Güzel bir soru. Bir botanist daha iyi cevap verebilecektir ama özünde bence cevap "büyük olasılıkla evet".
Aynı ormanda yaşayan ağaçlar, köklerinden yaydıkları hormonlar ve savunma sinyalleri ile birbirlerini uyarabilirler ve bu sayede zararlı bir unsura karşı daha hızlı tepki verebilirler. İşbirliği, özellikle de yakın akraba olan, yani genleri birbirine benzer olan bireyler arası işbirliği, evrimsel açıdan müthiş anlamlı ve kolaylıkla açıklanabilen bir unsur. Akrabalarınızı kayırdığınızda, sizi temsil eden genleri daha fazla taşıyan bireylerin hayatta kalmasına ve üremesine yardım etmiş oluyorsunuz; böylece kendi genlerinizi gelecek nesle çok daha fazla aktarıyorsunuz. Akraba seçilimi dediğimiz bu evrim mekanizması, altruistik (yani fedakar) davranışların veya "bencil olmayan davranışların" evrimini kolaylıkla açıklıyor.
Ama bitkiler arası dayanışmayı da abartmamak lazım: Her şeyden önce, bu "işbirliğini" sağlayan ana unsur, bitki köklerine tutunmuş mantarların oluşturduğu mikoriza ağı. Ve bu ağ, bitkilere fayda sağlıyor olsa bile, mantarlara daha fazla fayda sağlıyor. Ve mantarlar, eğer gerek görürlerse, bitkiden aldıkları besinleri diğer bitkilere değil, zararlı bitkilere de aktarabiliyorlar; o zaman da "parazitik davranış" diyoruz. Yani bu dayanışmayı çok fazla insanlaştırmak doğru değil.
Tabii ufak bir asteriks var: Daha önceden yazdığımız gibi bitkiler, dayanışmayı seçtikleri zaman sadece akrabalarına yardımcı olmuyorlar ve kendileriyle rekabet hâlinde olan bitkileri (kimi zaman kendi akrabaları olsa bile) allelokimyasallar denen bazı kimyasallar salgılayarak zehirleme yoluyla "cezalandırmayı" seçebiliyorlar. Dolayısıyla genel geçer olarak mikroizyal iletişime "akraba seçilimi" demek hatalı olabilir; fakat onun spesifik bazı parçalarında akraba seçilimine örnek olabilecek bulgular var (kesin olmasa da).
Örneğin yersarmaşıklarında (Glechoma hederacea) yapılan bir çalışmada, bitkilerin kökler yoluyla akrabalarını tanıdığı istatistiki olarak anlamlı şekilde gösterildi; ancak bu akrabalığa bağlı olarak davranış değişimi kesin olarak gösterilemedi.[1] Bunun gibi çalışmalar bize yol gösteriyor ve bitkilerde de akraba seçilimi olabileceğine işaret ediyor; fakat bunun boyutları maalesef henüz yeterince çalışılmış değil. Daha ziyade araştırmalar "akraba tanıma" (İng: "kin recognition") sahasında.
Yine de bitkilerin kökler yoluyla akrabalarını tanıması sonrası o yönde yayılmayı kısıtlamasının "akraba seçilimi" olduğunu açıktan açığa iddia edenler var.[2] Ama herkes bunda tamamen ikna olmuş değil ve "niş bölümlenmesi" ile açıklanabileceğini söyleyebiliyorlar.[3]
Yani ağaçların bilgeliği hoş bir imge olsa da, en nihayetinde hayatta kalma ve üreme mücadelesi veren organizmalar olarak kıran kırana bir mücadele de veriyorlar. Ağaçları, bize güzel dersler verdikleri için değil, sırf "ağaç oldukları için" koruyabilmeliyiz. Sorunuzla ilgili olaraksa, sanıyorum "Araştırmalar devam ediyor." demek yanıltıcı olmaz.
Kaynaklar
- E. L. Goddard, et al. (2020). Evidence For Root Kin Recognition In The Clonal Plant Species Glechoma Hederacea. Frontiers in Ecology and Evolution. doi: 10.3389/fevo.2020.578141. | Arşiv Bağlantısı
- In Defense of Plants. Kin Selection In Plants. (15 Ekim 2015). Alındığı Tarih: 5 Aralık 2021. Alındığı Yer: In Defense of Plants | Arşiv Bağlantısı
- A. L. File, et al. (2011). Fitness Consequences Of Plants Growing With Siblings: Reconciling Kin Selection, Niche Partitioning And Competitive Ability. Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences, sf: 209-218. doi: 10.1098/rspb.2011.1995. | Arşiv Bağlantısı