Evrim ile bi şekilde uğraşan insanların safsata veya komplo teorisi olarak inandığı paranormal olaylarda bizimle aynı habitatta yaşayan, tıpkı bizim gibi evrimleşmiş, medeniyet sahibi olmuş, birbiriyle iletişim kurup sosyalleşebilen çoğu zaman insanlarla temas kurmayıp, kendi halinde yaşayabilen toplumlara dönüşmüş bir tür canlı olamaz mı? Bir yaşam türünün var olabilmesi, bizim onu keşfetmemizle mi ilintili? Bu varsayım vampirler, periler, cinler gibi hikayeleri de kabul etmek olmaz mı?
Göremesek de "bizim göremediğimiz" karadelikleri bile bilimsel gözlemlerle gözleyebiliyoruz. Gözümüzün göremediği birçok canlıyı bile hayalinize gelmeyecek yöntemlerle gözleyebiliyoruz. Etkilerini gözleyebiliyoruz. Kastettiğiniz şey, bilimsel gözlemlerle bile gözlemleyemeyeceğimiz varlıklar ise "Var mı? Bilmiyoruz." Ama var olduklarını düşünmek için hiçbir veri, bulgu ya da kanıt yok. (Youtube videoları vs kanıt değildir.) Evet; kanıtın olmaması, o şeyin olmadığını göstermez. Yani kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir. Ama varlığın kanıtı hiç değildir.
Bu şuna benziyor: Sizin yanınızda görünmez bir ejder olduğunu iddia ediyorum ve diyorum ki bu ejder görünmüyor. Üzerine boya sürmekten ayak izlerini görmek için yere un serpmeye, algılayıcılarla test etmekten binbir türlü yönteme kadar deniyorsunuz ama bu ejder hiçbir bilimsel yöntem ile gözlenmeyen bir ejder.
Peki, ısısız alev püskürten, görünmez, cisimsiz, havada uçan bir ejder ile aslında hiç var olmayan bir ejder arasında ne fark var? İsterseniz inanabilirsiniz ama bilimsel olarak ispat yükü, böyle bir varlığı iddia edenin omzundadır. O şeyin kesin olarak var olmadığını ispatlayamam ama o şeyin var olduğunu düşünmeme sebep olacak hiçbir veri, bulgu, kanıt yoksa bu hipotezi reddedebilirim. "Delil olmadan iddia edilen şey, delil olmadan reddedilebilir." Yani inanabilirim de inanmayabilirim de. İnanmıyorsam bir kenara koyarım bu hipotezi, eğer veriler gelirse bu veriler ışığında görüş değiştirebilirim.
Bu çok düşük bir olasılık.
İnsanlık, 21 yy itibari ile ulaştığı hem sosyal, kültürel, siyasi hem de bilimsel ve teknolojik gelişmişlik seviyesi ile, yaşadığı yuva olan bu dünyayı çok yüksek oranda kayıt ve kontrol altına almış durumda. Elbette dünyaya tümüyle hâkim değiliz ama en azından kendi hayatiyetimizi sürdürdüğü kısmına yüksek oranda hâkimiz. Bilimsel olarak dünyadaki tüm yaşamın karbon temelli olduğunu biliyoruz. Tespit edilmiş milyonlarca tür içerisinde bu temel bilgiye aykırı tek bir canlıya rastlamadık. Varlıklarından haberimizin olmadığı, gözle görünmeyen akıllı canlılar varsa da onları tespit edebilecek çok sayıda teknolojiye sahibiz. Radyo dalgalarından tutun da uzaydaki bir derecenin milyonda biri kadar küçük sıcaklık farklılıklarını, ışığın oldukça ince ayrıntısındaki kaymalarını, elektriksel dalgalanma ya da aktarımları, bir çok şeyi teknolojik olarak tespit edebiliyoruz. Var olabilecek başka canlılar varsa da onlarla kesişen hiç bir noktamız yoktur demektir, bu nedenle de onların varlığını göz ardı edebiliriz neticede. Ama temel bilimsel bakışla elimizde sıradışı hiç bir tespit, açıklanamayan bir bulgu vs. de olmadığına göre böyle bir beklentide olamayız. "Kesinlikle yok" diyemeyiz ama bu fikirde olacak bir bulgu ve veri yok. Vampir, peri, cin vs. gibi varlıkların varlığına da inanmamız için bir gerekçemiz de söz konusu değil.