Mikro İğne Teknolojisi Nedir? Mikro İğneleme Ne İşe Yarar?
Biyoteknoloji ve nanoteknolojinin gelişmesi ve bu teknolojilerin biyomedikal alanda uygulamaya geçmesiyle beraber, teşhis ve tedavide önemli ilerlemeler kaydedilmeye başlanmıştır. Bu teknolojilerin gelişmesi ve uygulamaya girmesi; hızlı tanı koyma, hızlı tedavi ve tedavinin düşük maliyet ile gerçekleştirilebilmesi gibi olanaklar sağlamıştır.[1] Mikro iğne teknolojisi de biyomedikal uygulamada kendisine yer bulan önemli bir teknolojidir.
Mikro iğneler, deri gibi biyolojik engelleri invazif olarak geçebilen mikro ölçekli iğnelerdir. Mikro iğnenin deriye uygulanması sırasında iğneler, kan damarlarına ve sinirlere ulaşamayacağı için işlem sırasında ağrı veya kanama meydana gelmemektedir.[2] Bununla beraber mikro iğneler; iğne yaralanma kazalarının önüne geçtiği ve hastaya kendi kendine uygulama olanağı sağladığı için de pratik ve güvenli bir yöntem olarak kabul edilmektedir.[3]
Mikro iğneler ayrıca, deride hedef aldıkları bölgeler bağışıklık sistemi hücreleri bakımından zengin olduğu için az bir doz ile bağışıklık hücrelerinin uyarımını sağlayarak ilaç dozundan tasarruf sağlamakta ve vücuda aşırı kimyasal alınmasının önüne geçmektedir.[3]
Mikro İğnelerin Tarihçesi
Mikro iğneleme prosedürünün kaydedilen ilk kullanımı 1905 yılında Alman dermatolog Ernst Kromayer tarafından yapılmıştır. Bu uygulamada yara izlerini, doğum lekelerini ve hiperpigmentasyonu tedavi etmek için motorla çalışan esnek kordon ekipmanıyla desteklenen çeşitli boyutlarda diş frezleri (küçük cerrahi matkap) kullanılmıştır.
Bugün bildiğimiz şekliyle mikro iğneleme tekniği, ilk kez 1995 yılında Philadelphia'da Dr. Desmond Fernandes tarafından, hipodermik iğnelerle kırışıklıkları ve yara izlerini tedavi etmek amacıyla uygulanmıştır. Aynı zamanlarda Dr. Fernandes, kolajen üretimini teşvik etmek için küçük bir iğne damgası da geliştirmiştir. Daha fazla araştırmayla mikro iğnelemenin yara izlerinin yanı sıra diğer cilt rahatsızlıklarının tedavisinde de başarılı olduğu keşfedilmiştir. Vücudun doğal iyileşme süreçlerinden yararlanan mikro iğneleme prosedürü; kolajen ve elastin üretimini tetikleyerek kırışıklıkları ve çizgileri hafifletmeye, cildi pürüzsüzleştirmeye, pigmentasyon ve kahverengi lekeleri tedavi etmeye yardımcı olmaktadır.
Mikroiğnelerin Kullanım Alanları
Günümüzde mikro iğnelerin kullanıldığı alanlar birkaç başlık altında gruplandırılabilir. Bu kategoriler, yazının devamında teker teker incelenmiştir.
İlaç Salım Sistemi
İlaçların hipodermik iğnelerle deri altına enjeksiyonu, bazı engelleri ekarte edebilmesi nedeniyle oldukça avantajlıdır. Bu engeller; ilacın emiliminin zayıf olması veya gastrointestinal sistem ya da karaciğerde enzimatik bozunma nedeniyle oral uygulamanın mümkün olmamasıdır.[4] Transdermal nüfuz sırasında, ilacın kan damarlarına salınmadan önce deride birikmesi, ilacın sürekli olarak dağıtılması için doğal bir mekanizma sağlamaktadır.[5]
Mikro iğneler; mikromoleküllerden makromoleküllere kadar çeşitli ilaçların, özellikle de çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan protein ilaçlarının taşınmasında kullanılan uygulamalarda önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle biyoteknoloji şirketleri mikro iğne yüklü protein ilaçlarının araştırma ve geliştirilmesine daha fazla önem vermektedir.[6], [7] Bununla birlikte biyoterapötiklerin etkili kullanımı; ilacın boyutu, hidrofilik yapısı, zayıf emilimi ve ilacın dengesiz yapısı nedeniyle engellenebilir ve bu durum ilacın deri yoluyla etkili bir şekilde alımını zorlaştırmaktadır.[7]
Mikro iğne teknolojisinde, ilaçları stratum corneum katmanının altındaki katmanlara minimum invaziflikle iletmek için mikroskobik iğneler kullanılmaktadır. Bu dağıtım sistemlerinde kullanılan mikro iğnelerin uzunlukları farklılık göstermektedir; bazıları sadece birkaç mikrometre uzunluğunda iken bu uzunluk 2000 μm'ye kadar çıkabilmektedir.[8]
Günümüzde mikro iğneler yüksek dağıtım verimliliğine sahip önemli bir ilaç dağıtım sistemi olarak kabul edilmektedir. İlaç dağıtım özelliklerine göre mikro iğneler genel olarak beşe ayrılabilir:[9]
- Katı mikro iğneler,
- İçi boş mikro iğneler,
- Kaplamalı mikro iğneler,
- Çözünen mikro iğneler,
- Gözenekli mikro iğneler.
Mikro iğne araştırma ve üretim teknolojisindeki ilerleme, gelecekte klinik açıdan önemli ilaçların sunulmasını da sağlayacaktır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Kozmetik Alanda Mikro İğne Kullanımı
Mikro iğneleme yöntemi ilk olarak kolajen tedavisi amacıyla kullanılmıştır. Bu yöntemde mikro iğneler yardımıyla cilt üzerinde küçük delikler açılmaktadır. Böylelikle cilt kontrollü ve hassas bir şekilde yaralanmakta ve bu durum da cildin kontrollü iyileşmesine olanak sağlamaktadır. Ayrıca bu durum cildin gençleşmesini ve ayrıca hücre yenilenmesi ve artan kolajen üretimi yoluyla bir dizi durumun tedavisini sağlamaktadır.[10], [11]
Mikro iğneli rollerlar, cildin geniş alanlarını kozmetik amaçlarla tedavi etmek ve ilaç dağıtımı için cilt geçirgenliğini arttırmak amacıyla uygulanmaktadır. Dermatolojide mikro iğne kullanımının öncüsü ise cilt iğneleme teknolojisi olmuştur. 1995 yılında Orentreich, yara izlerini iyileştirmek için subsizyonu veya dermal iğnelemeyi tanımlamıştır.[12]
Bu yaklaşım, deriyi delmeyi ve ardından yara izlerinin altında bağ dokusu oluşturmak için dermisi iğneyle yaralamayı içermektedir. Ancak, kanama ve morarma nedeniyle bu teknik geniş alanlarda kullanılamamıştır. Camirand ve Doucet, Orentreich'in çalışmasını temel alarak 1997'de yara izlerini "iğneyle aşındırmak" için bir dövme tabancası kullanmışlardır.[13] Ancak bu tekniğin, epidermiste oluşturulan deliklerin çok sığ ve birbirine yakın olması nedeniyle fazlasıyla yavaş olduğu kabul edilmiştir. Fernandes sonrasında, bu prensiplere dayalı olarak çalışarak travma sonrası doğal inflamatuar süreci başlatmak için yeni bir teknoloji olan mikro iğnelemeyi geliştirmiştir. Bu tekniğin temeli, cildi delen minik iğnelerin neden olduğu kontrollü yaralanmalar yoluyla, yara izini dermis tabanına bağlayan kolajen iplikçiklerini kırmaktır. Süreç, doğal yara iyileşmesi kademesinin indüksiyonu yoluyla neo-anjiyogenez ve neo-kolajenez ile sonuçlanmaktadır.
Mikro iğne tedavisi sadece sivilce izleri, ameliyat izleri, ince çizgiler, kırışıklıklar, çatlaklar ve selülit gibi özellikleri gidermekle kalmamakta; ayrıca cilt dokusunu, sıkılığını ve cildin nem düzeyini ayarlamayı da sağlamaktadır. Akne tedavilerinde mikro iğneleme fraksiyonel radyofrekansın (MFR) kullanımı, mikro iğneleme yönteminin örneklerinden birini oluşturmaktadır. Araştırmalar sonrasında bu yöntemin cilde zarar vermeden akne izlerinin tedavisinde klinik olarak etkili olduğu bulunmuştur.[14]
Mikro iğneler, cildin stratum korneum bariyer tabakası boyunca mikron ölçekli yollar oluşturarak cilt geçirgenliğini arttırmak ve böylece küçük moleküllü ilaçların, proteinlerin ve aşıların girişine izin vermek için sıklıkla tercih edilmektedir.[15]
Dermatolojide Kullanılan Mikro İğneleme Yöntemleri
- Radyofrekanslama Yöntemi: Bu yöntem ısı ile çalışan bir yöntemdir. Uygulama esnasında iğnelerden deriye ısı geçişi olmaktadır. Radyofrekans mikro iğneleme tüm cilt tonları için güvenlidir. Bazı araştırmalar bu tedavinin lazerle aynı sonuçları verebileceğini, ancak daha az aksama süresi ve olası yan etkilerle ortaya çıktığını öne sürmektedir.
- Trombosit Açısından Zengin Plazma (PRP) ile Mikro İğneleme: Bu yöntem hastanın kendi kanının kullanıldığı ve kan bileşenlerinin santrifüj ile birbirinden ayrıldığı bir yöntemdir. Kan ayrılırken işlemi uygulayan dermatolog mikro iğneleme cihazı kullanarak ciltte küçük delikler açmaktadır. Kan hazır olduğunda dermatolog trombosit açısından zengin kanı mikro iğneleme işlemi görmüş cilde uygulamaktadır. Bu yöntemin özellikle sivilce lekeleri üzerinde etkili olduğu belirtilmektedir.
Mikro İğneleme Yönteminin Yararları
Mikro iğneleme aşağıdaki gibi durumların tedavisine yardımcı olabilir:[16]
- Akne,
- Saç dökülmesi (Alopesi),
- Ciltte koyu lekeler veya lekeler (Hiperpigmentasyon),
- Büyük gözenekler,
- Azalan cilt elastikiyeti,
- Yara izleri,
- Deri çatlağı,
- Güneş hasarı,
- İnce çizgiler ve kırışıklıklar.
Mikro İğneleme Yönteminin İyileşme Süreci ve Riskler
Mikro iğneleme aşağıdaki gibi sorunlara neden olabilir:[17]
- İyileşme süresi gereksinimi,
- Kızarıklık,
- Acı,
- Deride soyulmalar,
- Enfeksiyon riski.
Sonuç olarak yeni geliştirilen teknolojiler günlük hayat ve biyomedikal açıdan çeşitli avantajlar sunmaktadır. Mikro iğneleme teknolojisi sayesinde hızlı, kolay ve ekonomik tedavi yaklaşımlarının yanı sıra kozmetik alanda da çeşitli kapılar aralanmıştır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 8
- 7
- 5
- 3
- 3
- 3
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ A. Karataş, et al. (2007). Mi̇krofabri̇kasyon Teknoloji̇si̇ Ve İlaç Taşiyici Si̇stemler Üzeri̇nde Uygulamalari. Ankara Ecz. Fak. Derg., sf: 47-72. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Li, et al. (2022). 3D-Printed Microneedle Arrays For Drug Delivery. Elsevier BV, sf: 933-948. doi: 10.1016/j.jconrel.2022.08.022. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b N. Unver, et al. (2022). Hollow Microneedle Array Fabrication Using A Rational Design To Prevent Skin Clogging In Transdermal Drug Delivery. Journal of Materials Chemistry B, sf: 8419-8431. doi: 10.1039/D2TB01648F. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Singh, et al. (2007). Past, Present, And Future Technologies For Oral Delivery Of Therapeutic Proteins. Elsevier BV, sf: 2497-2523. doi: 10.1002/jps.21183. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Nagarkar, et al. (2020). A Review Of Recent Advances In Microneedle Technology For Transdermal Drug Delivery. Journal of Drug Delivery Science and Technology, sf: 101923. doi: 10.1016/j.jddst.2020.101923. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. A. S. Al, et al. (2020). Current Trends In Polymer Microneedle For Transdermal Drug Delivery. International Journal of Pharmaceutics, sf: 119673. doi: 10.1016/j.ijpharm.2020.119673. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Y. C. Ryu, et al. (2018). Synergistic Transdermal Delivery Of Biomacromolecules Using Sonophoresis After Microneedle Treatment. Biotechnology and Bioprocess Engineering, sf: 286-292. doi: 10.1007/s12257-018-0070-6. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. Tuan-Mahmood, et al. (2013). Microneedles For Intradermal And Transdermal Drug Delivery. European Journal of Pharmaceutical Sciences, sf: 623-637. doi: 10.1016/j.ejps.2013.05.005. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Zhang, et al. (2023). Research Progress Of Advanced Microneedle Drug Delivery System And Its Application In Biomedicine. Colloids and Surfaces B: Biointerfaces, sf: 113302. doi: 10.1016/j.colsurfb.2023.113302. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Walsh. (2019). Microneedling: A Versatile And Popular Treatment Option. Mark Allen Group, sf: 280-284. doi: 10.12968/joan.2019.8.6.280. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Yale Medicine. Microneedling. (24 Eylül 2022). Alındığı Tarih: 28 Eylül 2023. Alındığı Yer: Yale Medicine | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. S. Orentreich, et al. (2013). Subcutaneous Incisionless (Subcision) Surgery For The Correction Of Depressed Scars And Wrinkles. Dermatologic Surgery, sf: 543-549. doi: 10.1111/j.1524-4725.1995.tb00259.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Camirand, et al. (1997). Needle Dermabrasion. Aesthetic Plastic Surgery, sf: 48 -51. doi: 10.1007/s002669900081. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Fernandes. (2002). Percutaneous Collagen Induction: An Alternative To Laser Resurfacing. Aesthetic Surgery Journal, sf: 307-309. doi: 10.1067/maj.2002.126195. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. R. Prausnitz, et al. (2009). Microneedle-Based Vaccines. Vaccines for Pandemic Influenza, sf: 369-393. doi: 10.1007/978-3-540-92165-3_18. | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. Hollimon. Microneedling: What It’s Like. (29 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 28 Eylül 2023. Alındığı Yer: WebMD | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. Hollimon. Microneedling: What It’s Like. (29 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 28 Eylül 2023. Alındığı Yer: WebMD | Arşiv Bağlantısı
- The History of Microneedling | Truyou Appearance Medicine. The History Of Microneedling. (15 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 28 Eylül 2023. Alındığı Yer: The History of Microneedling | Truyou Appearance Medicine | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 19:29:04 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15558
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.