İnsan beyni yapısal olarak birçok gelişmiş hayvan beyniyle neredeyse aynı sistematik yapılanmayı gösterir. Ve insan beyni birçok diğer hayvan beyninden ebatça daha büyüktür.İnsan beyni ortalama 1300-1400 gram iken üst bilişsel yetenekler olarak insana en yakın tür olan şempanzelerin beyni kabaca 250-400 gramdır. Ancak boyut sizi yanıltmasın bir balinanın beyni ortalama 7500 grama kadar çıkabilir ve anlaşılacağı üzere insan beyninden daha büyüktür. Bu yüzden beyin boyutu değil beyindeki sinaptik bağlantı yoğunluğu ve özelleşmiş bölgelerin ne kadar özelleşmiş olduğu önemlidir. İnsan beynini diğer hayvan beyinlerinden ayıran bölgenin frontal lob (ön beyin bölgesi ) olması oldukça muhtemeldir çünkü bu beyin bölgesi insanlarda kortkesin %40-45 kadarını olustururken insan beynine gelişmişlik olarak en yakın beyin olan şempanze beyninde bu alan %20-25 ile sınırlanmıştır. Frontal lobun bizi diğer hayvanlardan ayıran bir çok bilişsel fonksiyonun kaynak noktası olduğu düşünülmektedir. Frontal loblarda yaratıcılık, problem çözme, karar verme, planlama, yürütme, basamaklı düşünce, sıraya
koyma, yargılama, strateji değiştirme, davranış esnekliği, istenç,
içgörü, hayalinde canlandırma, olayların muhtemel uzak sonucunu kestirme, işlem belleği gibi bilişsel işlevlerin sorumluluğunu yürütmektedir.Ayrıca frontal lob ahlaki yargıların düşünme merkezi olup sosyal sorumluluk gerektiren amaç yönelimli harekete geçme ve liderlik özellikleri ile ilgili davranışların da düzenlenmesini sağlar. Yani frontal lob insanı insan yapan özellikleri büyük bir kısmından sorumlu beyin bölgesidir. Frontal lobun hasar görmesine frontal lob sendromu (FLS) denir. Frontal lob sendromu sonucunda, daha önceki
davranışları normal olan bireylerin kişilik yapılarında ve davranışta olumsuz değişimler meydana gelir. Farklı bir ifadeyle,
frontal lobun hasar görmesi sonucunda, etrafa karşı ilgisizlik, tepkisizlik, umursamazlık, apati, sorumsuzluk, başkalarını dikkate almama, pişmanlık hissini yitirme, davranış bozuklukları, mizaçta değişiklikler, disinhibisyon5
saldırganlık, uygun olmayan sosyal davranışlar, cinsel olarak uygunsuz davranışlar, inisiyatif gösterebilmeyeteneğinde kayıp, amaç belirleme, planlama, uygun yanıt tarzının seçimi, devam eden davranışın izlenmesi gibi yürütücü işlevlerde bozulma, ilgi
azlığı, toplumsal uyumsuzluk, dürtü kontrol bozukluğu gibi rahatsızlıklar görülmektedir.Prefrontal alanların; dikkatin
sürdürülmesi, yazılan sözcüklerin tanınması, çalışan bellek, anlamsal bellek ve kısa süreli bellek, planlama ve kontrol etme
gibi çok değişik bilişsel fonksiyonları vardır. Ayrıca duygunun kontrolü ve konuşma kabiliyeti üzerinde de etkilidir. Frontal lobda bulunan Prefrontal korteks lezyonunda, dikkat dağınıklığı oluşur, bilgi belleğe aktarılmaz, eylem ve düşünce yapısında tutarsızlık gözlenmektedir. Kişinin görüş açısı ve ufku dararır, sosyal yönü
zayıflar, eleştirilere duyarsız kalır. Pefrontal alanları beynin diğer alanlarına bağlayan liflerin kesildiği (prefrontal lobotomi)
hastalarda, karmaşık problem çözme yetenekleri kaybolmuş ve belirli hedefe ulaşmak için gerekli görev sıralamasını
yapamadıkları görülmüştür. Aynı anda, birden fazla görevi paralel biçimde yürütmeyi öğrenememektedirler. Ahlaki
değerlerini kaybetmelerine bağlı olarak, cinsellik ve dışkılama davranışları sosyal yaşamla uyumsuz olmaktadır. Görüldüğü gibi Frontal lob bizi biz yapan insani özelliklerin çok büyük bir kısmını bünyesinde barındırır ve bu alanda oluşan harhangi bir hasar bu yeteneklerimizi kaybetmemize yada tam anlamıyla etkin bir biçimde kullanamayacağımızı gösterir insanı diğer hayvanlardan ayıran özelliklerin büyük çoğu Frontal lobun nöronal olarak geniş ve yoğun bir alan kaplamasıdır.Yani kısaca farkınız Frontal lobunuz.:)