Merhaba Yusuf,
Öncelikle tebrik ederim. Umuyorum hayatın boyunca memnun olacağın bir karar verirsin.
Sorduğun sorunun daha profesyonel cevabı için psikolojik danışmanlık ve rehberlik mezunu olan birine danışmanlısın. Ancak genel hatlarıyla iki durumda da seni nelerin beklediğini yazabilirim.
Özel eğitim öğretmenliği bölümünün önü çok açık, evet. Ve bölümden mezun olunduğunda mesleki anlamda öğretmenlikten farklı fırsatlar da sunuyor. Ancak bundan 1 sene sonra ya da sen mezun olana kadar neler olacağını bilemeyiz. Üniversite bölümlerinin tercihlerinde günümüz modasını takip etmek biraz riskli.
Bununla birlikte Feslefe bölümü, salt felsefeye yönelik ve meslek vadi olmayan bir bölüm. Bu bölümü okuyanlar formasyon alarak ya da formasyon gerektirmeyen kurumlarda öğretmenlik yapabiliyor. Çeşitli alanlarda kendilerini geliştirerek meslek sahibi olabiliyorlar. Çeşitlilik anlamında özel eğitimden daha ilerde diyebilirim.
Akademisyenliğe gelince, hem felsefede hem de özel eğitim öğretmenliğinde akademisyen olabilirsin. Tüm lisans programlarının akademik olarak ilerleme için kapısı açıktır. Akademik olarak ders verme odaklıysan yüksek lisans ve doktora şartı olmayan -ancak yaparsan öne geçeceğin- öğretim görevlisi kadrosu var. Bu kadrodaki hocalarımızın ders saatleri diğer hocalara göre fazladır ve yayın yapmaktan ziyade derse girmek hedefleridir. Akademik yükselme olmaz. Emekli olana kadar öğretim görevlisidir. Ancak öğretim görevlisi olmak için gereken kurallara pek hakim değilim.
Akademik yükselme olan ve üniversitelerde çoğunlukla karşılaştığımız öğretim elemanı kadrolarından bahsedeceğim şimdi. Öğretim elemanı olabilmek için öncelikle lisans eğitimini tamamlamak ve akabinde yüksek lisans eğitimine başlamak gerekiyor. Yüksek lisans için ise tüm üniversitelerde ALES sınavına girmek şart (birçok üniversite YDS ya da YÖKDİL sınavını da talep ediyor). Sonrasında her üniversite kendi ilanlarını yayınlıyor. Başvurduğun üniversitede lisans ortalaman ve ALES puanın ile sıralamaya giriyorsun. Sonrasında adaylar yazılı ve sözlü sınava çağırılıyor. Kazananlar kayıt yaptırdığında yüksek lisans öğrencisi olarak eğitim hayatlarına devam ediyorlar. Buradan sonra ise araştırma görevlisi kadrolarını takip etmek gerekiyor. Araştırma görevliliği için ALES ve YDS (ya da YÖKDİL) şart. Ön elemeden sonra burada da ilk 10'a giren adaylar sınava çağırılıyor. Kimi üniversiteler yalnızca yazılı sınav yaparken kimileir sözlü sınav da yapıyor. Birinci olan kişi kadroya alınıyor. Çoğu üniversite yüksek lisans şartı koyuyor ancak kimi zaman doktora yapma şartı ile yayınlayan üniversiteler de oluyor.
Diyelim ki yüksek lisans ve doktora sürecini tamamladık ancak araştırma görevlisi kadrosuna giremedik. Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna başvurabiliyoruz. Burada da ALES ve YDS (ya da YÖKDİL) puanımızın yanında projeler, makaleler, kitap bölümleri gibi yaptığımız bilimsel çalışmalara göre başvuranlar sıralamaya alınıyor. Sonrasında asil aday seçiliyor.
Akademisyen olmak için gerekenler; lisans ortalaması, ALES, YDS (veya YÖKDİL), yazılı ve sözlü sınavlar. Akademisyen olma süreci genel anlamda sancılı ve zorludur. Birçok insan bu süreçte birçok olumsuz durumla karşı karşıya kalır. Bu sebeple aslında insanın gözü korkabiliyor ancak ne polyanna olmalı ne de umutsuz. Alımlar az ve ne zaman hangi üniversitenin alacağını bilmiyoruz. Üniversiteler tamamen ihtiyaçlarına göre ilana çıkıyor. Ancak iyi bir ingilizce ile yurt dışında da akademisyen olma şansı mevcut.
Tüm bunlarla birlikte kariyer yolumuz süreçte çok farklı durumlarla hiç beklemediğimiz yerlere evrilebiliyor. Bu yüzden olabildiğince A, B, C, D, ... planlarımız olmalı. Hedeflediğimiz mesleğe erişemediğimizde tüm seçeneklerimiz bitmemeli.
İzmir'de ikamet ediyorsan tercih döneminde Dokuz Eylül Üniversitesi'nin kariyer koordinatörlüğünün tercih desteği oluyor. İzmir'de ikamet etmiyorsan da mutlaka bulunduğun şehirdeki üniversitelerde tercih dönemine yönelik destek veriliyor mu incelemeni tavsiye ederim. Üniversitelerin sosyal medya hesaplarından da takip edebilirsin.
Belki de 40-50 yılını vereceğin bir meslek mutluluğunu da etkileyecek büyük faktör, başta da belirttiğim gibi bu konuda bir profesyonele danışman çok daha doğru olacaktır.
Başarılar dilerim.