Objektif bir gözle inceleyelim. Hemen hemen semavi dinlerin tümünde insan mükemmel yaratılmıştır. Bu yüzden eksikleri kusurları olamaz. Fakat insanın sadece görünür ışığı algılayıp başka dalga boylarını algılayamamasını bir kusurdan saymazlar. Hemen hemen ilk çatışma insan mükemmeliğinden çıkıyor.
İkinci çatışma dinlere göre insan tek seferde yaratılmıştır. Evrimi savunanlar ise bilindiği üzere canlıların türleşme ve çok uzun süreler yoluyla ilk atadan geldiğini düşünür. Aslında burda dindar insanları ben de anlamıyorum. Kuran-ı kerim "insanı çamurdan yaratmaya başladı" diyor. Burda bahsedilen et, kemik, kan falan da değil. Suda bir yaşamdan var olma bildiğin. Hatta arapça anoloji falan değilse bildiğin abiyogenez bu. Kesinlikle bunu anlatıyor diyemem çünkü Arapça bilmiyorum o kadar.
Üçüncü çatışma teist insanların neden-sonuç çizgisini takip etmemesidir. Örneğin "gözlerimiz, kulaklarımız gibi organlar nasıl tam doğa ile uyumlu?" diye sorarlar. Bu sonuçlardan tekrar sonuç çıkarmak gibi bir şey. Oysa doğada ışığa duyarlı envai çeşit şey var. Olamaz gibi bir durum yok. Örneğin güneş paneli var ışığa duyarlı. Hadi güneş paneli saçma bir örnek olsun. Ama ışığa duyarlı bir hücre oluşma ihtimali hiç de zayıf bir ihtimal değil. Özetle sonuçları değerlendirip insan-doğa nedenbu kadar uyumlu diyerek şaşırıyorlar. Oysa buz tabakasının altında oluşan kapalı bir ekosistemde canlılar gözlere ihtiyaç duymadan evrimleşmişler. Bedenimizin doğayla bukadar uyumlu olması bir neden değil, binlerce yıllık bir evrimin sonucudur.
Başka bir neden ise evrimbilimcilerin kesinlikle dini kitapları referans almaması dini kesimlerin bilimle çatışmasına neden oluyor.
Oysa bilim taraf tutmaz, bir kesimin öğretileri ile uyuşmuyor diye deney ve gözlemlerinin bulgularını gözardı etmez. Öyle olsa idi Çağrı bey bütün Türkiye'de tepki çeken yaz saati uygulaması ile ilgili bilimsel bulguların bizim zannettiğimiz gibi olmadığı ile ilgili video çekmezdi. Bu aslında Çağrı bey'in bilimi kullanarak evrimi savunmadığını da gösterir. Bilim ideal koşullarda fikirleri savunmaz körü körüne. Aksine deney ve gözlem bulguları çürütülmeye çalışılır. Varsa bir hata ortaya çıkar. Yoksa bundan güçlenerek çıkar.
Ve asıl mevzu çürütmeye çalışıyorlar çünkü teori kelimesini günlük hayatta kullanıldığı haliyle "ortaya atılan fikir" anlamında kullanıyorlar. Oysa bilimsel terminolojide teori bu değil. Evrim gerçektir, teori ise evrimin nasıl oluyor'unu açıklamaya çalışır. Yoksa evrimin gerçek olup olmadığı hakkında bir şüphe yok. Bunu anlamak istemiyorlar inatla.