SARS-CoV-2 Virüsü, Hastaların Kalbine de Saldırıyor Olabilir mi?
COVID-19 Hastalarının Yüzde 20'sinde Görülen Kalp Hasarı, Doktorların Kafasını Karıştırıyor!
Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.
COVID-19 pandemisinin odak noktası solunum problemleri ve yeterli sayıda ventilatörlere sahip olmak olsa da, doktorlar yeni bir tıbbi gizemle boğuşuyorlar.
Akciğer hasarına ek olarak, birçok COVID-19 hastasında kalp problemleri gelişiyor ve kalpleri durarak ölüyor.
Çin ve İtalya'nın yanı sıra Washington eyaleti ve New York'tan daha fazla veri geldikçe, çoğu uzman COVID-19 virüsünün kalp kasını enfekte ettğini düşünmeye başladı. İlk çalışmada, 5 hastanın 1'inde kardiyak hasarı bulundu ve bu durum solunum sıkıntısı belirtisi göstermeyenlerde bile kalp yetmezliğine ve ölüme yol açtı.
Bu durum, doktorların ve hastanelerin, özellikle hastalığın erken aşamalarında hastalar hakkındaki düşüncelerini değiştirebilir. Ayrıca bu bilgi, COVID-19 pandemisine karşı savaşta ikinci bir cephe açabilir. Önceden kalp problemleri olan insanlarda önlemler alınması gerekebilir ve nihayetinde hayatta kalanlar arasında kalpleri zarar görmüş insanlar için yeni tedavi planlarına ihtiyaç duyulabilir.
New York'taki Montefiore Sağlık Sistemi’nde kalp yetmezliği, kalp nakli ve mekanik dolaşım desteği başkanı Dr. Ulrich Jorde şöyle diyor:
Bu soruyu cevaplamak son derece önemli. Kalpler virüsten etkileniyor mu ve bu konuda bir şeyler yapabilir miyiz? Bu cevap birçok hayat kurtarabilir.
Virüs ya da Hastalık?
Bu yeni hastalığı anlamaya çalışırken, ortaya çıkan kalp problemlerinin virüsten kaynaklanıp kaynaklanmadığı ya da vücudun buna tepkisinin bir yan ürünü olup olmadığı sorusu, doktorların karşılaştığı kritik bilinmeyenlerden biri haline geldi. Virüsün kalbi nasıl etkilediğini belirlemek zordur çünkü sadece ciddi bir hastalık kalp sağlığını etkileyebilir.
Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesi'nde kardiyoloji profesörü ve tıp dergisi JAMA'da kardiyoloji editörü olan Dr. Robert Bonow şöyle diyor:
İleri derecede zatürreden ölecek biri nihayetinde kalp durmasından ölecektir. Sisteminize yeterince oksijen alamıyorsanız her şey daha da karışıklaşır.
Ancak Bonow ve diğer birçok kardiyak uzmanı, COVID-19 enfeksiyonunun dört veya beş şekilde kalbe zarar verebileceğine düşünüyor. Onlara göre bazı hastalar, bu yolların birden fazlasından hemen etkilenebilirler.
Doktorlar uzun süredir, ciddi bir tıbbi olayın ve hatta kalça ameliyatı kadar basit bir operasyonun bile kalbe zarar vermek için yeterli stres yaratabileceğini biliyorlardı. Ayrıca, pnömoni gibi bir durum vücutta yaygın inflamasyona (iltihap) neden olabilir. Bu da, arterlerdeki plakların kararsız hale gelmesine ve kalp krizlerine neden olabilir. İnflamasyon ayrıca, kalp kaslarının zayıflamasına ve nihayetinde kalp yetmezliğine yol açabilen miyokardit (kalp kası iltihabı) olarak bilinen bir duruma neden olabilir.
Yalnız Bonow, COVID-19 hastalarında gözlenen kalp kasındaki hasarın doğrudan virüsden kaynaklı olabileceğini söylüyor. İlk araştırma, yeni koronavirüsün akciğerlerdeki belirli reseptörlere yapıştığını ve aynı reseptörlerin kalp kasında da bulunduğunu gösteriyor.
Çin’den Gelen İlk Veriler
Mart ayında, Çin'den bazı doktorlar COVID-19 hastalığı olan hastalar arasında yaygın kardiyak problemlerine dair ilk bakış açılarını sundukları iki çalışma yayınladılar. Bu iki çalışmada, hastanede yatan 416 hasta incelendi. Araştırmacılar bu hastaların % 19'unun kalp hasarı belirtileri gösterdiğini buldular ve bu hastaların %51’i kalp hasarından öldü.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Koronavirüs enfeksiyonlarından önce kalp hastalığı olan hastalarda daha sonra da kalp hasarı oluşması daha olasıdır. Ancak, daha önce kalp hastalığı olmayan bazı hastalar da kalp hasarı belirtileri gösterdiler. Aslında ilginç olan, enfeksiyonları sırasında kalp hasarı oluşan ve önceden kalp rahatsızlıkları olmayan hastaların ölümünün, önceden kalp hastalığı olan hastalara göre daha fazla olmasıydı.
Bazı hastaların neden diğerlerinden daha fazla kardiyak etkisi yaşadıkları belirsiz. Bonow bunun genetik yatkınlıktan kaynaklanabileceğini veya daha yüksek viral yüklere maruz kaldıklarından kaynaklanabileceğini söylüyor.
Jorde, bu belirsizliklerin, COVID-19 hastalarında kardiyak belirtilerinin daha yakından izlenmesi gereğinin altını çiziyor. New York, Washington eyaleti ve diğer sıcak noktalardaki doktorlar virüsün kalbi nasıl etkilediğini anlarlarsa, klinisyenler diğer şehirlerde de COVID-19 hastalarını kolayca sınıflandırıp, risk puanı vererek rehberlik sağlıyabilirler. Jorde şunları söylüyor:
Belki de virüsün kalbi doğrudan etkilediğini varsaymalıyız ama bunu bulmak çok önemli.
Engellerle Yüzleşme
Bununla birlikte, kriz ortasında veri toplamak çok zor. İdeal olarak doktorlar, kalp kasına virüs bulaşıp bulaşmadığını belirlemek için kalbin biyopsilerini alırlar.
Ancak COVID-19 hastaları çoğu zaman o kadar hastalar ki, invaziv prosedürlerden geçmeleri zor oluyor. Daha fazla test, sağlık çalışanlarını ekstra virüse maruz bırakabilir. Birçok hastane, odaya ek personel getirmekten ve sınırlı sayıda maskeleri veya diğer koruyucu ekipmanlari kullanmaktan kaçınmak için hastalar üzerinde elektrokardiyogram kullanmıyor.
Yine de, New York'taki Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezi'nde girişimsel bir kardiyolog olan Dr. Sahil Parikh, hastanelerin gereken testleri sipariş etmek ve tıbbi kayıtlarda bulguları girmek için uyumlu bir çaba harcadıklarını söylüyor ve ekliyor:
Hepimiz farkındayız çünkü öncü konumundayız; iyi ya da kötü, bilgi derlememiz ve bu alanda ilerlemeye yardımcı olmak için kullanmamız gerekiyor.
Gerçekten de hastalardaki artışa rağmen, doktorlar veri toplamaya, eğilimleri derlemeye ve bulgularını neredeyse gerçek zamanlı olarak yayınlamaya devam ediyorlar. Parikh ve birkaç meslektaşı, yakın zamanda COVID-19'un kardiyak komplikasyonları hakkında bilinenleri derlediler, makaleyi hemen çevrimiçi hale getirdiler ve makale basılmadan önce yeni bulgular eklediler.
New York, New Jersey ve Connecticut'taki kardiyologlar, COVID-19 bilgilerini, en az 150 üyesi olan bir WhatsApp grubu aracılığıyla paylaşıyorlar. New York hastaneleri kriz koşullarında çalışsalar da, doktorla, koronavirüs hakkında öğrendiklerinin başka bir yerde bilimsel geçerlilikle paylaşılabilmesini sağlamak için klinik çalışmalarda yeni ilaçlar ve tedavileri test ediyorlar.
Bu çalışma, hali hazırda hastanelerin COVID-19 ile başa çıkma şekillerinde değişikliklere neden oldu. Doktorlar, enfeksiyonun kalp krizini taklit edebileceğini buldular. Şüphenilen tıkanıklığı gidermek için hastaları kardiyak kateterizasyon laboratuvarına götürdüler ki, hastanın gerçekten sadece kalp krizi geçirmediğini ancak COVID-19 hastası da olduğunu tespit ettiler.
Yıllar boyunca hastaneler, şüpheli kalp krizi hastalarını doğrudan kateterizasyon laboratuvarına gönderdiler çünkü doktorların kalpteki tıkanıklığı bir balonla giderebileceği süreyi kısaltmayı amaçlıyorlardı. Kapıdan balona kadar geçen zaman, hastanelerin kalp krizlerini ne kadar iyi tedavi ettiğinin önemli bir ölçüsü haline gelmişti. Parikh şöyle açıklıyor:
Şu anda bunun bir adım gerisinden gidiyoruz ve hastaların kısaca değerlendirilebilmeleri için acil servise getirilmesini distiyoruz. Böylece şunları belirleyebiliyoruz: COVID-19 için gerçekten yüksek risk altında olan biri mi? Kalp krizi diye öngördüğümüz durum, gerçekten kalp krizi mi?
Yeni protokollere göre, bir kardiyolog getirmek gerekiyor ve tıkanıklığı doğrulamak için EKG veya ultrason çekmek gerekiyor. Parikh ekliyor:
Bunu büyük ölçüde, hastayı gereksiz prosedürlerden korumak için yapıyoruz ama aynı zamanda laboratuvarında ne tür kişisel koruyucu ekipman kullanacağımıza karar vermemize yardımcı olmak için yapıyoruz.
Sonuç
Virüsün kalbi nasıl etkilediğini anlamak, doktorların hastaları hayatta tutmak için hangi tedavileri takip edeceklerini belirlemelerine yardımcı olacak.
Jorde, kalp hasarı olan COVID-19 hastalarının iyileştikten sonra, uzun süreli etkileri olabileceğini söylüyor. Ancak, viral enfeksiyon temizlendikten sonra çeşitli kalp hasarı formları için etkili olabilecek tedavilerin mevcut olduğunu söylüyor.
Yine de, bu pandemi sakinleştikten sonra başka bir yaygın sağlık hizmeti dalgası gerekecek gibi görünüyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 12
- 7
- 6
- 5
- 5
- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:48:13 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8510
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Scientific American. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.