Nöronlar Birden Fazla Defa Evrimleşmiş Olabilir!
Bu haber 9 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Şeffaf Taraklı Denizanaları, Dünya üzerindeki en basit canlılardan birisidir. Buna rağmen etkileyici bir sinir sistemine sahiptirler. Mart 2015'te Londra'da gerçekleştirilen bilimsel bir konferansta sunulan tartışmalı bir makale, bu canlıların sinirlerinin Dünya'daki diğer hiçbir canlıdakine benzemediğini ileri sürüyor. Bu da, nöronların evrimsel süreçte birden fazla defa evrimleşmiş olabileceği anlamına geliyor.
Aslında nöronların birden fazla defa evrimleşmiş olduğu fikri 1 asırdır biyologları ikiye bölmekte olan bir iddiadır. En son olarak, Duke Üniversitesi'nden Erich Jarvis, Mart 2015'te Kraliyet Cemiyeti'nde yapılan toplantıda bizlerin özel olup olmadığımıza dair sorular sordu. Eğer ki sinir hücreleri gezegenimiz üzerinde birden fazla defa evrimleştiyse, Evren'in bir başka noktasında da evrimleşmiş olma ihtimalleri çok yüksek.
Yakın bir zamana kadar bilim camiasındaki fikir birliği oldukça Darwinci bir anlatıma dayanıyordu. Bu senaryoya göre günümüzden 600 milyon yıl kadar önce bütün hayvanların ortak atası, çok basit sinir sistemlerine sahip bazı canlıların evrimleşmesini sağladı. Merkezi sinir sistemleri evrimsel sürecin daha ilerleyen basamaklarında ortaya çıktı. Böylece daha başarılı bir koordinasyon ve daha karmaşık davranışlar mümkün oldu. İlk başta sinir sistemleri muhtemelen sıkı sıkıya bir arada bulunan öbekler şeklindeydi, ancak evrim sürecinde bundan çok daha karmaşık primat beyinleri nihayetinde evrimleşebildi.
Bu "tek ortak ataya" dayalı sinir sistemi evrimi açıklaması, süngerler veya yassı, basit plakozoanlarda neden sinir hücrelerinin olmadığı konusuna çok düzgün bir yanıt verebiliyor: bu canlılar, sinir hücrelerinin evrimleştiği ortak atadan daha önce evrimleşmiş canlılardır.
Ancak taraklı denizanalarının genomları üzerinde yapılan yeni araştırmalar sonrasında bu hikaye tersine dönmeye başladı. Bu ufak denizel hayvanlar denizanalarına çok benzerler; ancak onlarla aslında çok uzaktan akrabadırlar. Hemen derilerinin altında bulunan bir sinir sistemine sahiptirler ve vücutlarının bir tarafında beyin benzeri bir sinir düğümcüğü bulunur. Bu düğüm sayesinde besinleri avlarlar, ışığa tepki verirler, kütleçekiminin yönünü algılarlar ve avcılarından kaçarlar.
Bu hayvanların ilk bütün genom dizisi Aralık 2013'te yayınlandığında, bu canlıların Evrim Ağacı üzerinde denizanalarından ve beyni bulunmayan süngerlerden daha önce dallanarak ayrıldığı ortaya kondu. Florida Üniversitesi'nden Leonid Moroz'a göre eğer ki taraklı denizanaları önce, süngerler sonra evrimleştiyse, ortaya iki senaryo çıkmaktadır: ya süngerler evrimsel süreçte sinirlerini yitirmiş olmalıdır ya da nöronlar birden fazla defa evrimleşmiş olmalıdır.
Moroz bunlardan ikincisini daha makul görüyor. O ve ekibi taraklı denizanalarındaki sinyalleyici moleküllere daha yakından baktılar ve diğer tüm nöronlarda bulunanlardan çok farklı olduklarını keşfettiler. Moroz şöyle söylüyor:
Bu adeta uzaylılara ait nöronları Dünya'da bulmak gibidir. Eğer ki uzaylılar Dünya'ya inselerdi ve onları inceleyecek olsaydık, sinir sistemlerindeki kimyasalların bizimkilerden oldukça farklı olmasını beklerdik.
Ancak biyologlar halen hemfikir değiller. Almanya'nın Tübingen kentinde bulunan Max Planck Gelişim Biyolojisi Enstitüsü'nden Gáspár Jékely, halen beyni olmayan süngerlerin en basit yapılı hayvanlar olduğunu düşünüyor ve taraklı denizanalarını daha eski bir noktaya koyan genom araştırmasının hatalı olduğunu ileri sürüyor.
- Astronotlar Nasıl Uyur? Uzay Görevlerinde Astronotların Uyku Döngüsü Nasıl Düzenlenir?
- Maymunları Evrimleştirmek: İnsana Özgü Bir Gen, Maymun Beyinlerini İnsandaki Gibi İrileştiriyor ve Neokorteks Kalınlığını Arttırıyor!
- Alzheimer Hastalığı'nda Arttığı Görülen Etiketli RNA Moleküllerinin Rolünü Anlamak, Yeni İlaçların Önünü Açabilir!
İspanya'da bulunan Barcelona Üniversitesi'nden Pedro Martinez, hızlı bir evrimsel değişim nedeniyle, tıpkı yassısolucanlarda olduğu gibi canlıların değişik kimyasal özellikler kazanabileceklerini vurguluyor. Dolayısıyla taraklı denizanalarının ve balıklar ya da insan gibi çift yanlı simetrik hayvanların ortak bir atayı paylaştıklarını; ancak birbirlerinden çok farklı evrimsel yolaklara girmiş olabileceklerini belirtiyor.
Aynı bilimsel anlaşmazlık, merkezileşmiş ve karmaşık bir beynin evriminde de bulunuyor. Moroz'un belirttiğine göre şu anda Evrim Ağacı üzerinde karmaşık beyinli hayvanların evrimleştiği tek bir nokta bulunmuyor. Sadece yumuşakçalarda beyin, birbirinden bağımsız olarak 5 defa evrimleşti! Martinez de, daha basit yapılı sinir ağlarından daha karmaşık beyinlerin birden fazla evrimleştiği konusunda Moroz ile hemfikir. Şöyle söylüyor:
Eğer ki tekil hayvan gruplarına bakacak olursanız, her bir grubun evrimsel tabanında bir sinir ağına sahip olan hayvanlar bulunmaktadır. Bu durum bana, sinir sistemlerinin muhtemelen birbirinden bağımsız olarak ortaya çıktığını düşündürüyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 8
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: New Scientist | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/11/2024 17:34:13 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3512
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in New Scientist. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.