Biyolojik yapı gereği her canlı hayatta kalabilecek donanıma sahip olmak üzere evrimleşir. Bu evrimsel geçişte merakın rolü de, bilinmeyene duyulan ilginin ortaya çıkmasıdır. Çünkü merak denilen şey, organizmayı ayakta tutması için olan bir hayatta kalma donanımıdır. Fark edersen merak yalnızca bilinmeyenle ilgilenir. Bilinen şey merak uyandırmaz çünkü o zaten bilinir. İşte organizmalara bilinmeyen gelen şeylerin bilinebilir kılınabilmesi için merak donanımı vardır. Peki bilinmeyen gelen şeylerin bilinebilir kılınmasının gereğinin oluşumu neyle bağdaşlaştırılabilir? Eğer bilinmeyenlerin ne olduğunu öğrenmemiz için bizi itkileyebilecek bir merak donanımımız olmasaydı, bilinmeyenin ne olduğuna o kadar da umursamazdık. Ki eğer hayatımızı tehdit edebilecek bir şeyse, umursamayacağımız için bu canımızla son bulabilirdi. Basitçe, bağdaştırılan mesele bilinmeyenin bilinebilir kılınarak ortada bir tehdit unsurunun olup olmadığını öğrenmektir. Eğer varsa kaçmak yoksa ilgilenmeyi bırakıp önümüze bakmaktır. Ve son olarak, merak donanımı korkuyla birlikte çalışır gene olarak. Yani bilinmeyenden korkulur. Bu korku merakı doğurur. Merak bilinmeyeni bilinebilir kılmak için harekete geçirtir canlıyı. Ve canlıx karşısında neyin ne olduğunu bilerek ona göre bir davranım stili belirler.