Elbette hayır. Bir dinin doğruluğunu ya da bir tanrının varlığını gözlemlenebilir gerçeklerle deneylerle kanıtlayabiliriz. Ayetlerde üstü kapalı olarak yapılan basit tahminler gelecekte keşfedildiğinde bu o ayetlerin doğru olduğuna kanıt olmaz. Çünkü zaten üstü kapalı bir anlatım hakimdir ve deneye gözleme dayalı bir gerçeklik sunulmaz.
Örnek vermek gerekirse ;
"And olsun biz insanı kuru bir çamurdan suretlenmîş balçıktan yarattık." (Hicr, 15/26).
"O insanı (Ademi) bardak gibi (çınlayan) kupkuru bir balçıktan yarattı." (Rahman, 55/14)
"O, sîzi çamurdan yaratan sonra ölüm zamanını takdir edendir."
"... İblis dedi: Ben bir çamur olarak yarattığın kişiye secde eder miyim?" (İsra, 17/61; A'raf, 7/12; Sâd,38/76)
Bu ayetlerde görüldüğü gibi insanlığın, ademin çamurdan geldiğine işaret edilmektedir. Bugün biliyoruz ki bu bilgi tamamiyle yanlıştır. Fakat bunun tefsiri şu şekilde yapılır:
''Gerçekten sadece insanın değil tüm canlıların yapısını teşkil eden esas maddenin topraktaki elementler ve sudan ibaret olduğu özellikle insan organizmasının % 30'nun inorganik ve organik (katı) madde, % 70'nin sudan ibaret olduğu bilinmektedir. Bu terkip göz önüne alınırsa, insan organizması suyu galip bir yapı gösteriyor. Hayatı su veriyor. Keza bitkiler, hayvanlar ve her şey topraktan geliyor, tekrar ona dönüyor ve toprak oluyor.''
Yani yazılanlar bilime daha uygun ya da yakın şekilde anlatılmaya çalışılır. ''Çamur'' diyerek üstü kapalı yazılan ayetler bu şekilde açıklanarak doğrulanmaya çalışılır.
Yani anlayacağımız üzere her yanlışın içerisinde doğru bulunabilir fakat bu yanlışın doğru olduğunu göstermez.
Doğru varsayabileceğimiz (birtakım kesimlerce) bu ve bunun gibi ayetler haricinde tamamen bağımsız ayetler de bulunabilmektedir.
Gelin başka bir gerçeğe daha bakalım. Adem ile Havva'nın ilk insanlar olduğuna ve bütün insanlığın bundan geldiği inancı söz konusudur. Hatta bazı kaynaklarda Adem'in önce yaratıldığı ve Havva'nın Adem'in bel kemiğinden yaratıldığı söylenmektedir. Bu bilgi gerçek anlamıyla ele alındığında doğruluk payı yoktur. Kaynaklara bırakacağım linkten insanlığın neden iki insan soyundan gelemeyeceğine dair bilgileri öğrenebilirsiniz.
Bir de tamamen yanlış ayetler vardır ve bunlar ilahi bir kaynaktan gelmeyeceğine işarettir. Gelin şuna bakalım:
Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki olanları akledecek kalbleri, işitecek kulakları olsun. Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalpler kör olur.(Hac 46)
Elbette kalp geçmişten günümüze hislerle bağdaştırdığımız bir organdır. Kalplerin mühürlü olması, kalplerin kararması gibi ifadeler mecaz adı altında kabul edilir ve sık sık da kullanılır, burada herhangi bir sorun yoktur fakat bu ayete bakıldığında açıkça görülmektedir ki kalbe düşünme atfı yüklenmiştir. Peşinden de bunu doğrulayacak ''işitecek kulakları'' ifadesi geçmiştir. Açıkça görülmektedir ki burda bir mecaz değil burda bir yanlış vardır ama inanmak isteyenler bir yolunu bulup inanmaya her zaman devam edecektir.
Umarım açıklayıcı olabilmişimdir.
636 görüntülenme
Kaynaklar
-
Çağrı Mert Bakırcı. Bilim İnsanları "Adem Ve Havva" Ile "Nuh Tufanı" Anlatılarını Akademik Bir Çalışmayla Doğruladılar Mı?. (21 Ekim 2020). Alındığı Tarih: 21 Ekim 2020. Alındığı Yer: Evrim Ağacı
| Arşiv Bağlantısı