İnsanların "Bilim İnsanı" kimliği dışında da kimlikleri bulunabilir. Bilim, sınırı dışında kalan durumları umursamaz. Onlar hakkında yorum yapmaz. Bilim, her şeyi açıkladığını iddia etmiyor. Eğer bilmediğiniz boşlukları, bilimin açıkladıklarını hatta daha da ilerisini metafiziksel olaylara bağlamak sizi rahatlatıyorsa yani inanma ihtiyacınız varsa inanırsınız. Birisi sırf bilim insanı diye inanma ihtiyacını yok edemez. Sonuçta onlar da insandır.
Tabii ki metafiziksel olayların olduğunu iddia etme davranışının bilim insanı kimliğinden bağımsız olduğu unutulmamalıdır. Bilim bu konuları umursamaz, dışlar. Bu yüzden metafizik olayları kabul eden ve bu konu hakkında konuşan bir bilim insanı, bilim insanı kimliği ile değil; inanma ihtiyacı olan biri kimliği ile konuşuyor demektir.
Ekleme: Bazı ayrıntıları netleştireyim tekrardan: Bilim "Tanrı var." da demez, "Tanrı yok." da demez. Tanrı konusu bilimin alanı dışındadır. Bilim, Tanrı ile ilgili bir yorum yapmaz, yapamaz. Bilim insanı kimliği ile "Tanrı yok." deyip insan kimliği ile "Tanrı var." demek gibi bir durum yok.
Bir bilim insanı, bir şeyin Tanrı tarafından yapıldığına inanabilir. Ama bilimsel bir deney yaparken kendi inancını bu deneye karıştırmaz. Hepsi bu. Örnek ile daha iyi anlayabilirsiniz.
Örneğin bir bilim insanısınız, depreme neyin sebep olduğunu araştırıyorsunuz. Siz bunu Tanrı'nın yaptığına inanabilirsiniz. Bilimde ise bu inancınızdan bağımsız olarak tektonik levhaların, konveksiyon akımların depreme neden olduğunu söylersiniz. Bu kadar. Şu ana kadar "Tanrı var" veya "Tanrı yok." dedik mi? Hayır. Demek ki bilim bunlardan bağımsızmış.