraber Kanun-i Esası, bir anayasadan beklenecek bir çok unsuru içermektedir. Zira yasama ve yürütme organları ve yetkileri tanımlanmamıştır. Bu anayasa uygulanamadan yürürlükten kalkmıştır.
İkinci ayanasa 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye'dir. Ulusal egemenlik ilk kez kabul edilmiştir. Ancak bireysel özgürlükler ve kuvvetler ayrılığı söz konusu değildir. [5]
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasası 20 Nisan 1924 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce kabul edilmştir. 1921 tarihli anayasaya benzer şekilde güçler birliği ilkesi devam etmekle beraber yürütme yetkisi cumhurbaşkanı ve bakanlar kuruluna verilmiştir. Meclisin hükümeti denetleme ve düşürme yetkileri vardı. Bu anlamda parlementer sistemin adımları atılmıştır. Meclisin bazı yargısal yetkilerinin bulunması (yasaları yorumlamak) ve yasa koymanın sınırlarının belirlenmemiş olması meclisin üstün tutulması geleneğini devam ettirmiştir. Bu da kişisel hak ve özgürlüklerin somut ve net olarak tesis edilerek güvence altına alınmasını engellemiştir. [6]
1961 Anaysasası ilk defa halk oylaması ile kabul edilen anaysadır. İlk kez parlementer sisteme geçilmiştir meclisin üstünlüğü terk edilmiştir. Yasama ve yürütmenin yetkileri daraltılmış, Anayasa Mahkemesi kurulmuş böylece meclisin kabul ettiği yasaların Anayasal denetiminin yapılması mekanizması tesis edilmiştir. Tam yargı bağımsızlığı sağlanmıştır. Kişinin temel hak ve özgürlükleri Anayasa ile güvenceye alınmıştır. Ayrıca bu hakların ancak kanun ile sınırlanabileceği ve bu sınırlamanın da anayasanın ruhuna uygun olması gerektiği düzenlenmiştir. Son derece özgürlükçü olan bu anayasa 1982ye kadar yürürlükte kalmıştır.[7]
Malum olduğu üzere geçekleşen askeri darbe neticesinde 1982 Anayasası yürürlüğe girmiştir. 1982 anayasası en çok değişikle maruz kalan anayasa olmuş (21 kez değişmiş) ve 1961 anayasasının aksine bireysel özgürlüklerden ziyade devlet otoritesinin güçlendirilmesine odaklanmıştır.
Halihazırda halen 1982 anayasası yürürlükte olup en son 2017 tarihli referandum neticesinde 18 madde değişikliğe uğramış ve parlementer sistem terk edilerek cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmiştir.
226 görüntülenme