Tabii, her ökaryotik canlı belli vitaminleri sentezleyebilir ve bir kısmını dışarıdan almak zorundadır. Örneğin insanlar D vitaminini (Güneş ışınlarının yardımıyla) derilerinde sentezlerler.[1] Niasin olarak da bilinen B3 vitaminini de triptofan aminoasidinden sentezleyebiliyoruz.[2] K vitamini ve H vitamini (biyotin) de bağırsaklarımızdaki bakteriler sayesinde sentezleyebildiğimiz vitaminler; eğer bunları da "insanlar sentezliyor" olarak saymak isterseniz.
Ama A vitamini, tiyamin (B1), riboflavin (B2), pantotenik asit (B5), piridoksin (B6), folat (B9), kobalamin (B12) ve E vitaminini sentezleyemiyoruz ve diyetimizle almak zorundayız.
Tabii bir de meşhur C vitamini var. Memelilerin neredeyse tamamı C vitaminini sentezleyebiliyorlar ama primatlarda sentezlenmiyor. Ne hikmetse insan da sentezleyemiyor. Memelilerde bir de bazı yarasalar, kapibaralar ve kobaylar sentezleyemiyor.[3]
Bitkilerde hareket daha kısıtlı olduğu için bunların besin ihtiyacı çoğunlukla topraktan veya kendi vücutlarından karşılanabilir halde. "Fotosentez" dediğimiz şey başlı başına bu amaca hizmet eden bir evrimsel adaptasyon. Ama mesela bazı bitkiler B12 vitaminini sentezleyemiyorlar.[4]
Kaynaklar
- R. Nair, et al. (2012). Vitamin D: The “Sunshine” Vitamin. Journal of Pharmacology & Pharmacotherapeutics, sf: 118. doi: 10.4103/0976-500X.95506. | Arşiv Bağlantısı
- Encyclopedia Britannica. Vitamins. Alındığı Tarih: 18 Ağustos 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
- G. . . Drouin, et al. (2011). The Genetics Of Vitamin C Loss In Vertebrates. Current Genomics, sf: 371-378. doi: 10.2174/138920211796429736. | Arşiv Bağlantısı
- A. Mozafar. (1994). Enrichment Of Some B-Vitamins In Plants With Application Of Organic Fertilizers. Plant and Soil, sf: 305-311. doi: 10.1007/BF00007957. | Arşiv Bağlantısı