Kunduzlar, Nasıl Kuzey Amerika'nın En iyi İtfaiyecileri Oldular?
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Amerika'nın batısı, iklim değişikliğinin körüklediği ve bir yüzyıllık yanlış yönlendirilmiş yangın söndürme stratejileri yüzünden tutuşuyor. Kaliforniya'da yaşanan orman yangını üç milyon dönümden fazla alanı karartırken, Oregon'da nesilde bir yaşanan bir kriz yarım milyon insanı bir süreliğine evlerini terk etmeye zorladı.[1], [2] Tüm bunlar yaşanırken, çok değerli itfaiye müttefiklerimizden biri gözden kaçtı: kunduzlar!
Yeni yapılan bir çalışma, kunduzların barajlar inşa ederek göletler oluşturarak ve tüneller kazarak geniş dere kanallarını suladığı ve bitkilerle hayvanların barınabileceği yanmaz koridorlar oluşturduğu sonucuna vardı. Bazı durumlarda kemirgenlerin bu mühendisliği, yolundaki bir yangını bile durdurabilir.
Kaliforniya Eyalet Üniversitesi Kanal Adalarında eko-hidrolog olan ve aynı zamanda çalışmanın liderliğini yürüten Emily Farifax hemen yan tarafta orman yangının olup olmamasının bir önemi olmadığını, kunduz barajlı alanların her zaman yeşil mutlu ve sağlıklı göründüğünü belirtiyor.
On yıllardır bilim insanları; Kuzey Amerika kunduzu olarak bilinen Castor canadensis'in, Kuzey Meksika'dan Alaska'ya uzanan bir bölgede bir dizi ekolojik fayda sağladığını fark etmişlerdi. Kunduz havuzlarının ve sulak alanlarının su kirliliğini filtrelediği, somon balıklarına yardım ettiği, karbonu tuttuğu ve selleri seyrekleştirdiği gösterilmişti.[2], [3], [4] Araştırmacılar, uzun zamandır bu kürek kuyruklu mimarların, doğaya bir başka yararlarının daha olduğunu düşünüyorlardı: Orman yangınlarının yayılmasını yavaşlatmak.
Utah Eyalet Üniversitesi'nden jeomorfolog Joe Wheaton; durumun karmaşık olmadığını, suyun yanamadığını söylüyor. Mesela 2018'de Idaho'da birden alevlenen yangının 65.000 dönümlük ormanı kavurmasından sonra Wheaton, yanık bölgesinin ortasında alevlere dayanmış yemyeşil bir kunduz sulak alanı ile karşılaştı. Henüz hiçbir bilim insanı bu fenomeni titizlikle incelememişti.
Araştırmada yer almayan ve Emily'nin çalışmasının mükemmel bir zamanlamaya sahip olduğunu belirten Wheathon; bu araştırmanın, doğa temelli çözümlerin ve doğal altyapının önemine işaret ettiğini ve bize bunu destekleyen bilimi verdiğini de ekliyor.
Yangın Sığınağı
Fairfax ve meslektaşı Andrew Whittle, kısmen Wheaton’ın gözlemlerinden esinlenerek, ABD’nin beş eyaletinde 2000 yılından beri meydana gelen büyük orman yangınlarını incelemeye karar verdi. Ve California, Colorado, Idaho, Oregon, Wyoming ve yakındaki kunduz barajları, göletleri için uydu görüntülerini araştırdı. (Kunduzların altyapısı o kadar etkileyici ki, uzaydan bile görülebiliyor.)
Ardından bitki sağlığının istatistiksel bir ölçüsünü kullanarak yangın öncesinde, sırasında ve sonrasında çevredeki bitki örtüsünün gürlüğünü ölçtüler. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde; gelişen, iyi sulanan bitkiler uydu fotoğraflarında daha canlı ve daha yeşil görünme eğilimindeyken kuru bitkiler kısmen kahverengi görünmekteydi.
Kunduz Barajlarının Araştırılması Yeşil ve Güvenli Cennetlerin Yerlerini Ortaya Çıkarıyor!
Bilim insanları, uydu görüntülerini kullanarak İdaho'daki yangına benzer orman yangınlarında yanan farklı bölgelerdeki kunduz barajlarını uzaktan inceledi.
Araştırmacılar, yangınlardan önce ve sonra dere boyunca bitki örtüsünü ölçerek kunduz barajlarının yangınlardan koruma sağladığını keşfettiler. Barajların yakınındaki bitki örtüsü baraj olmayan bölgelere göre ortalama 3 kat daha az yandı.
Tabii ki de yeşil, sulu bir bitki; kuru, gevrek bir bitkiden daha az yanıcıdır. İşte kunduz ekosistemini bu kadar yangına dayanıklı yapan da budur. Farifax ve Whittle orman yangını derenin üzerinden geçtiği esnada kunduz barajlı kesimlerin üç kat daha yeşil kaldıklarını buldular. Kunduzlar vadilerini o kadar güzel doyurmuşlardı ki bitkiler tutuşmuyordu.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu hayat kurtaran göletler sadece kunduzları ve bitkileri korumakla da kalmıyor. Farifax'ın dediğine göre amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve bazı küçük memeliler de dahil olmak üzere geniş bir hayvan topluluğu da muhtemelen yangın sırasında bu kunduz yapımı yangın sığınaklarına toplanıyor. Orman yangınları her ne kadar kara sırtlı ağaçkakanlar (Picoides arcticus) gibi bazı canlıların yaşam alanlarını canlandıran hayati bir güç olsa da diğer çoğu hayvan popülasyonu için tahrip edici olabilir.
Çalışması Ecological Applications dergisinde yayınlanan Farifax, kunduz yaşam alanlarının aynı zamanda çiftlik hayvanları ve tarım alanlarını koruduğunu da ekliyor:[5]
Eğer kunduz yaşam alanlarınız varsa inekleriniz yangın sırasında o sığınaktan yararlanabilirler. Ve bu onları römorklara koymanızın gerekmesinden daha iyi olur.
Kunduzlara Kucak Açmak
Buna ek olarak kunduzlar bir ekosistemin orman yangınından kurtulmasına yardımcı olabilir. Kuzey Washington Eyaletinde, Methow Kunduz Projesi'nin yöneticisi Alexa Whipple, kunduzların söğüt ve kavak gibi yerel türlerin geri kazanılmasını desteklediğini keşfetti.
Kunduzlu derelerin aksine kunduzsuz olan derelerin olası bir yangından sonra istilacı bitkiler tarafından kolonize edilme ihtimali daha yüksektir. Whipple ayrıca kunduz göletlerinin, yanmış yamaçlardan akan fosfor yüklü tortuyu yakalayarak çevredeki su kalitesini iyileştirdiğini de fark etti.
Sonuçları hakemli bir dergide henüz yayınlanmamış Whipple, daha ıslak bir manzaraya sahipsek yangına karşı daha iyi direneceğimizi ve ondan daha kolay kurtulabileceğimizi söylüyor.
Umudum orman yangınlarının insanlara, kunduzların sağladığı faydaların tümünü anlamaları için bir yol açmasıdır.
Kunduzların yaptığı tüm bu iyiliklere rağmen her yıl binlercesi yollarda sel oluşturmaları, ağaçları kesmeleri ve insan malına zarar vermeleri nedeniyle öldürülüyor. Farifax, şöyle diyor:
Daha zekice ve daha insancıl politikalar uygulayıp, kunduz aldatıcılar gibi ölümcül olmayan sel önleme cihazları kullanarak ve sorun çıkaran kunduzları öldürmek yerine başka bir yere yerleştirerek kunduzlarla olan ilişkilerimizi düzeltebilir ve orman yangınlarını azaltabiliriz.
Yerel havzalarda kunduzlara kucak açmanın size kasabanızın etrafında ıslak toprak ve bitkiler olduğunun teminatını sağlayacağını da ekliyor. Aslında makalenin başlığından da anlaşılabileceği üzere ABD Orman Hizmetleri yeni bir hayvan maskotu düşünmek isteyebilir: Kunduz Smokey!
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 8
- 5
- 4
- 4
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: National Geographic | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. Strochlic. Oregon Faces Down A ‘Once-In-A-Generation’ Crisis As Wildfires Rage On. (14 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 26 Eylül 2020. Alındığı Yer: National Geographic | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b J. G. Lazar, et al. (2015). Beaver Ponds: Resurgent Nitrogen Sinks For Rural Watersheds In The Northeastern United States. Journal of Environmental Quality, sf: 1684-1693. doi: 10.2134/jeq2014.12.0540. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. M. Pollock, et al. (2004). The Importance Of Beaver Ponds To Coho Salmon Production In The Stillaguamish River Basin, Washington, Usa. North American Journal of Fisheries Management, sf: 749-760. doi: 10.1577/M03-156.1. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Wohl. (2013). Landscape‐Scale Carbon Storage Associated With Beaver Dams. Geophysical Research Letters, sf: 3631-3636. doi: 10.1002/grl.50710. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Fairfax, et al. (2020). Smokey The Beaver: Beaver‐Dammed Riparian Corridors Stay Green During Wildfire Throughout The Western Usa. Ecological Applications. doi: 10.1002/eap.2225. | Arşiv Bağlantısı
- Science. Foreboding Orange Skies Shroud Northern California. (10 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 26 Eylül 2020. Alındığı Yer: Science | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:36:02 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9381
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in National Geographic. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.