Olimpiyatlarda Yine Norveç'in Borusu Öttü: Sırları Ne?
Bu haber 2 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Yalnızca beş milyon gibi bir nüfusa sahip olan Norveç, dünyaya karşı verdiği mücadeleden arka arkaya dördüncü kez zaferle ayrıldı.
Norveç, PyeongChang 2018 Kış Olimpiyatları'nda en yakın rakibi olan ve kendisine kıyasla on altı kat daha kalabalık olan Almanya'dan sekiz tane daha fazla madalya kazanıp, 39 madalyayla tarihe imza atmıştı.
2022'deki performans, 2018'dekini gölgede bırakmasa da, akıllara getirdi.
Pekin Kış Olimpiyatları'nda on altı altın madalya kazanan Norveç, kış olimpiyatlarında tarihinin en çok altın madalya kazanan ülkesi oldu. 144 milyon nüfuslu Rusya, kazanılan toplam madalya sayısı bakımından beş; 83 milyon nüfuslu Almanya ise dört sayı gerisinde kaldı.
Bu madalyalar biatlona ek olarak kayakla atlama, kuzey disiplini, sürat pateni, kayaklı koşu ve serbest stil kayak gibi alanlardan geldi.
Peki Norveç Bu Başarısını Neye Borçlu?
Norveç'in Alp disiplini kayakçısı Kjetil Jansrud, kendi alanlarında kazandıkları madalyayla ilgili olarak, "Güçlü bir takımımız var. Her zamanki gibi." açıklamasında bulundu.
"Güçlü" demek az kalır. Çünkü Norveç, kış sporlarında artık adeta bir öncü konumuna geldi. Öyle ki ister Alp disiplininden, ister kayaklı koşudan olsun, Amerikalı bazı kayakçılar yıllardır Norveçli atletlerle aynı dağlarda, buzullarda idman yapıyor. Norveç, kayaklı koşu alanında dünyanın en yetenekli 150 gencini bu sporun en iyi koçlarından eğitim alabilsinler diye her yıl kampa götürüyor. Britanya da kayak cilalama konusunda iyileşebilmek için Norveç ile işbirliği yapıyor.
Konu üst düzey kış sporları olduğu zaman Norveç'in diğer ülkelere uzattığı yardım eli bunların da ötesine geçiyor. Bazı ülkeler, geride bıraktığımız son dört yıl boyunca Norveç'in (paylaşmaya razı olduğu) metodlarını öğrenebilmek için önde gelen spor uzmanlarını Norveç'e yolladı.
- Doktorlar Bir Zamanlar Gerçekten de Sigara İçmeyi Önerdi mi? Tıp, Sigara Konusunda Yanıldı ve Halkı Yanlış Yönlendirdi mi?
- Çokkocalılık (Poliandri) Nedir? İnsan Toplumlarında Bir Kadının Çok Sayıda Erkek ile Evlenmesi Ne Kadar Yaygındır?
- Hindistan'daki Kast Sistemi Nedir? Toplumu Sınıflara Ayıran Kast Sistemi Nereden Gelmektedir ve Nasıl Çalışır?
ABD'deki Kayak ve Snowboard Derneği'nin o dönemki direktörü Luke Bodensteiner, 2018'deki olimpiyattan sonra yaşananları şöyle anlatıyor:
Norveç'in PyeongChang'de yaptıklarını gördükten sonra ekibime oraya gidip ne olup bittiğini, (Norveç'in) neyi nasıl yaptığını görmemiz gerektiğini söyledim.
Norveç'in bir yandan olimpiyatlarda galip gelmek isterken bir yandan da rakiplerine böylesine yardım eli uzatıyor olması kulağa garip gelebilir. Fakat Norveç, galip gelmeye ek olarak, kış sporlarının gelişimine de katkıda bulunmak istiyor; buna giden yol ise rekabetin artmasından geçiyor.
Bodensteiner ve ekibi, Norveç'e yaptıkları 1 haftalık ziyaretin ardından kendilerinin de Norveç'in tarzında bir sistem kurabilecekleri düşüncesiyle ülkeden ayrıldılar. Ancak böyle bir sistemi kurmak için kendi ülkelerindeki gençlere uygulanan eğitim sisteminin tamamen değiştirilmesi ve fazladan bir otuz yıl daha çalışılması gerekiyordu.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bunun farkında olan Bodensteiner, böyle bir sistemi kurmak için dikkat edilmesi gereken püf noktaların hepsinin kendileriyle paylaşılmamış olmasından da şüpheleniyordu.
Bu şüpheyi besleyen şeylerden biri, Norveçli kayak takımlarının kullandığı aerodinamik tulumların rakip ülkelerinkinden çok daha gelişmiş olmasıydı. Norveç ayrıca Alp disiplininde yarışan kayakçıların dağdan inerken izleyebilecekleri en hızlı rotayı bulmalarına yardımcı olan GPS sensörlerinde de öncü konumdaydı. Kayaklı koşu için kullandığı kayaklar ise yıllar boyu süregelmiş test çalışmaları sonucunda bu alanda kullanılan en hızlı kayaklar olmuştu.
Norveçli koçlar ile diğer ülkelerin koçlarının spora yaklaşımları da farklıydı. Rakip ülkelerin Alp disiplini kayakçıları kısa mesafe koşucuları gibi eğitilirken, Norveçli sporcular uzun bisiklet yolculuklarına çıkarak, kreatif akrobatik idmanlar yaparak uzun mesafe koşucuları gibi eğitiliyordu.
Norveç’in erkekler takımının Tokyo'daki 400 ve 1.500 metrelik yarışlarda altın madalyalar kazanması, tüm bu çalışmaların sadece kış değil yaz sporlarında da meyve verdiğini gösteriyor.
Bu başarının tarihinde ise 1988 Calgary Kış Olimpiyatları’nı bir başlangıç olarak görüyoruz. Norveç bu olimpiyatlarda yalnızca beş madalya kazanmış, hiç altın madalya alamamıştı. Bu sonuç, insanların yürümeyi öğrenir öğrenmez kayak yapmaya başladığı Norveç gibi bir ülke için kabul edilemezdi.
Norveç'in Diğer Ülkelerden Farkı Ne?
Geçimini balıkçılıktan ve tarımdan sağlayan, orta ayarda bir ekonomisi olan, kısa süre içerisinde de petrol zengini bir ülke haline gelmiş Norveç, bu olimpiyat oyunlarındaki fiyaskosundan sonra Olimpiyat sporlarından sorumlu Olympiatoppen adlı kuruma ek bütçe ayırmaya başladı; atletizmle ilgilenen her çocuğa üst düzey imkanlar sunulabilmesi için çalışmalar yapıldı ve sporun rekabetçi yanından ziyade sosyalleştirici yanı ön plana çıkarıldı.
Örneğin, Norveç’te hemen hemen her mahallede bulunabilen yerel spor tesislerinde 13 yaşının altındaki çocuklara yönelik turnuvalar düzenlenmiyor. İlk kez 1892'de düzenlenen ve ülkenin en büyük ulusal kayak etkinliği olan Holmenkollen Kayak Festivali'nde yetişkin kayakçılar yarışılmasına izin verilse de genç kayakçıların yarışmasına müsaade edilmiyor. Çocuklar kayak alanına istedikleri an adım atabiliyor ve pist süreleri ölçülmüyor. İster profesyonel ister gönüllü bir ebeveyn olsun, her koçun formal eğitimden geçmesi gerekiyor.
Babası ABD'nin 1988 Olimpiyatlarındaki takımı ile birlikte yarışmış olan 21 yaşındaki Alp disiplini kayakçısı Atle McGrath, bu etkinlikle ilgili olarak şunları söylüyor:
Her bir bireyin etkinliğe dahil edilmesine önem veriliyor. İyi [kayıyor] olsun olmasın, herkes hemen hemen aynı deneyimi yaşıyor.
Norveç’in bu genel tutumuyla ilgili konuşan isimlerden biri, babası Norveç'te büyüyen, kendisi de Norveçli atletlerle birlikte beş yıl boyunca bir bilim insanı olarak çalışmış olan, ABD'deki Kayak ve Snowboard Derneği danışmanı eski cerrah Jim Stray-Gundersen oldu. Norveç'in rakiplerine karşı üstünlüğünün, ülkede sağlığa ve düzenli egzersize verilen önemden kaynaklandığını belirten Stray-Gundersen, konu hakkında şunları söylüyor:
Fizyolojik tatmin, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve başarılı atletler, uzun vadede ancak böyle elde edilir. Bu, bizim ABD toplumu olarak yaptığımız ve yapmadığımız şeylerden çok daha farklı.
Rekabete dayalı bir yaklaşım yerine sağlığa ve düzenli egzersize öncelik verilen Norveç'te çocuklar kayaktan soğumuyor ve bu çocukların bazıları, rekabete dayalı gelişime önem verilen kimi ülkelerde yaşayan çocukların aksine genç yetişkinlik dönemlerinde başarıya ulaşabiliyorlar. Örneğin 21 yaşındaki kayakçı McGrath, başarıya ancak 17 yaşındayken ulaştı.
Gün içinde güneşin 22 saat boyunca parıldadığı yaz aylarında ve çetin geçen kış aylarında bile açık hava aktivitelerine düşkün olmaları, Norveçlilerin kayda değer özelliklerinden bir diğeri.
Vermont’ta büyüyen Felix McGrath, oğlunun 8-9 yaşlarındayken kayakla ilgilenmeye başladığını ve evin ön bahçesinde kayağıyla saatlerce oynadığını belirtiyor. Oğlunun ilgisi zamanla futbola, beyzbola ve kayaklı koşuya kaymış. Alp disiplinine yönelmesi 14 yaşını bulmuş ve ancak 16 yaşına varıp Alp disiplinine yönelik özel bir okula yazıldıktan sonra kayda değer başarılar elde etmeye başlamış. McGrath, oğlunun gelişimiyle ilgili olarak şunları söylüyor:
Atle'nin performansı hep yüksekti ama istikrarlı bir şekilde galibiyet alamıyordu. O; genelde en yetenekli çocukların biraz gerisinde kalan ama hep sıkı çalışıp, gitgide kendini geliştiren bir çocuktu.
Öyle ki Atle Mcgrath, Pekin Olimpiyatları'nın Çarşamba gününde gerçekleşen slalom yarışı sırasında ikinci kapıyı kaçırmasına rağmen pistten ayrılmak yerine kapının etrafından dolaşıp kaymaya devam etti. Yarışı birincinin 12 saniye gerisinde tamamlayarak zaferden payını aldı.
Norveçlilerin olimpiyatlarda sergilediği ruh da tam olarak bu.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 21:06:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11512
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in The New York Times. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.