Müslüman arkadaşlarım, kuranda yazdığından dolayı suların karışmadığını ve bilimin, yanlışlanabilir olduğu için bana inanmıyorlar. Modern bilimin kabul ettiği bir tez veya makale var mıdır. Bu gerçeği onlara nasıl kabul ettirebilirim?
Denizlerin birbirine karıştığı bizzat gözlemlenmiş bir olay. Karışmıyor denilenlerde bile. Dolayısı ile bunda pek karşıtlık yapılabilecek bir olay yok aslında. Yanlışlanabilirlik ilkesi var evet. "Ama yanlışlanabilir, o yüzden kabul edemem." argümanı sadece bir bahane, bir kaçma yöntemi.
"Kütleçekimi gibi bir yasanın bile yanlışlama yöntemi var, o zaman onu da mı kabul etmeyeceksin?" gibi sorularla yaklaşabilirsiniz. Ardından: "Denizlerin karıştığı bizzat gözlemlenmiş bir gerçektir. Karışmıyor denilenlerde bile. Eğer karışmadığını iddia ediyorsan bu olağanüstü bir iddiadır ve olağanüstü kanıt gerektirir. Bizzat karıştığı gözlemlenen bu gözlemi sen yanlışlamalısın. Yoksa sadece inancın yüzünden bu bilimsel gerçekten kaçıyorsan 'inancının bilimsel gerçekle çeliştiğini ama bundan kaçtığını' söylemiş olursun. Hem bilimde böyle bir kaçma olamaz, hem de bunu yaparsan kendi inancına da hakaret etmiş olursun, şimdi biraz cesur davran ve bu bilimsel gerçekten kaçma." diyebilirsiniz. Ayrıca şu üç durumu da hatırlatabilirsiniz. Ben bunu evrimi inancı yüzünden reddedenlere de yazıyorum.
Eğer bir bilimsel gözlem/gerçek ve bir inanç varsa yapılabilecek üç durum vardır:
1-) İnancınızı bilime göre tekrar yorumlarsınız.
2-) İnancınızın bilimsel gerçeklerle uyuşmadığını düşünür, inancınızı değiştirirsiniz.
3-) Bilimsel gerçeğin inancınıza uymadığını düşünür ama inancınızı değiştirecek cesaretiniz olmadığı için bilimsel gerçeği reddedersiniz.
Bazıları cesur davranıyor, 1 veya 2. yöntemi seçiyor. Bazıları ise bilimsel gerçeklerden kaçıp "Ama bu bilimsel gerçeği kabul edemem, inancıma aykırı bana ne ya, yanacaksınız, sizi gidi yalancılar hepsi benim inancımı değiştirmek için oyun!" diyerek bilimsel gerçeklerden kaçıyor.
Zamanında inancı yüzünden dünyanın şeklinin yuvarlak olduğunu söyleyene de aynen böyle yapmışlardı. (Herhangi bir din belirtmiyorum, olmuş olaylar bunlar.) bunun İnancını değiştirmek için değişmek için oyun olduğunu, dünya yuvarlak diyenin Tanrı'ya karşı geldiğini, yanacağını söylemişlerdi, bilimsel gerçeklerden kaçtılar, korktular, siz böyle yapmayın, yeter.
İlkin şunu söyliyeyim bilimin deneysel olanina guveniriz. Mesela ucaklara, gemilere, trene guvenerek bineriz. Ama bilim bu kadarla kalmaz daha ileri konulari da calisir. Mesela Newtona göre yerçemi vardir(lise seviyesi bilim), ama Einsteine gore yercekimi yok uzay zaman egrileri vardir(Doktora seviyesi bilim). Mesela enerji yoktan var olmaz(lise seviyesi bilim), isin asli enerji pekala da cok da guzel yoktan var oluyor, buna kuantum dalgalanmasi denir(Doktora seviyesi bilim). Artik enerji yoktan var olamaz tanri yoktur gibi cumlelere bu cevabi verebilirsiniz. Yani bilim kesinliksizlikten beslendigi icin bilimi kendi inanclarimiza uygun hale getirmek istersek bilim bu sekle girebilecek esnekliktedir ve bu duruma kendimizi sokmak hiç hoş olmayan bir durumdur. (Bu paragraf size itafen degil bu cevabi okuyacak diger dostlarimiza, sizin bilime sarilip dogruyu aramaniz cok cok hosuma gitti:) )
Gelelim sizin sorunuza. Arapçada büyük su kütlelerine deniz denir. Mesela Musa alayhisselamin denizleri yarilma olayi Nil nehri de olabilir. Gollere, denizlere tatli tuzlu farketmez su birikintisi eger buyukse bunun adi arapcada denizdir.
Senin sorunun cevabi basit bir ilkokul bilgisidir. Ozkutleleri farkli maddeler her zaman karismaz. Ben olaya ozkutle olarak baktim belki daha molekuler boyutta baska aciklamalar da yapilabilir.
Bogazda iki yonlu akintinin olmasi: Alt ve üst akinti yani iki denizden biri alttan biri ustten geciyor. Ingilizce seviyenizi bilmedigim icin ders kaynagi gonderiyorum. Dilerim isinizi gorur. Ha bir de Cebeli Tarikta denizlerin karistigina dagir bir yazi okudum iyi de neden o zaman akdenizin tuz orani ile Atlas okyanusunun tuz orani esitlenemiyor. Ya da neden Hala karadenizin tuz orani Marmaranin yarisi kadar, karadenizi nehirler besliyorsa marmarayi da koca Ege denizi destekliyor demek ki hersey homojen karisamiyor. Sonradan yavas yavas karisyor olabilir ama bu karisimlarin olmamasi deniz canlilarinin cesitliligini de artiriyor. Mesela tatki su baligi var deniz baligi var bir de nehrin denize dokuldugu yerde tatli su baliklari var. Tatli su nehre hemen karisamiyor, eline kasik alir karistirirsan tabiki karisir. Yani ruzgar zamanla biraz olsun karistirir.