Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Kıyamet Saati: İnsanlık, Yok Oluşa Hiç Olmadığı Kadar Yakın!

Kıyamete "100 Saniye" Kaldı ve Gece Yarısı Olduğunda, Bizim İçin Her Şey Bitecek...

Kıyamet Saati: İnsanlık, Yok Oluşa Hiç Olmadığı Kadar Yakın!
5 dakika
24,553
Tüm Reklamları Kapat

Kıyamet Saati (İng: "The Doomsday Clock"), 1947 yılında Martyl Langsdorf tarafından tasarlanan bir saat konseptidir. Orijinal olarak, Atom Bilimciler Bülteni'nin (İng: "Bulletin of the Atomic Scientists") ilk sayısının kapağı olacak biçimde tasarlanmıştır; ancak sonradan, insanlığın sebep olduğu ve dolayısıyla yüzleştiği yok olma tehditlerinin bir hatırlatıcısı haline gelmiştir. Saat, ilk tasarlandığında 11:53'ü gösteriyordu ve bu tamamen estetik bir tercihti. Ancak sonradan yaşanan küresel gelişmeler ile saatin kolları giderek birbirine yaklaşmaya başladı.

Saat, zamanı sembolik olarak gösteriyor; yani aslında gerçek ve doğrusal bir şekilde ilerlemiyor. Saatin kollarının ne zaman birbirine yaklaşıp, ne zaman uzaklaşacağı uzun bir süre boyunca Eugene Rabinowitch'in keyfi kararı olarak belirlendi. Rabinowitch, bültenin editörlerinden birisiydi. Bilimsel deneyiminden faydalanarak, güncel gelişmeler ışığında, her yeni sayıda Kıyamet Saati'nin ileri mi, geri mi gideceğine karar veriyordu.

Günümüzde ise saatin kollarının ne yöne doğru, ne zaman hareket edeceğine, bültenin Bilim ve Güvenlik Komitesi ve Sponsorlar Komitesi bir arada karar veriyor. Bu kapsamda, Nobel Ödülü'ne layık görülmüş 13 bilim insanı da görev alıyor. Ekibin görevi, insanlığın "kıyamet" olarak adlandırılan yok oluşa yaklaşıp yaklaşmadığını (veya uzaklaşıp uzaklaşmadığını) ve bu değişim miktarının ne düzeyde olduğunu objektif olarak belirlemeye çalışmak. Bir nevi, Dünya'nın an itibariyle ne kadar güvenli bir yer olduğunu belirlemeye çalışıyorlar demek mümkün.

Tüm Reklamları Kapat

1947 yılında saat ilk tasarlandığında Dünya'yı en çok tehdit eden unsur nükleer silahlanmaydı; dolayısıyla saatin tik takları da en çok buna göre belirleniyordu. Ancak bültenin belirttiğine göre, günümüzde nükleer silahlara ek olarak küresel ısınma da en büyük tehdit unsurlarından biri olarak görülüyor. Dolayısıyla 2007 yılından beri tik taklar küresel ısınmanın risklerini de göz önüne alıyor.

Saatin tasarlanmasından sonraki ilk hareketi, 1949 yılında Sovyetler Birliği ilk atom bombası denemesini başarıyla yaptığında yaşandı. Bu deney ile birlikte saat, kıyametin yaşanacağını gösteren "gece yarısı"ndan (saat 12'den) 7 dakika uzaklıktan 3 dakika uzaklığa değiştirildi. Aşağıda, ABD'nin ilk atom bombası testi görülebilir:

Saatin kıyamete en çok yaklaşması ise 2020 yılında yaşandı: Saat, kıyamete 100 saniye kaldığını gösterecek şekilde ilerletildi. Saatin bundan önce gece yarısına en çok yaklaştığı yıl 2018'di. 2018 yılında kıyametten 120 saniye (2 dakika) uzağa getirilen saat, 2019 yılı boyunca da bu pozisyonda aynen kaldı. Ancak 2020 yılında saatin kolu kıyamete 20 saniye daha yaklaştı ve tarihi boyunca gece yarısına en yakın olduğu konumuna geldi. Bültenin CEO'su Rachel Bronson şöyle diyor:

Artık yıkıma ne kadar kaldığını saniyelerle ifade ediyoruz; dakikalar veya saatler ile değil. Kıyamet Saati'nin tarihi boyunca kıyamete en çok yaklaştığımız noktadayız. Artık gerçek bir acil durum ile yüz yüzeyiz. Dünya'nın işleyişi, artık herhangi bir gecikmeyi kaldırabilecek noktayı geçti.

Bülten, bu kararını 3 gelişmeye dayandırıyor: nükleer savaş tehdidi, kontrolsüz bir şekilde yoluna devam eden iklim değişiminin yarattığı yıkımlar ve internette yayılan hatalı bilgilerin düzeyi. Yayınladıkları bildiride şöyle diyorlar:

Tüm Reklamları Kapat

Dünya'nın kıyamete Soğuk Savaş döneminden bile yakın olduğunu söylemek, ki bu dönemde ABD ve Sovyetler Birliği'nin şu ankinden on binlerce fazla sayıda nükleer silahı vardı, sanıyoruz ki durumun vahametini göstermekte ve ciddi bir açıklamayı gerektirmektedir.

Saatin kollarının birbirinden en uzak olduğu nokta, 1991 yılında Soğuk Savaş'ın bitmesi sonrasında yaşandı. ABD ile Sovyetler Birliği'nin imzaladığı Stratejik Silahsızlanma Anlaşması sonrasında saat, gece yarısına 17 dakika uzaklığa alındı.

Nükleer silahlar denince akla gelen Küba Krizi de bir diğer ilginç durumu doğurdu: Kriz boyunca saatin kolları hareket ettirilmedi ve bülten, bu kararını konu hakkındaki belirsizliklere dayandırdı. Gerçekten de kriz sonrasında ABD ile Sovyetler Birliği arasında direkt telefon hatları kurulunca, bülten o anda gece yarısına 7 dakika uzaklıkta bulunan saati, 1963 yılında 12 dakika uzaklığa aldı.

Tekrardan hatırlatmak gerekirse, Kıyamet Saati sadece sembolik bir saat; bir metafor. Gerçekte var olan bir saat bile değil; yani ziyaret edebileceğiniz, fiziksel bir saat bulunmuyor! Dahası, bültenin geleceği görmek konusunda özel bir yeteneği veya gizli herhangi bir bilgiye erişimi de bulunmuyor. Öyle ki, internet sitelerinde geleceği tahmin etmek gibi bir amaçları olmadığını açıkça ifade ediyorlar. Tek yaptıkları, eldeki istatistiklerden yola çıkarak Dünya'nın içinde bulunduğu tehditler ile ilgili bir duruş sergilemek. Kendilerini, semptomlardan yola çıkarak hastalığı teşhis etmeye çalışan doktora benzetiyorlar; doktor da geleceği tahmin etmeye çalışmaktan ziyade, sorunun ne olduğunu ve ne kadar ciddi olduğunu anlamaya çalışmaktadır.

Bugüne kadar Kıyamet Saati, "politik ajanda gütmek" ve "felaket tellallığı yapmak" ile sıklıkla suçlandı. Ancak bülten yöneticileri, insanlığın geleceğinin devamlılığını sağlamanın politik bir ajanda olmadığını söylüyorlar. İtatistiki olarak bakıldığında, saatin ileri ve geri alınma miktarlarının eşit aşağı yukarı eşit gibi gözüküyor. Benzer şekilde, ABD hükümetinin hangi partiye ait olduğundan bağımsız olarak saat ileri de geri de hareket ettirildi. Felaket tellallığı eleştirisini de şöyle izah ediyorlar:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Nükleer silahlar var olduğu ve kullanılabildiği sürece, medeniyeti yok edebilme riski de vardır. Böyle bir felaket yaşanmadı; çünkü ulusal liderler şu ana kadar uyarıları dikkate aldılar ve son 70 yıldaki kritik zamanlarda, rakiplerle iletişim kanalları kurdular, silahları kontrol etmek için anlaşmalar yaptılar, cephaneliği radikal bir şekilde azaltmak için adımlar attılar ve eski düşmanları kooperatif projelerine dahil ettiler. Nükleer savaşın önlenmesi için diplomasi, daha fazla bilgi alışverişi ve güven veren açık iletişim gerekir.

Benzer şekilde, Dünya'nın iklimi değişmeye devam ettiği sürece, özellikle uzun kuraklıklar, büyüyen mevsimlerde değişiklikler, deniz seviyesinin yükselmesi ve balıkçılıkta meydana gelen ölümler gibi çevresel bozulmaların sebep olduğu potansiyel sonuçlara maruz kalma riskiyle karşı karşıyayız. Bunlar, insan soyunu tehdit etmektedir.

İnsanlar hem nükleer silahları hem de iklim değişikliğine katkıda bulunan fosil yakıtlı makineleri icat ettiler. Bunların nasıl çalıştıklarını biliyoruz. Bu yüzden, muhtemelen zararı azaltmanın veya ortadan kaldırmanın yollarını bulabiliriz. Ancak felaketi önlemek için dünya çapında uyumlu bir işbirliğine ihtiyacımız var.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 15
  • Muhteşem! 11
  • Korkutucu! 11
  • Üzücü! 8
  • İnanılmaz 4
  • Merak Uyandırıcı! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Bilim Budur! 1
  • Güldürdü 1
  • Umut Verici! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2024 00:12:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8219

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Psikoloji
Aslan
Kuyruksuz Maymun
Yas
Evrimsel Tarih
Kırmızı
Kök Hücre
Önyargı
Tehdit
Lazer
Süt
Ufo
Dilbilim
Yapay Zeka
Ateş
Balıklar
Oyun
Sinir
Mikrobiyoloji
Sahtebilim
Elektrik
Koaservat
Şüphecilik
Pediatri
Periyodik Tablo
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Kıyamet Saati: İnsanlık, Yok Oluşa Hiç Olmadığı Kadar Yakın!. (24 Ocak 2020). Alındığı Tarih: 25 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/8219
Bakırcı, Ç. M. (2020, January 24). Kıyamet Saati: İnsanlık, Yok Oluşa Hiç Olmadığı Kadar Yakın!. Evrim Ağacı. Retrieved April 25, 2024. from https://evrimagaci.org/s/8219
Ç. M. Bakırcı. “Kıyamet Saati: İnsanlık, Yok Oluşa Hiç Olmadığı Kadar Yakın!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 24 Jan. 2020, https://evrimagaci.org/s/8219.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Kıyamet Saati: İnsanlık, Yok Oluşa Hiç Olmadığı Kadar Yakın!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, January 24, 2020. https://evrimagaci.org/s/8219.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close