Öncelikle aşk, tüm diğer duygular gibi sinirsel ve hormonaldir. Kalple ilgili değildir ve diğer bütün duygular gibi beyinde meydana gelir. Aşkın evrimleşmesinin en kritik nedenlerinden biri sekstir.
Aşık olduğunuz kişiye baktığınızda, tenine dokunduğunuzda içiniz içinize sığmaz. Kalp atışlarınız hızlanır, yüzünüz pembeleşir. Koltuk altlarınızdan ve cinsel organınızdan etrafa, ter kokunuz ile karışacak şekilde düşük miktarda koku hormonları saçarsınız. Vücut hayatta kalmaya yönelik fonksiyonlardan, sekse yönelik fonksiyonlara yönelir. Erkekseniz penisiniz sertleşir, dişiyseniz vajinanız ıslanır. Beyninizin aktivitesi artar, üremek için hazır hale gelirsiniz.
İşte bunlar depresyondan çıkmanızı sağlar. Eğer aşkın amacı olan seksi elde edemesseniz depresyonunuz geri dönebilir.
Depresyon, başınıza gelen olaylara, sahip olduğunuz düşüncelere ve duygulara cevap olarak ortaya çıkmaktadır. Bu cümle farklı terapi ekolleri ve psikoloji teorilerinin önemli bir çoğunluğunun depresyonla ilgili anlaştığı önemli bir nokta. Belli başlı psikoterapistler sizi depresyondan çıkarmak için başka birine aşık olmaya(ya da başka biriyle seks yapmaya) itmezler. Bu aşık olmak depresyona hiç bir şekilde etki etmez mi demektir? Hayır! Mesele şu ki, yeni aşık olan kişilerin beyinlerini görüntülediyinizde duygusal bölümlerin çoştuğunu beynin ön tarafınınsa(akıl yürütme merkezleri), pek fazla çalışmadığını görürsünüz. Yani depresyonunuzu tedavi etmek için duygularınızı anlamanız gerekir, daha da duygusallaşmanıza neden olacak bir harekete baş vurmak tehlikeli ola bilir. Fakat bir sorun var! Depresyonunuzun sebebi "yetersiz sosyal beceri" diye tanımlandırıcağımız bir şeyse, seks(ya da karşılıklı aşk) buna olumlu şekilde etki ede bilir. Ancak unutmamak gerekir ki, aşkınız karşılıksız ola bilir (ya da seksden önceden farz etdiyiniz şekilde zevk almaya bilirsiniz). Hatta depresyon nedeniyle hislerinizi yanlış anlayıp başka insanların da duygularını incite bilirsiniz.
Hiç bir zaman mutsuzluğunuzu gidermek için başka insanların duygularını bir ilaç olarak görmeyin. Unutmayın, mutluluk insanın kendi içinde kendiyle çözmesi gereken bir şeydir. Kendiyle yalnız başına mutlu olmayan(en azından iyi hissetmeyen) bireyler başkalarıyla da olumlu ilişkiler kuramazlar. İlk önce kendimizi daha sonra başkalarını anlamaya çalışalım. Bu düşünce tarzıyla kurulan aileler(birliktelikler) daha sağlam olacaktır ve araştırmalar da bunu göstermektedir.
Depresyondan kurtulmak için terapistlere baş vurmak her şekilde daha akıllı bir davranış olacaktır.
Merhaba ..
Kişisel fikrimi söyleyecek olursam; depresyondayken veya psikolojimizin çok iyi olmadığı durumlarda sevme veya sevilme ihtiyacımız normalden daha çok artar.Bu da ilişkilerimizi ekstra yoğun yaşamamıza sebep olabilir.Belki aşık olmak bir miktarda olsa atlatmamıza yardımcı olabilir ama bu ekstra duygu yoğunluğu her şeyi daha kötü halede getirebilir .Eğer depresyonda veya herhangi bir psikolojik rahatsızlık için profesyonel yardım alıp bu durumu atlatıp ,bir ilişkiye başlamak daha sağlıklı bir ilişki biçimi olacaktır diye düşünüyorum..