Bilgi işleme kuramına göre duyusal, kısa süreli ve uzun süreli olmak üzere üç adet belleğimiz vardır. Ortak kanaat uzun süreli belleğe kaydedilmiş bilgilerin yaşam boyu silinmeden durduğu yönünde. Uzun süreli bellekteki bilgiyi geri getirmek için de dışarıdan ipucu yoluyla "tanıma" ya da ipucu olmadan/az ipucuyla "hatırlama" yöntemleri kullanılır. Mesela bir bilgiyi (örneğin bir yazarın ismini) bildiğimiz halde bir türlü bulamadığımızda buna "dilimin ucunda fenomeni" denir. Bilgi uzun süreli bellekte mevcuttur ama biz çeşitli sebepten onu geri getiremiyoruzdur o anda.
Freud'un Topografik kuramına göreyse anılarımız bilinç, bilinç öncesi ve bilinç dışında yer alır. Bilinç dışındaki anılarımızı hatırlamamız mümkün değildir. Sadece rüyalar aracılığıyla ya da bir uzmanla beraber hipnoz aracılığıyla sembolik olarak ortaya çıkabilir ve bunun üzerinden yorumlanarak anlamlandırılmaya çalışılır.