Cevaplarken tanımlamalardan uzak düşüncemi paylaşmak istiyorum.
Öncelikle dini inanışlar ahlaki değerlere bir etken olsada tek başına ahlaki değerleri sağladığını söyleyemeyiz. Gercekleşmesi için hukuki bir zemine ihtiyaç duyar ve her inanış kendi hukukunu baskıladığı zamanlarda da sonuçlarını tarihi ve güncel olaylarda hep birlikte görüyoruz.
Farklı inanışlara sahip insanlarında ahlaki degerleri hukukla savunduğunu, ancak bu şekilde huzurla yaşayabildiği ve bunun için en büyük aracın insanların eğitilmi olduğu eğitimin zayıf olduğu toplumlarda dini inançlar kuvvetli olsada ahlak anlayışının zayıf olduğu çok açık.
Uzatmadan cevaplamam gerekirse bence ahlakın oluşturulmasında toplumun eğitimi diger tüm etkenlerden daha önemli bir etken ve ancak eğitim ile ortak bir ahlak anlayışı oluşturmak mümkün ve belirtmem gerekir ki eğitim var olduğu sürece dini inanışlar bu duruma engel olmadığı gibi ortak bir ahlak anlayışına inanmakta dini inançlara engel değildir.
Örnek olarak Finlandiya verilebilir.
Her yıl yapılan farklı eğitim araştırmalarının tümünde Finlandiya'nın eğitim sistemi Dünya'da uygulanan en iyi eğitim sistemleri arasında ilan ediliyor. Finlandiya eğitim alanındaki bu başarısıyla Dünya'daki diğer birçok ülkeleri geride bırakıyor.[2]
2018'deki uluslararası bir ISSP anketinde, Finlandiya nüfusunun %40'ı Tanrı'ya inanmadığını, %34'ü Tanrı'ya inandığını ve %26'sı bilmediğini söylemiştir.[1]
Reader's Digest'in cüzdan testi anketine göre, Finler dünyanın en dürüst insanlarıdır.[3]
Başta söylediğim gibi bireysel düşüncemi paylaştım. Yanlış bir yorumda bulunduysam eğer affınıza sığınıyorum.
Kaynaklar
- Issp. (). Raportti Issp 2018 Kyselystä / Kirkon Tutkimuskeskus. Not: Julkaisuvapaa 13.3.2019 klo 7.00..
- İ. Gelen. (). Finlandiya Eğitim Sistemi.
- visitfinland. Finland Is A Safe Travel Destination | Visit Finland. Alındığı Tarih: 10 Aralık 2024. Alındığı Yer: visitfinland | Arşiv Bağlantısı