Görmediğimiz bir rengi hayal edemediğimiz gibi sadece üç boyutlu evreni deneyimlediğimiz için görmediğimiz 4. Boyutu da hayal etmemiz mümkün değil. Bunu sadece dolaylı bilebiliriz. Mesela iki boyutlu bir evren olsa ve orada bir canlı olsak nesnelerin de üç boyutlu hayallerini asla hayal edemezdik. Çünkü onları iki boyutlu algılardık. Üçüncü boyuta çıkmadan nesnelerin üç boyutlu şeklini kavrayamazdık. Nesnelerin sadece iki boyutlu iz düşümlerini görürdük. Çünkü üç boyutlu nesne iki boyuta zaten sığmaz veya geçirilmez. Örneği bir elmanın küçükken yapılan patetes boyası baskısındaki gibi iki boyutlu kağıt yüzeyine denk gelen kısımlarını sadece görebilir algılayabilirdik. Üç boyutlu nesne iki boyutta ancak bu şekilde görülebilir algılanabilirdi.
Bunun gibi dört boyutlu bir nesnenin de üç boyutlu dünyada sadece bir iz düşümü görülebilir ve algılanabilir. Bunun dışında dört boyutlu nesne gerçekte tam olarak nasıl bir şeydir, üç boyutlu bir evrende bunu ne çizebiliriz ne de görüntüleyebiliriz. Bunun için bize dört boyutlu bir evren gerekir. Düşünebilmemiz, hayal edebilmemiz için de aynı şekilde böyle bir evreni beynimizin deneyimlemesi gerekir.
Yani sorunuzun cevabını veremeyiz. Dört boyutlu bir ortamı gerçekten deneyimlemeden de kimse veremez. Tıpkı görülmemiş bir rengi kimsenin hayal edemeyeceği gibi.
Buna dair ünlü fizikçi Carl Saganın meşhur videosunu ekliyorum. [1]
Kaynaklar
- youtu.be. Carl Sagan Boyutlar. Alındığı Yer: youtu.be | Arşiv Bağlantısı