Mağaralara Çizilen Domuz Avı Sahnesi Dünyanın En Eski Figüratif Sanatı Olabilir!
Bu haber 6 ay öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
50.000 yıldan daha uzun bir süre önce Sulawesi adasındaki yemyeşil vadilerde yaşayan insanlar, yaşadıkları yerlerin yukarısındaki dar kireçtaşı mağaralara tırmanıyorlardı. Burada kendi yaşamlarından esinlenerek mor ve kırmızı tonlarda yarı insan-yarı hayvan figürleriyle domuz avı içeren fantastik sahneler resmettiler.
Endonezya ve Avustralya'dan arkeologlar, Nature dergisinde yayınladıkları bir makalede yeni geliştirilen bir tarihlendirme tekniği kullanarak bu çizimlerin bildiğimiz en eski görsel hikayeyi anlattığını öne sürüyor.[1] Aynı ekip, 3 yıl önce de yakındaki başka mağarada çizimler bulmuştu. Ancak bu yeni keşif, diğerinden en az 5700 yıl daha eski. Yeni tarihler, insanların Avrupa'daki ünlü mağaraların duvarlarına yaptıkları hayvan resimlerinden 15.000 yıl daha geri gidiyor. Araştırmada yer almayan Victoria Üniversitesi arkeoloğu April Nowell, şöyle anlatıyor:
Bu ekip neredeyse tek başına sanat tarihini değiştiriyor.
Yeni tarihlendirilen resim, Endonezya'nın Sulawesi adasındaki Leang Karampuang adlı bir kireçtaşı oyuğunun içinde yer alıyor. Resim, muhtemelen bir Sulawesi siğilli domuzunu ve etrafındaki insan veya insan-hayvan melezi figürleri tasvir ediyor. Makalenin ortak yazarı olan Griffith Üniversitesi'nden arkeolog Adam Brumm, binlerce yıl boyunca atmosferik koşulların mağara resimlerinde onun "patlamış mağara mısırı" dediği beyazımsı kalsiyum karbonat parçaları oluşturduğunu söylüyor.
Ekip, 3 yıl önceki araştırmalarında Leang Bulu Sipong 4 adlı bir mağarada bulunan bir resmin üstünden "patlamış mısır" parçalarını ortalama M.Ö. 41.900 yılına tarihlemişti. Ancak bu tarih, “patlamış mısırın” dış ve dolayısıyla daha genç katmanlarını içeriyordu. Yeni çalışma için, aralarında arkeolog Adhi Agus Oktaviana ve Endonezya Ulusal Araştırma ve İnovasyon Ajansı'ndan (BRIN) Adhi Agus Oktaviana ve ekibi, her iki mağarada da 50 mikrondan daha az kalınlıktaki kalsiyum karbonat katmanlarını yakmak için bir lazer kullandı. Bu da pigmentin hemen üzerinde yer alan ve sanat eserinin boyanmasından kısa bir süre sonra ortaya çıkan patlamış mısır katmanlarına ulaşmalarını sağladı. Griffith Üniversitesi'nden arkeolog ve jeokimyacı Maxime Aubert şöyle anlatıyor:
Resimlerin kendilerini tarihleyemiyoruz, ancak üstte oluşan kalsiyum karbonatı tarihleyebiliyoruz. Her seferinde bu tarih biraz daha eskiye gidiyor.
Yazarlar, pigmentin hemen üzerinde oluşan mineral tabakadaki çok küçük miktarlardaki uranyumu tarihlediklerinde Leang Karampuang mağarası sanat eserinin en az 51.200 yaşında olduğunu buldular. Ayrıca bu keşif sanat eserinin; insanların Afrika'dan doğuya, Asya'ya ve Okyanusya ada zincirlerine yayılmasından kısa bir süre sonra boyandığını gösteriyor. Araştırmacılar, aynı tekniği kullanarak Leang Bulu Sipong 4'teki sanat eserini de yeniden tarihlendirdiler ve sonuç, daha önce düşünülenden 4.000 yıl daha eski olan 48.000 yıldı.
Arkeolojik kanıtlar, Sulawesi resimlerinin onları yapan insanlar için ritüel ya da eğitim açısından önemli olduğunu gösteriyor. Bölgede aşı boyası içeren pigment kullanılarak yapılmış yüzlerce kaya sanatı paneli belgelenmiştir. Resimler genellikle vadilerin yukarısında, gezici avcı-toplayıcı grupların dolaştığı küçük mağaralarda bulunuyor. Brumm şöyle anlatıyor:
Buralarda fazla zaman istemezsiniz. Büyük olasılıkla bu yüksek mağaralara sadece kaya sanatı yapmak veya sanatlarını görmek için tırmanıyorlardı. Buralar arazideki özel bölgeler.
Arkeologlar basit şekillerden oluşan daha eski mağara sanatları buldular. Örneğin Güney Afrika'daki Blombos Mağarası'nda aşı boyası parçaları üzerindeki geometrik kazımalar Sulawesi resimlerinden yaklaşık 25.000 yıl öncesine dayanıyor. Sulawesi resimleri, insan ve hayvan figürlerini tasvir eden ve görsel bir hikaye anlatan en eski resimler olsa da İspanya'daki araştırmacılar, mağara duvarlarındaki şekilleri yaklaşık 65.000 yıl öncesine tarihlendirerek bunların Neandertaller tarafından yapılmış olabileceğini öne sürüyor.
Sulawesi resimleri yapıldığında Endonezya'daki bir başka adada hâlâ hobbit olarak da bilinen x türü yaşıyordu. Ancak Aubert ve Brumm, bölgedeki resimlerin karmaşıklığının hobbitlerin varsayılan yeteneklerini geçtiğini savunuyor. Brumm, şöyle diyor:
- Üst Paleolitik Kadın Heykellerinin Şişman Görüntüsü, İklim Değişimi Nedeniyle Hayatta Kalma Çabasını Yansıtıyor Olabilir mi?
- Güney Afrikalılar, 49.000 Yıl Önce Süt İçeren Boyalar Kullanarak Kendilerini Süslediler!
- Göbeklitepe'den Günümüze: Medeniyetimizi Atalarımızın Tanrı ve Din İnançlarına Borçlu Olabiliriz!
Bu sanatın karmaşıklığı nedeniyle bu resimlerin modern insanlar tarafından üretildiğine %100 bir şekilde inanıyorum.
İspanya ve Fransa'da 30.000 ila 40.000 yıl öncesine tarihlenen mağaralarda da çiftleşen ya da dövüşen hayvanların gerçekçi tasvirleri gibi figüratif sanat eserleri bulunuyor. Ancak Sulawesi resimleri ise gerçekçilik yerine avcılar ve avlar arasındaki etkileşimleri masalsı bir yolla anlatıyor ya da en azından tasvir ediyor gibi görünüyor. Aubert, bu konuda şöyle söylüyor:
Bu sadece durağan bir görüntü değil, bir hikâye.
Diğerleri ise anlatı yönü konusunda ikna olmuş değil. Leiden Üniversitesi'nde arkeolog olan Wil Roebroeks, resmin şablonla yapılmış el izleri ve geometrik unsurlar içeren çeşitli bileşenlerinin farklı zamanlarda yapılmış olabileceğini söylüyor. Hikaye anlatan bir dizi görüntü yerine farklı zamanlarda yapılmış görüntülerin bir koleksiyonu olabilirler:
40.000 yıllık aşınmadan sonra, bunlar pigmentlerin görsel olarak aynı olduğunu söylemek yeterli değil. Palimpsestler yerine boyaların aynı zamana ait olup olmadığını görmek için daha fazla jeokimyasal analiz isterdim.
Roebroeks, tarihleme yöntemini övse de sanat tarihinde hala çok fazla boşluk olduğunu da belirtiyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Franco-Kantabrik mağaralar ile Sulawesi arasında mağara sanatı açısından hiçbir şey yok. Bu da 12.000 kilometrelik bir hiçlik demek. Elimizde son derece taraflı ve eksik bir kayıt var, bu nedenle anlatı ya da figüratif sanatın ilk olarak nerede ve ne zaman ortaya çıktığını tam olarak söyleyemiyoruz.
Yine de Sulawesi'deki tarihler, ilk figüratif sanata yol açan herhangi bir bilişsel sıçramanın büyük olasılıkla atalarımız Afrika dışına yayılmadan önce gerçekleştiğini gösteriyor.
Nowell, şöyle bitiriyor:
Bu çalışma, anlayışımızı değiştiriyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ American Association for the Advancement of Science (AAAS). Dreamlike Pig-Hunting Scene Is The World’s Oldest Figurative Art. (3 Temmuz 2024). Alındığı Tarih: 6 Temmuz 2024. Alındığı Yer: American Association for the Advancement of Science (AAAS) doi: 10.1126/science.zsvq0y5. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/01/2025 00:48:19 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18051
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.