Manyetik İnsanlar Gerçekten Var Mı?
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Uzunca bir süredir, sahte bilimin ve okültün durgun sularında "manyetik" insanlar hakkında iddialar olmuştur. Dışarıdan bakıldığında bu durum saçma bir iddia olarak görünmektedir. İnsanların bedenlerinden yayılan kuvvetli bir manyetik alan üretebileceklerine dair sağlam bir nedenimiz bulunmamaktadır. Buna karşın, bu gücün sergilendiği zaman bir an için bile olsa ikna olmak mümkündür.
Bilim bu iddialara nasıl yaklaşmaktadır? Bu duruma uygun şüpheci bir yaklaşım nasıl olmalıdır? Manyetik olduğunu ileri süren insanlar, kelimenin tam anlamıyla 'çekici' olduklarını söylemektedirler, peki bu bir hile midir? Bu iddialara aşina olmak için hiç de eleştirel bir yaklaşım içermeyen aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
Aslında, “manyetik” olarak tanımlanan insanlarla ilgili tek tuhaf kabul edilebilecek durum, derilerinin biraz daha elastik ve yapışkan olmasıdır.
Bilim Ne Diyor?
Manyetik insanlarla ilgili dikkat edeceğiniz ilk şey, manyetizm iddialarını desteklemek için kendilerine bir şeyler yapıştırmalarıdır. Yukarıdaki videoda bile, manyetik olduğunu iddia eden birçok insan, metal nesnelerin yanı sıra kendilerine cam, ahşap ya da plastik nesneleri de yapıştırmaktadır. Eğer gerçekten kuvvetli bir manyetik alan yaratıyor olsalardı, bu insanlara cam, ahşap ya da plastik gibi (ferromanyetik olmayan) nesneler yapışmazdı.
İkinci olarak bilim, yüzyıllardır manyetik alanları sınayarak tespit edebilmektedir. Bu insanların iddialarını test etmek aslında son derece kolaydır, bu insanlardan birisine bir pusulayla yaklaşmanız ve pusulanın deli gibi her yöne dönmesi yoğun derecede manyetik bir alana işaret ediyor olurdu. Buna karşın, manyetik alanlar incelendiğinde, üretilen bir manyetik alanla ilgili hiç bir kanıt bulunamamıştır.
Sadece bu iki nokta bile bu iddialarda hiç bir manyetizm içerilmediğini göstermektedir. O zaman bu insanların gösterdiği inanılmaz 'yapışkanlık' durumunun nedeni nedir? Yanıt sürtünmedir.
Biraz Daha Yapışkan Bir İnsan
'Manyetik' insanların tekniklerini sergilerken her zaman üstündekileri çıkarıp nesneleri çıplak tenlerine yapıştırması size tuhaf bir durum olarak görünmelidir. Eğer gerçekten de 2.5 kg. kadar ağırlığı olan bir ütüyü kaldırabilecek kadar kuvvetli bir manyetik alan üretebiliyor olsalardı, bu alanın kuvveti rahatlıkla ince bir giysi katmanı tarafından da çalışabilirdi. Yeterince kuvvetli mıknatıslar, elinizin karşı yüzlerine yerleştirildiğinde bile birbirlerini çekerler. Yani güçlü bir manyetik alan çıplaklık gerektirmez, o zaman neden bu gösterilerde hep kullanılır?
Bu 'manyetik' yetenek basitçe sürtünmeye dayanmaktadır. Öncelikle, vücuda yerleştirdikleri nesnelerin düz yüzeyleri vardır (metal ya da cam gibi), bu da yeter derecede bir yüzey alanı sağlamaktadır. İkinci olarak, bu 'yeteneklerini' sergileyen insanlar her zaman (bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde) kendilerini hafif geriye atarlar. Bu durum da, deriden kaynaklanan sürtünmenin daha az yerçekimi gücüne karşı koyabilmesine neden olur. Eğer bu insanlar gerçekten kendilerine bir ütü yapıştırabilecek kadar manyetik bir alan üretebilselerdi, öne eğilebilirler, hatta üzerlerindeki nesne düşmeden tamamen yüzükoyun biçimde yatay bir pozisyon alabilirlerdi. Buna karşın, onları her zaman kendilerini hafifçe geriye atmış ve sürtünme kuvvetinden faydalanıyor halde görürüz.
Ama tabii ki tüm bu gösteri sadece sürtünmeye dayanıyor olsaydı, bunu siz bile yapabilirdiniz. İşte bu 'manyetik' insanların özel nitelikleri burada devreye girer. 'Manyetik' insanların sıradışı yapışkanlıkta yapışkan (veya nemli) ve elastik bir tenleri vardır. Bu yapışkanlık, sebum adı verilen doğal bir salgıdan kaynaklanmaktadır. Şüphecinin Sözlüğüne (Skeptic's Dictionary) göre:
Tüm memelilerin sebum adı verilen yağlı / yapışkan bir içeri salgılayan salgı bezleri vardır. Bazı insanlarda bu salgı daha çok işler, bu da onların, kendilerini yıkamadıkları sürece, üzerlerine bir şeyler yapıştırabilmelerine izin verir.
Aslında mesele sadece ter bile olabilirdi. 'Manyetik' insanların tenlerinin elastikliği nesneleri kendilerine bağlı tutabilir. Deri üzerine bir nesne yerleştirildiğinde, daha elastik olan deri, nesnenin etrafında konuşlanır ve onu orada tutmaya yardımcı olur. Bu yüzden 'manyetik' insanlar, bu enteresan özelliklerinden faydalanmak için, nesneleri her zaman çıplak tenlerine uygularlar.
Sıcak bir günde deri bir koltuktan kalkmaya çalıştığında hepimiz benzer bu iki faktör yüzünden benzer bir tecrübeyle karşılaşmışızdır. Tenimizin deriye yapışıp şaşırtıcı derecede güç uygulaması, yapışkanlık ve elastiklikten kaynaklanır. Ama biz durup dururken kendimizi ‘Magneto’ (X-Men’den bir karakter) ilan etmeyiz. Kendimin burnumun ucuna bir kaşık yapıştırmaya çalıştığını hatırlarım, kaşığın üzerinde doğru hohlayınca (sıcak su buharı uygulayarak) daha başarılı olduğumu biliyorum. Bu da “yapışkanlık” faktörünün başka bir pratiğidir, yine sürtünme gücünün bir ürünü olarak kullanılmıştır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu iki temel faktöre bir de enteresan bir gözlem sonucunu, yani 'manyetik' insanların sıfıra yakın beden tüyü oranını eklerseniz, gözlemlediğimiz fenomeni ve dünyada bildiğimiz diğer şeyleri de daha iyi açıklayan bir gerçeğe ulaşırsınız. İyi bir bilim, böyle işler.
Peki 'manyetik' insanlar aslında manyetik olmadıklarını biliyorlar mı ya da gerçekten de bir nevi üstün güçleri olduğuna inanıyorlar mı? Bence sonuçlar, onların buna kendilerinin de inandıkları yönünde. Herkes özel olmak ister ve herkes, kesinlikle, süper güçler ister. Manyetizm onların kendi gözlemlerini en iyi ve basit şekilde açıklayabilecek şeydir, ancak manyetik olmayan nesnelerin de vücutlarına gayet güzel bir şekilde yapıştığını göz ardı etmektedirler. Aslında bunlar gerçekten de özel insanlardır, ancak sadece derilerinin sıra dışı özelliğiyle; büyüyle, doğaüstü şeylerle ya da manyetizmayla değil.
Kirli Çamaşırları Açığa Çıkarmak
Yukarıda söylediğim gibi, eğer bir insan cidden ütüyü bile vücuduna yapıştırabilecek kadar yoğun bir manyetik alan üretebiliyor olsaydı, bir tişört giyip giymemeleri fark etmezdi; yine de üzerlerine yapışırdı. Bir de tenlerinin yapışkanlığının burada temel faktör olduğunu gördük, o zaman bu faktörü izole edersek ne olur?
JREF'in kurucusu olan “Muhteşem” (Amazing) lakaplı James Randi, bunu bir Kore televizyon programında yapmıştır. Randi göstermiştir ki, birazcık bebe pudrası kullanıp derinin yapışkanlığı faktörünü elediğinde, iddia edilen güç anında yok olmuştu. Bilimde buna değişkenin kontrolü denir, ve bu süreç içinde manyetik hiç bir şeyin olmadığını gösterir. Aşağıdan bu sözde "manyetik insanların" foyasını nasıl açığa çıkardığını izleyebilirsiniz.
Bu videoda, adamın sürtünmenin avantajını kullanmak için geriye doğru eğildiğine ve manyetik olduğunu iddia etmesine karşın manyetik olmayan bir nesne kullandığına da dikkat edin. Durum bundan daha açık olamazdı:
Manyetik insanlar diye bir şey yoktur.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 18
- 8
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Based Life | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/12/2024 04:02:17 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1762
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Based Life. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.