Salgın başında da izah edildiği üzere, bir salgının yayılıp yayılmayacağını belirleyen temel sayıya temel bulaşıcılık/üreme sayısı adı verilmektedir. Bu sayı, hiçbir önlem alınmadığı ve henüz popülasyonun pratik olarak tamamı salgına açık olduğu zaman (yani hiçbir spesifik bağışıklık yokken) olarak tanımlanır. Bu sayı:
- Hastalığın yayılabildiği süre dilimine (enfeksiyöz periyot),
- Kişiler arası temas miktarına,
- Temas sırasında virüsün bulaşma riskine
bağlı olarak değişir.
Ancak salgın yoluna devam edip, hastalığı atlatanlar belli bir bağışıklığa erişip, maske gibi önlemler alınıp, aşılar/ilaçlar geliştirildikçe ve virüsün mutasyon ve seçilim yoluyla evrimleşmesine bağlı olarak bu bulaşma oranı da kademeli olarak ve zamana bağlı olarak değişir. Bu durumdaki üreme sayısına efektif üreme sayısı denir veya olarak bilinir. Genel olarak bu sayı:
- Bağışıklık edinmiş kişi yüzdesine,
- Ölen popülasyon yüzdesine,
- Sosyal mesafe ve maske gibi önlemlerin alınma düzeyine
bağlı olarak değişir. Ve bu iki sayı arasındaki ilişki, temel olarak şu şekilde ifade edilir:
Burada , aşı veya hastalığı atlatma yoluyla bağışıklık edinmiş kişilerin, hastalığa yakalanabilir olan popülasyona oranıdır. Dolayısıyla arttıkça, de küçülür. , değer olarak 1'in altına düştüğünde, salgın artık büyüyememeye ve hatta küçülmeye başlar. , değer olarak 1'in üzerinde kaldığı müddetçe salgın da büyümeye devam eder.
Delta İşleri Nasıl Değiştirdi?
İşte bu temel bilgiler üzerine, Delta varyantının yarattığı sorunu daha net bir şekilde görebiliriz:
- İlk olarak tanıştığımız, "vahşi tip" SARS-CoV-2 virüsünün bulaşıcılığı, yaygın bir şekilde raporlandığı üzere 2-3 arasıydı.
- Alfa varyantının bulaşıcılığı 4-5 arasıydı.
- Delta varyantının bulaşıcılığı 5-9 arası.
Yani Delta varyantının bulaştığı her 1 kişi, ortalamada artık 5-9 kişiyi hasta ediyor, 2-3 kişiyi değil. Bu da efektif üreme sayısını arttırıyor. Efektif üreme sayısının artmasının yarattığı ana problem ise, eğer ki sürü bağışıklığına () erişilecekse, aşılar veya hastalığı atlatma yoluyla erişilmesi gereken bağışıklık oranını artıyor olması.
Bu iki sayı arasındaki ilişki de temel olarak şu şekilde ifade ediliyor: . Yani üreme sayısı arttıkça, sürü bağışıklığı için gerekli aşılanma miktarı artıyor. Bu formül üzerinden hesaplama yaparsak:
- Delta-öncesi durumda %67 civarı aşılanma gerekiyordu.
- Delta nedeniyle aşılanması gereken popülasyon oranı %90 üzerine çıktı.
Aşı kararsızlığı ve aşı dağıtımındaki sorunlar düşünüldüğünde bu, büyük bir problem yaratmaktadır.
Son olarak, evrimleşen bir virüs, aşı etkililiği () azaltabilmektedir. Delta öncesi dönemde %90-95 arası ölçülen aşı etkililiği, Delta varyantından sonra %70-85 arasına düşmüştür. Yani eskiden, aşısız gruptaki her 100 vaka için aşılı grupta sadece 5-10 hasta görmeyi beklerken, şimdi 25-30 hasta görmekteyiz. Bu, halen muazzam bir koruyuculuk oranı, ancak virüsü durduramazsak ve evrimi devam ederse, yeni aşılara ihtiyaç olacağını ve aşılanma oranlarını çok daha fazla arttırmayı gerektireceğini gösteriyor.
Bunu, matematiksel olarak şu şekilde ifade etmekteyiz:
- Delta-öncesi dönemde efektif üreme katsayısı: iken,
- Delta nedeniyle bu sayı: düzeyine çıkmıştır.
Yani Delta-öncesi dönemde popülasyonun %70'i (0.70 oradan gelmektedir) aşılandığında salgın neredeyse durma noktasına gelirken, yeni varyant nedeniyle aşılanma oranları %70 olsa bile salgın hızla büyümektedir.
İşte bu nedenle birçok ülkede "aşılara rağmen" salgın büyümektedir. Bu, aşıların çalışmamasından değil, aşılama ve diğer önlemlerin yeterli hız ve katılıkta alınamamasından ötürü virüsün evrimleşmesine bağlı olarak hedef tahtasının da sürekli uzaklaşıyor olmasındandır.
Buna rağmen, bu salgınların patlak verdiği her ülkede aşılılar arası hastalığa yakalanma, hastanelik olma ve ölme riski aşısızlara göre kat kat düşüktür. Dolayısıyla salgını durdurmak için aşılar yeterli olmasaydı bile (yani maske ve mesafe gibi ek yöntemler gerekiyor olsa bile), bu şartlar altında aşılıların sağlık durumu aşısızlardan kat kat daha iyi olacaktır. Bu nedenle aşılanma sadece sürü bağışıklığı için değil, bireysel sağlık için de bariz faydalı olan seçenektir.