Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Anonim
Anonim Üye 31 Ekim 2 Cevap
3

Bu kadar üzerine düşünülmeye değer şey varken neden insan odağı hep maddeler ve dış görünüş üzerinde? Materyalizm gerçekten bu kadar önemli mi?

442 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 31 Ekim

İnsanın maddeye ve dış görünüşe bu kadar odaklanması, aslında kimliğimizin fiziksel dünya ile kurduğu bağın karmaşıklığından kaynaklanıyor. Nesneler, kıyafetler ya da yaşadığımız yerler sadece “şey” olmaktan çok, kim olduğumuzu ifade etmemize yardımcı olan araçlar. Hem kendimizi tanımlıyoruz hem de diğerleriyle iletişim kuruyoruz; kıyafetlerimizden tutun evlerimize kadar her şey, aidiyet hissettiğimiz o “ortak gerçekliği” bize somut bir şekilde yaşatıyor ve insanları bir arada tutuyor.

Bilim ve felsefede materyalizm neden bu kadar güçlü? Çünkü gözlemlenebilen ve ölçülebilen bilgiye duyulan güven tarihsel bir süreçte köklü bir yer edindi. Newton ve Laplace gibi isimlerin mekanik evren tasarımı her şeyin kontrol edilebilir ve öngörülebilir olduğu bir evren algısı yarattı. Ama kuantum mekaniği ve karmaşıklık teorisi gibi modern bilimsel gelişmeler dünyanın aslında çok daha belirsiz ve çok katmanlı olduğunu gösterdi. Buna rağmen materyalizm, deneyimlerimizi fiziksel bir temele oturtmaya devam ediyor; görünür olanın ötesini anlamak için elimizde güçlü bir dayanak oluşturuyor.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. University of Cambridge. Living In A Material World: Why 'Things' Matter. (18 Ekim 2017). Alındığı Tarih: 31 Ekim 2024. Alındığı Yer: University of Cambridge | Arşiv Bağlantısı
  2. K. Schlegel-O'Brien. Materialism Matters: The Role Of Philosophy In Science - Advanced Science News. (20 Şubat 2024). Alındığı Tarih: 31 Ekim 2024. Alındığı Yer: Advanced Science News | Arşiv Bağlantısı
7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 31 Ekim

Öznesi biz olmayana neden kafa yoralım ki!

(Sevgili Boba Tron: Lütfen sonuna kadar oku emi)

İnsan meraklıdır, soru sorar. Sorularının sınırı yoktur ve fakat doğrudan ya da dolaylı bütün sorularının son noktada varacağı yer kendi öznesidir. Yoksa doğrudan ya da dolaylı öznesi olmayacağı şeye neden kafa yorsun ki?

Tüm Reklamları Kapat

İnsanın bugüne kadar üzerine düşünülmeye değer denilip düşünmediği HEMEN HEMEN hiç bir şey yoktur. Fakat cevap veremediği çok şey var. Ve yine fakat nereye el atsa, hangi yola girse, hangi yöntemi denese, hangi soruyu sorup hangisine cevap verse ve nicesi se… dönüp dolaşıp hep aynı mecraya akmıştır: Varlık mecrası…

Haliyle varlık da somut, maddi temelli ( biz özge, “Tanrı”yı bile bize benzeten, biz gibi düşündürten ve bizcil davranma erdemleri ile donatan bir tür) olunca; önce maddeyi yani varlığı önceleyen materyalizm de temel ve haklı çıkış noktamız olmaya NAMZET (aday) oldu.

Allah var, burada onun hiçbir suçu yok ve fakat biz her bilimsel gelişme sonrası hep aynı ortak mecrada buluşunca, haliyle Materyalizm: “madem kapı benim, o halde eğilerek buyurup geçin.” deme ihtiyacı duymuştur. Olay bundan ibarettir. Ki materyalizm; her şeyin yegane sebebinin madde olduğunu, maddenin dışında zihinsel ve doğaüstü hiçbir gücün bulunmadığını kabul eden felsefi görüştür.

Ancak kimi uyanıklar ve sırf kendilerinin her tür söylem ve eyleminin faturasını bu doğa yasasına kesmeye kalkışıp kendilerini aklama derdine düşünce, başka birileri “öyle yağma olmaz” diyerek bu mefhuma bir ekleme daha yapma ihtiyacı duymuştur. Yeni eklemenin adı Diyalektik materyalizmdir.

Tüm Reklamları Kapat

Diyalektik materyalizm; devre dışı kalan ilahi güçlerin yerine yine ilahi vasıflarla maddeyi ikame edemeyiz der. Doğada ve evrende, madde veya enerji olarak , stabil, sadece etkiyen hiçbir güç yoktur. Doğaya ve evrene içkin her şey karşılıklı etkileşim içindedir. Bu etkileşim aynı zamanda zıtların birliğini ve çelişkisini aynı anda barındırır. Tıpkı mıknatıs ve bünyesinde aynı anda barındırdığı artı ve eksi gibi tüm maddi hareketlerin oluşumunu ve gelişimini de buna bağlar.

Bunu toplumsal alana da, karşıtların birliği ve çatışması temelinde ve gelişmenin tek motoru olarak ve başına Tarihsel kavramını ekleyerek Tarihsel ve diyalektik materyalizm olarak uyarlar.

Soruya dönersek; Maddi bir evrende bütün yasalar bu maddi gerçekliğe göre işler, bu maddi gerçeklikten etkilenir ve bu maddi gerçekliğe etki eder. Haliyle insan, yaşadığı doğa ve tabi olduğu evren maddi olunca, her olayın, olgunun, sürecin, muhakemenin ve buna dayalı inşa süreci ile tarihsel sürecin ve tabi olduğu tüm alanların öznesi madde olur. Kurabiyenin, bisküvinin, makarnanın, kekin, ekmeğin vb.’nin her ne kadar farklı görünse de özü itibarıyla hamur ve dolayısı ile tahıl kökenli olmaları ve onlara içkin son değerlendirmede bunun dikkate alınmasının kaçınılmazlığı gibi.

Ancak sorudan anladığım kadarı ile ifadede geçen ve rahatsız olunan şey maddi olanın kendisi değil maddiyat. Dolayısı ile burada artık muhatabımız materyalizm değil, her değeri nesneleştirip insanları kendilerine ve birbirlerine yabancılaştıran kapitalizmdir.

Ki kapitalizm; gölgesini dahi satamadığı ağacı kesen sistemin adıdır. En önemli argümanı “çıkar için her yol mubahtır” argümanıdır ve tüm değerlerin alınır satılır olduğuna kanidir.

Kapitalizmde Nasreddin Hocanın kürkü esastır kendisi değil. İnsan değerleri ile değil varlıkları ile tartılır. Zaten emek sömürüsü üzerine kurulu bir sistemden başka bir şey beklenemez. Bu sistem varlığını sürdürebilmek için, onu tüm yoz, insana ve doğaya düşman değerleri ile kabullenecek insanı yaratmak zorundadır. Bunun aracı yozlaşma, bir adım sonrası yabancılaşma ve ötesi çürümedir.

Bana kalırsa bu tuzağa düşene hiçbir beklenti içine girmeden el uzatıp onu bu bataktan çıkarmak ve insanın özüne yaraşır bizcil alana çekmek gerekir. Israrla da bu alanda kalmak isteyeni de itmek…

Kaybedeceğimiz tek şey; geleceğe mahsup ve sürekli bizi meşgul eden huzursuzluk ve mutsuzluktur. Ya o kişiyi kazanırsak: Artı bir oluruz…Umutsuzluk yasak…

7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close