Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Ahmet Akbulut
Üye
1

Arkadaşlar benim dün yaşadığım bir olay oldu.Bu olayı kimseye anlatmadım.Kimse bilmiyor.Ama yarın dedem aynen bu olayı rüyasında gördüğünü açıkladı?

Bunun bilimsel açıklaması nedir? Kaynak göstermek zorunlu tutmayacağım ama kaynak gösterirseniz sevinirim.
495 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Ecem Kaya
Ecem Kaya
95K UP
Bir Evrim Ağacı Üyesi

Olayın ne olduğunu bilmeden pek bir şey anlatabileceğimi sanmıyorum fakat yine de deneyeceğim :

İlk olarak rüya nedir bir kaç varsayıma bakalım ;

Tüm Reklamları Kapat

  • Freud'a göre rüyalar insanın uyanık yaşamında arka plana itilmiş, sosyal ve etik değerlerle kontrol altında tutulmuş ya da bastırılmış düşünce ve duygularının uykuda bilincin rahatlamasıyla görsel açıdan ön plana çıkmasıdır. Rüyalar baskı altında tutulmuş dileklerin farklı kılıklardaki gerçekleşmesidir. Freud’a göre kötü rüyalar beyne sıkıcı ya da üzüntü verici deneyimlerden kaynaklanan heyecanları denetleyebilme olanağı sağlarlar.Freud rüyaların birçoğunu oidipus kompleksine dayandırır.
  • Freudçu varsayımı uygulayan psikanalizde rüya, bilinçdışı süreçlerin dışavurumudur, yani bilinçdışında mayalanma geçiren arzuların dışavurumudur. Klasik psikanalize göre rüya bireyin psişik dengesinin bozulmasına yol açmamak için bilinçdışının kendini dışa vurmasına olanak sağlayan bir tür «güvenlik sübabı»dır. Bastırılan ve bilince erişmesi önlenen arzu ve dürtüler, bastırılmakla ortadan kalkmazlar, aksine sansürden kurtulmak, bilince erişmek, yani doyum elde etmek için her fırsatta dışavurum ararlar.
  • Jung Freud gibi rüyaların bilinçdışı ile bilinç arasındaki etkileşimler olduğunu ve Freud’un rüyaların çocuklukta ve geçmişte yaşananlardan kaynaklandığı görüşünü kabul etmekle beraber, rüyaların "kolektif bilinçdışı" denilen üçüncü bir kaynaktan da beslendiğini savunur. Jung’a göre rüyalar bilinci uyanık halde tutan tek taraflı davranışların telafisi olabilirler.
  • Rüyalar beyindeki dimetiltriptaminin (DMT) bir sonucudur. Bu varsayım için gereken biyokimyasal işleyiş 1998’de DMT’nin görsel rüya fenomeniyle ilgili olabileceğini öne süren tıp araştırmacısı C. Callaway tarafından ortaya atılmıştır. Ona göre, beynin periyodik olarak yükselen DMT düzeyleri görsel rüya mekanizmasını harekete geçirmekte veya rüyaya ve muhtemelen zihnin diğer doğal hallerine neden olmaktadır. REM uykusu sırasında bazı nörotransmitter’larda aktarım tümüyle durur ve bunun sonucu olarak da motor nöronlar uyarılmazlar (REM atonia)
  • Geceleyin de duyular çeşitli uyaranlarla uyarılmaktadır, fakat zihin, uyaranları değerlendirmekte ve uykunun sürmesini sağlamak için uyarıları rüya haline dönüştürmektedir.[35] Bununla birlikte zihin uyaranlar bir tehlike arzetmeye başladığında ya da bebek ağlaması gibi şartlanmış olduğu uyaranlar karşısında uyanacaktır.
  • Rüyalar zihnin baskı altındaki kısımlarının rüya yoluyla tatmin olmasıdır. Bu, ani şoklardan bir korunma yoludur.
  • Hartmann’a göre rüyalar psikoterapi gibi bir işleve sahiptir.
  • Rüyalar ayrışmış imajinasyonun bir ürünüdür.
  • Parapsikolojik yaklaşım: Parapsikologların birçoğuna göre rüyalar tek bir nedene bağlanamaz. Bilinçaltı bazı rüyaların nedeni olabilmekle birlikte rüyaların tek nedeni değildir. Psikolojik ve fizyolojik nedenlere bağlı rüyalar olduğu gibi “telepatik rüyalar” gibi, paranormal fenomenlere ya da psişik yeteneklere bağlı rüyalar da mevcuttur.

19. yy.'ın sonlarında ve ve 20. yy.’ın başlarında Sigmund Freud ve Carl Jung rüyaları bilinç ve bilinçdışının etkileşimleri olarak ele almışlardır. Onlara göre rüyalarda baskın güç bilinçdışıydı ve kendi zihinsel etkinliğini hakim kılıyordu.

Rüya yorumu psikanalizde kısaca rüyaların açık içeriğindeki sembollerden hareketle hastanın bilinçdışı arzu, dürtü ve çatışmalarını açığa çıkaran bir teknik olarak tanımlanır. Freud, rüyaların bireyin derin gereksinim ve arzularını ve bunların doyumunu ifade ettiğini varsayar. Freud’a göre rüya yorumu bilinçdışına açılan ana kapıdır, rüya da rüya gören kimseye bilinçdışına bakmasını ve rüyasını kendi başına (otoanaliz) veya bir psikanalistin gözetiminde yorumlamasını sağlayan bir pencere oluşturmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Jung'un yeni getirdiği bu kavrama göre, kolektif bilinçdışı, insan topluluklarının davranışlarının ortaya çıkmasında belirleyici rolleri olan, tarih boyunca kuşaktan kuşağa aktarılagelen genetik özellikleri, arzu ve duyguları, etki-tepki mekanizmaları ile davranış örneklerinin biriktiği varsayılan soyut bir alandır. Bir başka deyişle, kolektif bilinçdışı soyaçekimle atalardan gelen, insanlar üzerinde içgüdüye benzer şekilde belirli etkileri olan, ataların deneyimlerini içeren bir tür ortak hafıza ya da evrensel bir bilinçtir. Herkeste mevcut olan bu ortak bilinçte "ilkel ve derin temel imajlar" ya da "içgüdüsel davranış modelleri"ne arketipler (arşetip) adı verilir. Arketipler insan beyni ve bilincinin hayvanlık düzeyindeki dönemden bugüne dek biçimlenmiş kavrayış kalıplarıdır. Arketiplerden beslenen insanlık hâlen hayvanlık düzeyindeki düşünme biçimlerinin etkisi altındadır. Bunlar bilinçli olunduğu sırada imaj ve içgüdü biçimleri olarak belirebilir (ortak imajlar, doğa güçleri karşısında ortak tepkiler vs.). Nevroz, uyku veya değişik şuur halleri denilen bilinçsizlik hallerinde ise bu kolektif bilince biraz daha dalmış olunduğundan arketipik imajlar daha iyi bir şekilde ortaya çıkmaya başlarlar. İşte, Jung’a göre, rüyalarda ve mitolojilerde rastlanılan bazı ortak semboller bu kolektif bilinçdışından kaynaklanmaktadır.

Fakat rüya sembollerinin çoğu genellikle evrensel anlam taşımazlar, bireysel anlam taşırlar; yani rüyayı gören kişinin kendi iç dünyasındaki değerlere göre düzenlenmişlerdir. Her insanın aynı sembole verdiği anlam ve değer aynı değildir. Örneğin arslan, bir insan için korku verici, tehlikeli bir hayvandır, bir diğer insan için güçlülüğün, kudretin sembolüdür. Arslan, iki ayrı kişiden birinin rüyasında tehlikeyle ilgili, diğerinde ise kudretle ilgili olabilir. Bir başka deyişle, korkunun sembolü bir kimsenin iç dünyasında akrep olarak, bir diğer kimseninkinde yılan olarak, bir diğer kimseninkinde ise arslan olarak bulunabilir. Yani korku ile ilgili bir dışavurumda biri rüyasında akrebi, bir diğeri arslanı, bir diğeri yılanı görebilir. Dolayısıyla kişinin bireysel “semboller dili”ne uygun olarak oluşan ve bireye özgü olan rüyaların anlaşılması, ancak kişinin kendi bireysel çözümlemesiyle olanaklıdır ve standart rüya tabirleri kitaplarından yola çıkılarak bir rüyayı yorumlamak mümkün değildir. Çünkü rüyalardaki semboller, rüyayı gören kimsenin duygularına, düşüncelerine, bilgilerine, değer yargılarına, korkularına, kısaca iç dünyasına göre biçimlenirler.

Rüyanın tanımına baktığımıza kısaca bilinçaltımızdaki , bizi etkileyen şeylerin uyku anındaki illüzyonu diyebiliriz bence . Buradaki bizi etkileyen şeylerden kastımız korkularımız , sürekli düşündüğümüz , isteklerimiz vb. olabilir. Yani yaşadığınız olay böyle durumlardan biriyse dedenizin bunu rüyasında görmesi normaldir .

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Wikipedia. (4 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 4 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Bu soru yeni cevap alımına kapatılmıştır. Tekrar açılana kadar lütfen diğer soruları ziyaret ediniz.
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close