Pasifik Adalılar Hem Neandertal Hem Denisovan Genleri Taşıyorlar
Pasifik adalarında yaşayan Melanezyalılar, hem Neandertallerden hem de Denisovanlardan önemli miktarda DNA miras alan tek modern insan grubu.
Günümüz Melanezyalılarının taşıdıkları, iki farklı antik insan grubuyla çiftleşme sonucu kalıtılan genleri, hala sağlıkları üzerinde etkiye sahip.
Popülasyon genetikçisi Benjamin Vernot, dünyanın diğer bölgelerindeki insanların aksine, Pasifik adalıların çekirdek DNA'larında Paleolitik Dönem'in iki farklı hominin popülasyonundan izler taşıdığını söylemekte. Araştırıcıların bulguları, en azından bu antik insan gruplarına ait genlerin bir kısmının önemli biyolojik fonksiyonlarda görev aldığını göstermekte.
Science dergisinde yayınlanan makaleye göre Bismarck Adaları'nda yaşan günümüz insanlarının ataları, hem Neandertallerle hem de hakkında henüz çok fazla bilgiye sahip olmadığımız Neandertaller ve modern insanların akrabaları olan Denisovanlarla çiftleşmiştiler.
Araştırıcılar daha önceki çalışmalarında, Melanezyalıların da dahil olduğu Afrika dışında yaşayan modern insanların ortalama %1,5-4 Neandertal DNA'sı taşıyor olduklarını bulmuşlardı. Yeni çalışmaya göre sadece Melanezyalılar, Neandertal genlerinin yanı sıra önemli miktarda (ortalama %1,9-3,4 oranında) Denisovan geni de taşımakta.
Melanezyalıların taşıdığı Neandertal ve Denisovan DNA'ları, metabolizmayla ve bağışıklık sistemiyle ilgili genleri de kapsıyor ve Vernot'un ekibine göre, bu insanların evrimsel başarısında, antik insan türleriyle çiftleşmeleri olumlu etki yapmış gibi görünmekte.
Vernot'un ekibi Bismarck Adaları'nın 11 farklı bölgesinde yaşayan 35 Melanezyalıyının genomunu inceledi. Analizler birbiriyle akrabalık ilişkisi olmayan 27 birey üzerinde yoğunlaştı. Araştırıcılar ayrıca daha önce dizilenmiş 1,500 modern bireyin genomlarını da geçmişte yaşanmış olan birliktelikleri saptamak için inceledi. Ayrıca Sibirya'da bulunan Denisovan bireye ait DNA ile 50 bin yıl öncesine tarihlenen kadın Neandertale ait genomu da kullandılar.
Melanezyalıların bir kısmının sahip olduğu Neandertal ve Denisovan genlerinin birkaçı önemli metabolik faaliyetlerde görev almakta. Bu genlerden biri kandaki glikoz seviyesini artıran bir hormona etki ediyor. Diğeri ise yağların kimyasal parçalanması konusunda etkiye sahip. Diğer Melanezyalıların genetik dizileri ise bu antik çiftleşmenin vücudun hastalıklara karşı savunma mekanizmasına yardımcı olduğunu gösteriyor.
Daha önceki bazı bulgular zamanında olumlu etki yapmış olabilecek ama günümüzde ise bazı hastalıklarla ilişkilendirilen Neandertal genlerini göstermişti. Fakat Vernot'un ekibi bu genlerin iyi veya kötü etkileri olduğuna dair bir sonuca varamadılar.
Araştırıcılar, Melanezyalıların beyin gelişiminde etkili olan genom bölümlerinde Neandertal ve Denisovan genlerine rastlamadılar, bu iyi veya kötü, beyin gelişimi sadece modern insan evrimsel yolunu taşıdıklarını gösteriyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 11
- 4
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: ScienceNews | Arşiv Bağlantısı
- B. Vernot, et al. (2016). Excavating Neandertal And Denisovan Dna From The Genomes Of Melanesian Individuals. Science. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 15:01:49 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7112
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in ScienceNews. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.