Parada ekonomideki her enstrüman gibi arz, talep dengesi ile değeri belirleniyor. Enflasyon, paranın alım gücünün yok olması yani paranın diğer her şey karşındaki değer kaybına deniyor.
Eğer bir şey piyasa bol bulunuyorsa onun değeri düşüyor, az bulunuyorsa değeri artıyor. Şimdi bunu faize bağlarsak, faizleri düşürmek piyasa bolca ucuz para vermek demek. Bu nasıl yapılıyor? Merkez Bankası para basıp bankalara dağıtıyor. Düşük faizde herkes kredi çekip ev, araba, yada başka bir şey alıyor. Böyle olunca alınan her şeyin değeri artıyor. Yani paranın alım gücü azalıyor (enflasyon artıyor). Bu çok kötü bir döngü oluşturuyor. İnsanların alım gücü düştüğü için bu sefer hükümet maaşlara zam yapıyor ama maaş zammı yine Merkez Bankasının para basıp piyasaya bolca para sürmek demek. Bu paranın değerini daha da düşüyor.
O yüzden bir ülke seçim yapmak zorunda ya büyüyecek enflasyon artmaya devam edecek yada enflasyonla savaş edip büyümeden feragat edicek.
Dünyadanın gelişmiş ülkelerinin hedefi büyümek değildir. Enflasyonu kriter alır. Ne pahasına olursa olsun senelik enflasyon hedefleri olan yüzde 1 ile yüzde 3 arasında bir hedefi tutturmak için çalışır. Bu yapmak için faizleri artırarak paranın arzını kısıp, paraya değer kazandırırlar. Faiz, enflasyonla savaş etmek için en büyük silahtır.