"Şimdiki Çocuklar" Etkisi: Her Yetişkin Nesil, Neden "Yeni Nesil"den Nefret Ediyor?
Şimdiki Çocuklar Çok Bozdu... Binlerce Yıldır Yetişkinler, "Şimdiki Çocuklardan" Nefret Ediyor!
Ah! Şimdiki çocuklar... Hiç saygıları yok. Hepsi tuhaf giyiniyor. Her zaman telefondalar. Ve şimdi müziklerinden başlatmayın bana...
Bu argümanın versiyonları binlerce yıldır editörler, meyhaneler, kuaförler ve Roma hamamları aracılığıyla yankılandı. "Bugünlerde çocuklar eskiden oldukları gibi değiller!"
Gençliğin çeşitli hastalıklarını duyunca, batı medeniyetinin başladığından beri gerilemede olduğu düşünülebilir. Suçlular kim? Tabii ki de çocuklar! Özellikle de bugünün çocukları...
Bu tür argümanların uzun tarihi göz önüne alındığında, bu iddiaya şüpheci bir tutumla yaklaşmakta fayda var. Aslında bugün ve on yıllar veya yüzyıllar öncesinden bu tür iddialar arasındaki çakışmalar zaten internette bolca bulunmakta. Yaşlı insanlar, bugün yaşayan herhangi biri doğmadan çok uzun zaman öncesinde de gençlere karalama kampanyası uyguluyordu.
Şimdi yeni bir çalışma bize ‘bugünün çocukları’ argümanının neden bu kadar kalıcı bir güce sahip olduğuna dair biraz bakış açısı veriyor. Beklenildiği üzere, konunun çocuklarla ilgisi yok; yetişkinlerle ilgisi var. Buna "günümüzün yetişkinleri" ya da "şimdiki yetişkinler" demek mümkün...
Kahrolası Çocuklar!
Science Advances dergisinde yayınlanan bir araştırmada, Santa Barbara’daki Kaliforniya Üniversitesi'nden iki araştırmacı, rastgele seçtikleri yetişkinlerin, günümüz gençliğini yaşlılara saygı, zekâ ve okuma ölçütlerine göre derecelendirmesini istediler.
Üçü için de deney düzeneği aynıydı: Katılımcıların konu üzerindeki fikirlerini analiz ettiler ve sonrasında onlardan bugünün çocuklarını o konuda oylamalarını istediler. Örneğin ilkinde araştırmacıların değerlendirme öncesi yaptıkları analizdeki amacı, katılımcıların ne düzeyde otoriter bireyler olduğunu keşfetmekti. Sonrasında, günümüz çocuklarının yaşlılarına saygı duyduklarını düşünüp düşünmediklerini sordular.
Vaziyet karamsardı. Çalışma katılımcılarının ortalamada söylediği şu: Günümüz çocukları yaşlılarına saygıdan yoksunlar. Aynısı, okuma şevkleri için de geçerli. Zekâ için sonuçlar biraz daha az net. Katılımcılar, ortalama olarak gençlerin her zamanki kadar akıllı olduklarını düşünüyorlar.
Ayrıca araştırmacılar, katılımcıların kendi otoriter inanç düzeyleri, okuma yeterliliği ve zekâ düzeyleri ile, çocuklar hakkındaki inançlarına yönelik algılarını da eşleştirdi (ama son ikisi, oldukça temel metriklerden alındı).
Araştırma sonucunda, bir insanın belirli bir tutumla ne kadar özdeşleşirse, günümüz çocuklarının o konuda yetersiz olduklarına inanmaları o kadar muhtemel olduğunu gördüler. Örneğin, daha bilgili okuyucular, günümüz çocuklarının daha az okumayı sevdiğine inanacaklardır. Saygı ve zekâ için de aynı durum geçerlidir; ortalama katılımcılar, günümüz çocuklarının tıpkı öncekiler kadar zeki olduklarını düşünseler bile! Gerçi bu eğilim, beklenen bazı diğer özelliklerde görülmüyor: Araştırma sonuçlarına göre kitap kurdu olmak, birisinin çocukların otoriteye daha az saygı duyup duymadığını düşündüğü anlamına gelmiyor.
Hayır, Senin Yüzünden!
Araştırmacılar bulgularının neden yetişkinlerin sürekli olarak çocukların yetersiz olduğunu düşündükleri bazı temel psikolojik açıklamalara işaret ediyor. Öncelikle, üstün olduğumuz konularda başkalarını sert bir şekilde yargılamaya meyilliyiz. Öyleyse, ateşli bir okuyucunun başka birinin okuma alışkanlığıyla dalga geçmesi daha olasıdır. İkinci olarak, çocukken nasıl biri olduğumuza dair anılarımıza her zaman güvenemeyiz. Santa Barbara’daki Columbia University'de doktora sonrası araştırmacı ve makalenin de ortak yazarı olan John Protzko şöyle diyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Şu anki benliğimizi geçmişimize empoze ediyoruz. Bir bakıma geçmişimizin çocuklarını idealleştiriyoruz.
Bu yüzden çocukluk zamanımızdaki kendimizin, bugünküyle aynı yeteneklere sahip olduğunu varsaymamız olasıdır; ama gerçekte bu becerileri edinmek için bir ömür harcamış olabiliriz! Günümüz çocuklarının, sahte bir şekilde yüceltilen anılarımızdaki standartlara erişmesi zordur. Sonuç, aslında tamamen uydurma olsa da, zaman geçtikçe beceride bir düşüş olduğu algısıdır.
İnançları Düzeltmek...
E şimdi ne olduğunu bildiğimize göre, çocuklara yönelik önyargılarımızı düzeltebiliriz, değil mi? Maalesef, bu kadar kolay olmayabilir. Protzko şöyle diyor:
İnsanlar etkinin farkında olsalar da fikirlerinin değiştirmeyi zor buluyorlar. İnsanlarla bir konu hakkında konuştuğun zaman onlar her zaman "Tamam, ama şimdi nesnel olarak doğru değil mi?" demeyi severler. İnsanlara göre, kendi tespitleri son derece açık bir şekilde gerçektir.
Çocuklara yönelik önyargılar, kariyerlerini zihin alanında çalışmaya harcamış bilim insanları arasında bile ortaya çıkıyor. Protzko, çalışmasını, birkaç yıl önce Marshmallow Testi olarak adlandırılan, gecikmeli hazzın klasik bir testine bakarak yaptığı bir meta analizden ilham aldığını söyledi. Bu test, esasen çocukların lezzetli bir şeyi yemekten kendilerini alıkoyup koyamayacaklarını test ediyor. Çocukların son 50 yılda sınavdan daha iyi performans gösterdiğini tespit etti.
Verileri analiz etmeden önce, bilişsel gelişim uzmanlarından sonucun ne olacağını tahmin etmelerini istedim ve onlar arasında bir anket yaptım. Katılımcıların yaklaşık %82'si, ya günümüzdeki vaziyetin giderek kötüleştiğini ya da hiç iyileşmediğini/değişmediğini söyleyeceklerini düşünüyordu. "Günümüzdeki çocuklar etkisi"ni ilk defa bu alanda çalışan uzmanlar arasında gördüm.
Aslına bakarsanız, yetişkinlerin çocuklara yönelik önyargılarını azaltmanın tek yolu onları yönlendirmek gibi gözüküyor. Makalelerinde söz ettikleri bir diğer çalışmada araştırmacılar, yine yetişkinlere bugünün çocuklarının okumayı sevip sevmediğini sordu; ama küçük bir farkla: Yetişkinlerden bazılarına, kendilerinin geçmişte girdikleri edebiyat testlerinden berbat sonuçlar aldıkları söylendi. Protzko şöyle anlatıyor:
Bu, onların okumayı sevmeyen çocuklara yönelik düşüncelerini yumuşattığını ortaya çıkardı. Yumuşatıyor çünkü, onlar geçmişe yönelik düşüncelerini değiştiriyorlar.
Bulgulara uygun olarak, kendileriyle ilgili daha az abartılı görüşlere sahip kişilerin "günümüz çocukları etkisine" daha az duyarlı olduğunu belirtti. Şöyle diyor:
Çok zeki olmayan, çok iyi okumayan veya otoriteye saygı duymayan insanlar, çocukların çok kötü olduğunu düşünmemeye meyilliler.
Sevgili yetişkinler (ve bir gün yetişkin olacak çocuklar), bu araştırmaya kulak verin: Günümüzdeki çocukları anlamayabilirsiniz, hatta onları sevmeyebilirsiniz; ama karar vermeden önce sormayı unutmayın: Kendinizi ne kadar iyi tanıyorsunuz?
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 32
- 18
- 11
- 9
- 7
- 6
- 5
- 3
- 1
- 1
- 1
- 1
- Çeviri Kaynağı: Discover Magazine | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:47:57 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7966
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Discover Magazine. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.