Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Yusuf İğın
Üye
2

Coğrafya seçim sonuçlarını etkiler mi?

Türkiye’de özellikle aşırı dağlık bölgelerde belli partiler kazanırken ova bölgelerde başka parti kazanıyor. Denize kıyısı olan bölgelerde ise, özellikle Akdeniz’e kıyısı olan ilkerde başka bir parti kazanıyor. Coğrafyanın bir etkisi mi söz konusu?
240 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Mustafa Merthan Merdoğlu
Araştırmacı

İyi günler. Evrim Ağacı'nın konuya ilişkin çok güzel bir videosu var:

Videoda biyolojik anlamda evrimin bir bölgenin kaderini nasıl belirlediği anlatılıyor. Ve bildiğimiz gibi biyolojik, sosyolojik, psikolojik vb. her anlamda evrim dediğimiz mekanizma çevresel koşullarla yakından ilişkilidir. Ve bu mekanizma da siyasi kampanyaların düzenlenmesini pekâlâ belirleyebilir. Örneğin X bölgesine adaylığını koymuş A ve B partileri çeşitli siyasi kampanyalar yürütüyorlar ve bu kampanyalarla halk tarafından sempati oyunun çoğunluğunu toplayan parti kazanıyor. Sempati oyu kazanmak ise o bölgenin sosyolojisini ve gelişim imkânlarını ve dolayısıyla halkın ihtiyaçlarını iyi tespit edebilmekle alâkalı.

Siyaset, toplumla bireysel olmayan bir ilişki kurmayı hedefler. Ancak siyasiler çoğunlukla sempati kazanmak için bu ilişkiyi bireyselmiş gibi gösterirler ve sanki olması gereken buymuş gibi yansıtırlar. X siyasetçisinin Y siyasetçisini politik olmayan özel hayatındaki tercihleri yüzünden halk önünde yermesinin sebebi budur. Bir belediye seçiminde her ne kadar mevzu bahis olması gereken bugün ve yakın gelecek olsa da toplumsal ön yargılar geçmişe sıkı köklerle bağlıdırlar. Bu da siyasilerin, rakip partinin veya ideolojilerinin geçmişini karalaması suretiyle "kirli siyaset" yapmakta bir beis görmemesi ile sonuçlanır.

Tüm Reklamları Kapat

Geçmişte bir siyasetçi o bölgenin üzerine "güneş gibi" doğmuştur ve çoğunluğun takdirini ve sempatisini kazanmıştır. Hangi coğrafyada olursa olsun toplumsal olarak kabul görmüş bir liderden vazgeçmek insan toplulukları için kolay değildir. Değişim vaat eden siyasetçi sıkıntılı bölgeye adımını attığında "ben bu ideolojiye sahibim ve dolayısıyla sizin iyiliğinizi düşünüyorum" demez. "Ben sizin iyiliğinizi düşünüyorum ve ideolojim bu" der. Kabul gördükten sonra ideoloji ile alâkasız eylemlerde bulunsa bile birkaç güzel hizmet yaptıysa o bölgenin zihnindeki o ideolojiyi olumlu anlamda besler. Seneler sonra değişim isteyen rakip siyasetçi geldiğinde eğer halkın zihnindeki bu "iyi" ideolojinin zıddı bir ideolojiye sahipse "kötü" kabul edilir.

Doğu Anadoluda bir şehirdeki A Partisi Belediye Başkanı bir sonraki seçim döneminde tekrar kazanabilmek için rakibi olan B Partisinin kendi yönetiminden iyi bir yönetim sergileyemeceğini seçmene kanıtlamalıdır. Bunun içinse somut örneğe ihtiyacı vardır. Mesela Ege Bölgesinde B Partisinin yönetiminde olan belediyenin hizmetindeki eksiklikleri örnek olarak verebilir. Bununla da kalmayıp B Partisine oy veren halkın yaşam tarzının kabul edilemez olduğu fikrini seçmene aşılayarak kendisine oy verilmesini bir çeşit vatanseverlik ve gelenek bekçiliği olarak dikte edebilir.

Dolayısıyla, Bauman'ın da Sosyolojik Düşünmek kitabında belirttiği gibi kurulmaya çalışılan bir iç grupta birliği sağlayabilmek ve/veya koruyabilmek için karalanacak bir dış grubun icat edilmesi pratik olarak bir zorunluluktur.

Dış grup, tam da iç grubun kendi hayali zıddıdır ve iç grubun özkimliği, tutarlılığı, kendi içindeki dayanışması ve duygusal güvenliği için ona ihtiyacı vardır. İç grubun ihtiyaçları çerçevesinde işbirliğine hazır olmak adeta bir karşıt ile işbirliğini reddetmenin gerekçesidir. Böyle bir grup yoksa bile, kendi sınırlarını çizmek ve korumak için, kendi içinde sadakati ve işbirliğini temin etmek için bir düşman varsayması gereken grubun tutarlılığı ve bütünlüğü aşkına icat edilecektir. (Bauman, 2017: 58)

Eğer düşünülen iç grupta dayanışmanın kurulması bir dış gruba karşı düşmanlığın vazedilmesi ve uygulanması eşliğinde yürütülmüyorsa, büyük ölçekli bir iç gruba sadakat aşılama yönünde hiçbir çabanın başarı şansı yoktur. (a.g.e: 63-64)

Kaynaklar

  1. Z. Bauman. (2021). Sosyolojik Düşünmek. ISBN: 978-975-539-196-0. Yayınevi: Ayrıntı Yayınları. sf: 58-63-64.
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close