Kara delikler, evrenin en gizemli ve en şaşırtıcı fenomenlerinden biri. Öyle güçlüdürler ki ışık bile onların kollarından kurtulamaz. Öyle büyüleyicidirler ki zamanı büküp uzayı eğip bükerler. Einstein’ın Genel Görelilik Teorisi, kütlenin uzay-zamanı büktüğünü söyler. Kara delikler de bu bükülmeyi uç noktalara taşır. Bir kara delik, muazzam kütlesiyle uzay-zamanı öyle bir büker ki, hiçbir şey, hatta ışık bile bu çekimden kaçamaz. 'Olay ufku' adı verilen sınırın ötesine geçen her şey sonsuza dek kaybolur. Bir kara deliğe yaklaştıkça zaman yavaşlar. Dışarıdaki bir gözlemci için, kara deliğin yakınındaki bir saat çok daha yavaş işler. Buna 'zaman genişlemesi' denir. Eğer bir kara deliğin olay ufkuna yakın bir noktada dursaydınız, dışarıdaki biri sizi donmuş gibi görürdü. Sizin içinse zaman normal akardı, ama geri dönüş olmazdı! Kara deliklerin en ünlü özelliği olay ufkudur. Olay ufkunda kaçış hızı, ışık hızından bile fazladır. Bu yüzden hiçbir şey buradan kurtulamaz. Eğer bir kara deliğe düşerseniz, kütleçekim kuvvetinin farklı noktalardaki şiddeti sizi uzun bir spagetti gibi gererek parçalara ayırır! Kara deliklerle ilgili en çılgın teorilerden biri, onların solucan deliklerine açılabileceği fikridir. Teorik olarak, bir solucan deliği sayesinde geçmişe veya geleceğe gitmek mümkün olabilir. Belki bir gün onların sırlarını tamamen çözeceğiz, ama şimdilik bize kalan, bu kozmik canavarlara hayranlıkla bakmak ve evrenin ne kadar muhteşem olduğunu düşünmek.