Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 2 gün önce
Tek kelimeyle mükemmel . Totaliter bir devletin anlatıldığı güzel izlemeye değer bir filmdir.
9.7/10
(118 Kişi)
Puan Ver
Hatırla, hatırla... 5 Kasım'ı hatırla...
Yönetmen: James McTeigue
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
4 gün önce
Astronomlar, uzayda neredeyse kusursuz bir küreye benzeyen ve daha önce benzeri görülmemiş bir yapı keşfetti. Bu gizemli küre, 2017 yılında LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) ve Virgo dedektörleri tarafından tespit edilen bir kütleçekimsel dalga olayı olan GW190521’in yeniden analizi sırasında fark edildi.

Yapının merkezinde muhtemelen Güneş’in yaklaşık 50 katı kütleye sahip bir kara delik bulunuyor. Etrafını saran küresel yapı, bilgisayar simülasyonlarında da oldukça net biçimde ortaya çıktı ve “mükemmel küre” tanımına çok yakın bir yapıda olduğu görüldü.

Araştırmacılar, bu simetrik şeklin iki büyük kara deliğin çarpışarak birleşmesi sonucu ortaya çıkan kütleçekimsel dalga kalıntısı olabileceğini düşünüyor. Kürenin kendisi fiziksel bir nesne değil, uzay-zamanın bir anlık şekillenmesi olabilir. Ancak bu kadar simetrik ve düzgün bir yapı, uzayda çok nadir görülüyor ve bilim insanlarını şaşkına çevirmiş durumda.

Bu keşif, Einstein’ın genel görelilik kuramının öngördüğü dinamiklerin ve kara delik birleşmelerinin doğasını daha derinlemesine anlamamıza katkı sağlayabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Uyarlayan 24 Nisan 2016 3 dk.

İnsanlar, derin deniz solucanlarıyla tahmin edilenden daha fazla ortak noktaya sahip. İki deniz solucanı türünü (meşe palamudu solucanı) genetik olarak dizileyen Okinawa Bilim ve Teknoloji Lisansüstü Üniversitesinden bilim insanları, 500 milyon yılı aşkın bir süre önce insanların ve belli başlı solucanların ortak bir ataya sahip olduklarını ve genlerimizin binlercesini solucanlarla paylaştığımızı söylüyorlar. 

Başları meşe palamuduna benzer bir şekle sahip olduğu için meşe palamudu solucanı olarak adlandırılan bu iki deniz solucanı türünün (Ptychodera flava türü ile Saccoglossus kowalevskii türü) genlerini inceleyen araştırmacılar, insanların ve meşe palamudu solucanlarının uzaktan kuzen olduklarını söylüyorlar. 

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağlar Solak
Yazar 30 Ocak 2012 12 dk.

Evrim, türlerin sadece dış görünüşlerini belirleyen bir biyolojik süreç değildir. Bu doğa yasası, türlerin tercihlerini, eğilimlerini ve karar mekanizmalarını da belirleyen bir süreçtir. Elbette bir canlının her özelliği %100 genlere bağlı olarak belirlenmez. Özellikle sosyal yapısı olan canlılarda içerisine doğulan kültür, bu kültürün yapısı, ebeveynlerin yavrulara olan (olumlu veya olumsuz) katkıları, bireylerin kendi başlarından geçenler (yaşam hikayeleri) ve daha nice öngörülemez, evrim tarafından şekillendirilemez, kaotik bir biçimde etki eden unsurlar bir canlı soy hattının gidişatına etki eder. Ancak bireyler bazında değil de toplumun geneli bazında çalışılacak olursa ve bir tür için var olan ancak değişime de açık olan "normlar" incelenecek olursa, bazı tercihlerimizin o kadar da öznel olmadığı, türün belli seçeneklere diğerlerine göre daha yatkın olduğu görülür. Bu ortak tercihler elbette bir türün tüm bireylerini tanımlamaya yetmez; ancak yine de bize türün evrimsel geçmişi hakkında çok kıymetli bilgiler sunarlar. 

Unutulmaması gereken en kritik nokta, evrimsel psikolojinin ayıklamaya çalıştığı bu ortak tercih eğilimlerinin bizim biyolojik evrimimizle ilgili olduğudur. Ancak türümüz, artık sadece biyolojisiyle tanımlanamayacak bir türdür. Çünkü biyolojik evrim, kültürel evrimin hiçbir türde görülmediği kadar karmaşık ve güçlü bir şekilde insan organizmasını şekillendirmesini tetiklemiş ve mümkün kılmıştır. Dolayısıyla kültürümüz de tercihleri doğrudan etkilemekte, şekillendirmekte, hatta yeri geldiğinde biyolojik evrimimizle zıt düşecek noktalara taşıyabilmektedir. Bunlar da psikologlar, zoologlar, antropologlar ve etologlar tarafından incelenmektedir. Önemli olan bu iki sahanın verilerini birleştirerek varlığımızı ve nasıl evrimleştiğimizi, günümüzde nasıl kararlar aldığımızı ve bu kararlarımızda biyolojimiz ile kültürümüzün ne kadar rol oynadığını anlayabilmektir. Bu açıdan, iki tür evrimimizin de anlaşılmasının muazzam önemli olduğu kanaatindeyiz.

166
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
354K UP
Aktaran 1 gün önce 2 dk.

Öğrencileri yapay zekanın yön verdiği bir dünyaya hazırlamak, üniversiteden çok önce başlıyor. South Florida Üniversitesi (USF), Tampa Bay bölgesi ve ülke genelindeki sınıflara yapay zekayı entegre etmek için okul öncesinden 12. sınıfa kadar olan eğitimcilerle işbirliği yaparak gelecek nesillerin temel becerileri erken yaşta geliştirmelerini sağlıyor.

USF Eğitim Fakültesi’nden Profesör Zafer Ünal, öğretmenler için 1.000’den fazla ücretsiz yapay zekâ aracı içeren çevrimiçi bir platform olan TeacherServer’ı geliştirdi. 2024’te hayata geçirilen platformun kullanıcı sayısı kısa sürede patladı. Bugün yaklaşık 1,25 milyon öğretmen, ders planlama, sınav hazırlama, sunum oluşturma gibi işlerde bu araçlardan faydalanıyor. Ünal şöyle diyor:

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
Eseri Ekleyen 1 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Görkem Bakırcı
Yazar 1 gün önce 35 dk.

Bilim, etik kaygılar dikkate alınmadığı durumlarda çok tehlikeli olabilir ve amacından kolayca sapabilir. Bilimsel metodları kullanan bilim insanları, etik ihlalleri temel almadıkları durumlarda korkunç deneyler ve ihlaller yapabilirler. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, bilimi ve toplumu bilimsel araştırmalarda kötüye kullanılan deneyler, sahte araştırma raporları, mesleki kıskançlık, rekabet veya bilimsel fonların kötüye kullanılması gibi suistimallerden korumak için çok sayıda etik düzenleme geliştirilmiştir. Çeşitli bilimsel birlikler, dernekler, akademiler, üniversiteler ve bilimle ilgili diğer kurumlar, biçim ve içerik açısından geniş bir çeşitlilik ortaya koyan etik standartları benimsemiştir. Bazıları genel etik davranış ve sorumluluk ilkelerine dayanır, diğerleri disiplinlere özgü mesleki görevlere atıfta bulunur.

Bilim; sonsuz bir arayış ve merak, bilinmeyen sulara yapılan zorlu ve tehlikeli yolculuk, içinde yaşadığımız evreni anlamak ve bilmek için girişilen bir sorgulamadır. İnsanı en uzak kıtalara, vahşi yerlere, Ay'a bile götürmüştür bu arayış.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 29 Aralık 2015 3 dk.

Los Angeles'taki Kaliforniya Üniversitesi'nden (UCLA) jeokimyacılar, Dünya'daki yaşamın en az 4.1 milyar yıl önce başlamış olabileceğine dair kanıtlar buldular. Bu, yaşamın gezegenimizde sanılandan 300 milyon yıl önce başlamış olabileceğini gösteriyor. Bir diğer deyişle yaşam, gezegenimizin oluşumu olan 4.54 milyar yıl öncesinden kısa bir süre sonra oluştu. Araştırma sonuçları Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayınlandı. Makalenin eş yazarı ve PNAS üyesi olan UCLA Jeokimya Bölümü akademisyenlerinden Prof. Dr. Mark Harrison şöyle söylüyor:

Yeni araştırma yaşamın, Ay'ın da kraterlerini kazanmasını sağlayan ve 3.9 milyar yıl önce yaşanmış iç Güneş Sistemi meteor bombardımanından önce başladığını ileri sürüyor. Harrison'ın laboratuvarında lisansüstü öğrencisi olan ve makalenin eş yazarlarından Patrick Boehnke şöyle anlatıyor:

22
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sezai Berat Ünal
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce İstanbulÜcretsiz25 Mayıs
Yürüyenler Okulu: Demokrasi
25 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 25 Mayıs 2025 12:30 tarihine kadar.

25 Mayıs Pazar günü saat 10.00'da Gülhane Parkı'nda Yürüyenler Okulu etkinliğinde buluşuyor, Rıdvan Akın ile demokrasi üzerine konuşuyoruz. Etkinliğimiz açık havada yürüyüş ve açık ders formatında gerçekleşecektir.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdullah Vatansever
Lise öğrencisiyim, biyolojiyle ilgileniyorum. 2 gün önce Sen de Cevap Ver

Öncelikle sınavında başarılar 😊

İdrar derişimi, idrarın içerisinde çözünmüş madde miktarını ifade eder. İdrar çoğunlukta sudan oluşur ve suyun içinde çözünen maddelerdir aslında bir nevi. Bu noktada idrar derişimini iki etmen üzerinden değerlendirmek mantıklı olur.

  1. İdrardaki su miktarı: İdrarda çözünen madde miktarını değiştirmeden, idrarın içerdiği suyun miktarını değiştirirsen, idrar derişimi değişir.
  2. İdrar çözünmüş madde miktarı: İdrarda çözücü olan suyun miktarını değiştirmeden, içinde çözünen madde miktarını değiştirirsen yine idrar derişimi değişir.

Hadi şimdi bu değişimler nasıl olur detaylı örneklerle bakalım.

Eğer çok fazla su içersen atılan su miktarı artar, idrar derişimin azalır. (çözünen madde bölü çözelti gibi düşün).

Eğer ADH hormonun artarsa yani vücut suyu daha fazla emer ve idrar yoluyla daha az su atarsa bu sefer idrar derişimin/yoğunluğun artar.

Örnekleri verdiğime göre direkt sorduğun salgılama olayına geçelim. Salgılama vücudun gereksiz veya atılması gerektiğini düşündüğü maddeleri idrar kanallarına geçmesinden ibarettir. Çoğunlukla aktif taşıma görülür, yani atp harcanır. Salgılama aslında glamerulus kılcallarında yeterince geçemeyen maddelerin idrara geçilmesi olayıdır. Yani idrara geçen madde miktarı artar. Madde miktarının artması idrar derişimini arttıracaktır. Eğer bu konuda sıkıntı çekiyorsanız kimyada "Çözeltiler" konusunu iyice çalışmanızı öneririm. [1]

(Bilgileri campbell biyoloji kitabında okuduklarımdan aldım, daha fazla bilgi için kitabın ilgili bölümüne bakabilirsiniz.)

Kaynaklar

  1. Robert B. Jackson. (2022). Campbell Biyoloji - 12. Baskıdan Çeviri. ISBN: 978-605-282-833-5. Yayınevi: Palme Yayınevi. sf: 1490.
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökten Düşen Köpek

Bekçi köpeği değilim, arama kurtarma köpeği de değilim. Ben sadece… sevgi dolu bir köpeğim!

Alberto’nun yaşadığı evde hayvan beslemek yasak. Yolda yürürken gökyüzünden kafanıza düşen köpekler için istisna yapacaklarını düşünebilirsiniz ama hayır, yasak. Zaten kimin kafasına gökten köpek düşer ki demeyin, Alberto’nunkine düştü… ve Alberto onu öylece sokakta bırakıp gidemezdi. Şimdi Sardunya’yı (evet, köpeğe gerçekten de bu ismi koydu!) huysuz ev sahibine kabul ettirmek zorunda ve bunun tek bir yolu var: Onun özel yetenekli bir köpek olduğunu kanıtlamak. Tabii öyle bir yeteneği varsa!

Kitapları Uluslararası Çocuk Kitapları Kurulu tavsiye listesine değer görülen Fabrizio Altieri’den dostluk ve hayvan sevgisi üzerine kalpleri ısıtacak soluksuz bir macera.

Disleksili ve okumaya isteksiz çocuklar da gözetilerek özel font ve sayfa tasarımı kullanılan bu kitap, çocuklara hem heyecan dolu bir serüven yaşatıyor hem de okuma alışkanlığı kazanmalarına yardımcı oluyor.

Devamını Göster
₺220.00
Gökten Düşen Köpek
Metin Derince
Metin Derince
24K UP
Üye 20 Mayıs 2023 Henüz cevap yok.
nedensellik ilkesi'nin ihlali kısaca silah'in ateşlenme den hedefini vurması daha sonra silah'in ateşlenmesi olarak örneklen'direbiliriz bunun için ışık hızından hızlı gidilmesi gerekir peki bunu 3 boyutta yaşarken algılayabilir miyiz
194 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Beste Zorlu
Beste Zorlu
147K UP
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye, Samsun
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Kimya ve Biyokimya konusunda geliştirebilirsin.

Saygın Güleç
Çeviren 4 Şubat 2018 11 dk.

Evrimsel süreçler genomu nasıl etkiler? Popülasyon genomiği alanı, evrim ve genomla ilgili çıkarım yapmak için genomun popülasyon içi ve popülasyonlar arası yapısını inceler.

Popülasyonların birbirinden bağımsız olarak evrimleşmesi genetik ıraksamaya neden olur. Genomun çeşitli bölgelerinin birbirlerinden oldukça farklı düzeylerde genetik ıraksama göstermesi beklenir (Nosil ve ark. tarafından incelenmiştir, 2009). Bazı bölgelerde popülasyonlar arasında neredeyse hiç farklılaşma görülmezken, bazı bölgelerde genetik ıraksama son derece belirgindir (Şekil 1). Genomun bölgeleri boyunca gözlemlenen bu popülasyonlar arası ıraksama çeşitliliğine heterojen genomik ıraksama denir (Nosil ve ark. 2009). Popülasyonların farklılaşması ve tür oluşumu sırasında genomik ıraksamanın son derece heterojen olması beklenir, çünkü bu sırada bazı bölgelerde ıraksak doğal seçilim ile bağlantılı genetik farklılıklar birikirken, diğer bölgelerde gen akışının homojenize edici etkileri ve genetik sürüklenme tarafından rastgele farklılıkların ortaya çıkarılması için yeterli zaman olmaması ıraksamanın önüne geçer. Ekolojik sebeplerden veya genetik çatışmadan kaynaklanan seçilim, genetik sürüklenmenin stokastik etkileri, farklılık gösteren mutasyon sıklıkları, seçilim altındaki özelliklerin genetik temeli ve kromozomlardaki genler arasındaki genetik bağlantı dahil birçok unsur, heterojen genomik ıraksamaya katkıda bulunur. Popülasyonlardaki genomik farklılaşma şekilleri, bu çeşitli tarihi evrimsel ve genetik süreçler sonucunda oluşur ve birleşir. Böylece, biyologlara evrimsel ıraksamayı şekillendiren kuvvetleri yeniden oluşturma imkanı sunar.

46
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melih Ataç
Melih Ataç
28K UP
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yeni yayımlanan bir makale, ankilozorların Kuzey Amerika'da Orta Kretase'de varlığını doğruluyor.

Ankylosauria kladı, otçul, kuş kalçalı (ornithischian), kaplumbağalara benzer kemikli osteodermler şeklinde zırha sahip dinozorları içeren bir gruptur. İlk olarak Orta Jura'da, Kuzey Afrika'da ortaya çıkmışlardır. İsimleri Latince "kavisli kertenkele" anlamına gelir. Bir topuza benzeyen kuyrukları, ankilozorları karakterize ettiği düşünülen oldukça özel yapılardır.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arsel Berkat Acar
Çeviren 12 Temmuz 2013 1 dk.

Bir şimşeğin çarpması tehlikeli ve korkunç bir tecrübedir ve ölümcül bile olabilir. Bazen elektrik deşarjı Lichtenberg şekli diye bilinen dövme benzeri bir iz ya da yara bırakabilir. Bu oluşan şekiller bildiğimiz fraktal örnekleridir.

Lichtenberg şekilleri ısınan materyallerin üzerinde ya da içerisinde bazen görülen elektrik deşarjların dallanmasıdır. Adını onları keşfeden ve inceleyen Alman fizikçi Georg Christoph Lichtenberg’den almıştır. İlk keşfedildiklerinde karakteristik şekillerin pozitif ile negatif "sıvıların" doğasını açığa çıkarmakla yardımcı olacakları düşünülüyordu. 

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ayşenaz Subaşı
İnceleyen7 2 gün önce
Sıkı bir korku filmi hayranı olarak Son Durak serisi gerilimi seven herkes tarafından kesinlikle izlenmesi gereken, çoğu korku/gerilim filmine kıyasla somut değil soyut bir antagoniste sahip olan harika bir seridir.
Serinin son filmi "Kan Bağı", çoğu soruya cevap sunmuş bence. Özellikle John Bludworth (RIP Tony Todd ♡) karakterinin hikayesini sonunda öğrenebilmek beni çok mutlu etti. Filmin geçmişe dokunması, ölümün ne kadar kararlı olduğunu göstermesi, ve ana karakterlerden biri olan Iris'in hikayesi gerçekten etkileyiciydi.
Geçmiş filmlere bakıldığında oyuncu performansı çoğu zaman zayıf olan bu serinin son filminde oyuncular gayet güzel oynamış. Efektler, müzikler, sahne ve karakter tasarımları da gayet tatmin ediciydi.
7.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Final Destination: Bloodlines
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Gelişmiş Akrep

Eğer Akrep çıplak gözle bu kadar güzel görünseydi, insanlar onu daha iyi hatırlayabilirdi. Akrep daha tipik olarak birkaç parlak yıldız şeklinde görünür. İyi bilinen ancak nadir olarak gösterilen bir zodyak takımyıldızıdır. Bunun gibi muhteşem görüntüleri elde edebilmek için iyi bir kamera, karanlık bir gökyüzü ve karmaşık görüntü işleme gereklidir. Dijital olarak geliştirildikten sonra elde edilen görüntü, pek çok nefes kesici özellik gösteriyor. Sağda kalan çapraz bölüm, Samanyolu galaksimizin düzleminin bir parçasıdır. Görünürde parlak yıldızlardan oluşan uçsuz bucaksız bulutlar ve karanlık, karmaşık tozdan oluşan uzun iplikçikler vardır. Sol tarafta dikey olarak yükselen koyu toz bantları, Karanlık Nehir olarak yükseliyor. Soldaki parlak yıldızların çoğu, Akrep’in başının ve pençelerinin bir parçasıdır. Parlak yıldız Antares de onlardan biridir. Çok sayıda kırmızı emisyon bulutsusu, mavi yansıma bulutsusu ve koyu iplikçikler, toplam pozlama süresi 17 saat olan bu görselde, işlenirken görünür hale gelmiştir. Akrep yılın ortasında gün batımının ardından güney göklerinde belirgin bir biçimde görünür.

16 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Stefan Lenz
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Nevzat Keskin
Seslendiren 7 saat önce 6:56
İşte tüm bu diş aşınmalarıyla mücadele etmek adına diş fırçalamak, birçok insan için tırnak kesmek veya tuvalet yapmak kadar "doğal" bir davranıştır....
0
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Dünyanın en büyük problemi, aptallar ve fanatiklerin kendilerinden çok emin olması; bilgelerin ise fazlasıyla şüphe ile dolu olmasıdır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
46
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close