Kötü birine dönüşmek ifadesi biraz kişiye özgü bir mesele bana göre. İnsanı hayatta tutan bazı sebepler vardır(bir nevi hayat amaçları). Bu bazen bir din bazen sevdiklerimiz bazen de dünyadaki hedeflerimiz olabilir. Bu sebepler ortadan kalkınca insan boşluğa düşer ve anlam inancını kaybeder.
Dedim ya insan anlam inancını kaybeder diye, bu anlam arayışı bir şekilde dolmak ister. Örneğin ailesini çok seven birinin, yaşam amacını aile ise birlikte olmak olduğunu varsayalım. Ve bu kişi bir gün ailesini kaybetmiş olsun, kaybetme şeklini iki durumda ele alalım. İlki ailesi bir trafik kazasında kendi sürdüğü araba tarafından olurken, ikincisinde evini soyan kötü insanlar tarafından olduğunu varsayalım. ilk durumda birey kendisini suçlar ve ağır bir depresyona girer, belki de dayanamaz ve bu hayatta artık bir amacı kalmadığı için hayatına son verir. İkinci durumda ise olay kendisinden bağımsız bir kişi tarafından gerçekleştirilmiştir. Hayat amacı kaybolan kimse öldüresiye cinsten suçluya kin besler ve intikam duyusuyla tutuşur. Elinde bir güç olsa o suçluları tek tek öldürmek ister. Hayat amacını kaybetmek iki durumda da ortak olsa da, sonucunda gösterilecek davranış değişebilir. Temelde anlatmak istediğim buydu.
Tarihten bir örnek verecek olursak, ressam olmayı hedefleyen birisi sırf torpilli insanlar yüzünden amacına ulaşamayacağını fark edince bu sistemi durdurmak ister. Artık onun yeni amacı bu sistemi durdurmak olur. Bununda farklı yolları vardır. Ya torpillilerin ırkını suçlayıp o ırkı komple bitirmek yada sadece torpil yapanları cezalandırmak. Burada olay kişinin zihninde bitiyor artık.