Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Karantina Altındayken Neden Kendimizi Yorgun Hissediyoruz?

Karantina Altındayken Neden Kendimizi Yorgun Hissediyoruz? Pixabay
Uyuyan kadın
4 dakika
9,508
Tüm Reklamları Kapat

Salgın günlerinde pek çok insan, tecrit altındayken kendilerini normalden daha fazla yorgun hissettikleri için daha erken yattıklarını söylüyorlar. Normalde geç vakitlere kadar uyumayan bu kişiler artık gece saat 10’da başlarını yastığa koyduklarını söylüyorlar. Önceki rutinlerimize kıyasla daha az çalışmamıza rağmen bu hale nasıl geldiğimizi merak etmiyor değiliz.

Tecrit altındayken hissettiğimiz yorgunluk hali, bedensel yorgunluktan ziyade, büyük ihtimalle Covid-19’un getirdiği zihinsel yük ile alakalı. Yorgunluk (ya da bitkinlik) hem bedensel hem de bedensel olmayan sebeplerle ilgili olabilir: 5 km yol koştuktan sonra dinlenme ihtiyacı hissederiz; keza, bir hastalık sonucu da haftalarca kendimizi yorgun argın hissedebiliriz. Ancak 20 Temmuz 2011’de BMC Research Notes’ta yayımlanan bir araştırmaya göre yorgunluk; stres ve anksiyete (endişe) gibi psikolojik durumlardan da kaynaklanıyor olabilir. Karantina sürecinde ise sürekli evde kalmanın getirdiği monotonluk da kendimizi yorgun hissetmemize yol açıyor olabilir. Diğer bir deyişle, koronavirüs ile ilgili yaşadığımız psikolojik daralma bizi yıpratıyor olabilir. O halde eski enerjimizi nasıl geri getirebiliriz?

Alışma Aşamaları

Öğrencilerin yeni bir okula başlaması ya da insanların yeni bir ülkeye taşınması gibi büyük değişikliklere baktığımızda bu tür durumlar, zamana yayılan ve aşamalarla ilerleyen belli bir adaptasyon ve geçiş süreci gerektirmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Adaptasyon sürecinin ilk haftası önceki yaşam biçiminden veya çalışma tarzından sıyrılmayı ve yeni etkileşimler kurmayı içerir. Tüm bunlar genellikle dört ya da beş gün içerisinde kazanılır ve bu etaptan sonra hayat daha yerleşik ve tahmin edilebilir bir hal almaya başlar. Karantinanın ilk haftalarında ruh halimiz düşük olabilir ve ağlamaklı hissedebiliriz. Ama şunu bilmeliyiz ki bu, normal bir adaptasyon aşamasıdır. Lütfen kendinize çok fazla yüklenmeyin ve şundan emin olun ki bu ruh hali çoğu kişi için gelip geçici ve haftaya kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Yeni bir ortama/duruma geçiş sancısını, düşüncelerinizi ve hislerinizi anlattığınız (içinizi döktüğünüz) bir günlük tutmakla azaltabilirsiniz. Daha sonra gelişmenizi gözden geçirip nasıl uyum sağladığınıza bakabilirsiniz.

İşlevsel olarak tam bir adaptasyon yaklaşık üç ay sonra gerçekleşecektir. Şunu akılda tutmakta fayda var: Başlangıçtan yaklaşık 3 hafta sonra, kişinin ani bir kasvet basmasıyla moral çöküşü yaşayacağı bir dönem olacaktır. Bu aşamadaki endişe karantina durumunun devamlı bir hal alacağı kaygısıdır. Ancak bu dönem de atlatıldıktan sonra umutsuzluk hissi kolay kolay geri dönmemektedir.

Umursamazlığa ve düşük ruh haline düşmemek ve motivasyon kaybına uğramamak için gününüzü belli bir düzene oturtmak önemlidir.
Umursamazlığa ve düşük ruh haline düşmemek ve motivasyon kaybına uğramamak için gününüzü belli bir düzene oturtmak önemlidir.
Pixabay

Düzenli Bir Gündelik Hayata Önem Vermeliyiz!

Umursamazlığa ve düşük ruh haline düşmemek ve motivasyon kaybına uğramamak için gününüzü belli bir düzene oturtmak önemlidir. Giderek artan “boş” zamanlar kısıtlanma durumunun iyice farkında olmanızı sağlayarak "boşluğa düşme” hissini yaşatır. Bu durum insanların içine kapanmasına, hissiz olmasına, kalitesiz uyumasına ve kişisel hijyenlerini göz ardı etmesine yol açar. Tüm bunların önüne geçmek için hayatı belli bir düzende yaşamak önemlidir çünkü düzen, yaşamlarımız üzerinde kısmen kontrol sahibi olmamıza olanak sağlar.

Enerjinizi yüksek tutmanın bir diğer adımı da ölüm-kalım savaşı veren insanları gözlemlemektir. Buna vereceğimiz bir örnek, birdenbire zamanı doldurmakla karşı karşıya kaldığımızda gün içerisinde düzenli alışkanlıklar elde etmenin faydalarını göstermektedir:

Tüm Reklamları Kapat

1915'te Endurance gemisi (Türkçesi dayanma gücü, dayanıklılık) Antarktika buzuluna saplandığında geminin sahibi Sir Ernest Shackleton, mürettebatın hayatlarına katı düzenlemeler getirmek zorunda kaldı çünkü bir önceki sefer gemisi RV Belgica’nın başına gelenlerin gayet iyi farkındaydı. Bu gemi 1898 yılında Antarktika’daki bir buzula bütün bir kış boyu saplanıp kalmıştı. Kaptanı gemiye hiçbir düzen getirememiş ve sonucunda gemi mürettebatı, özellikle geminin kedisi Nansen’ın ölümünden sonra, moralman çökmüştü. Shackleton ise düzenli zamanlarda yemek yeme konusunda ısrarcı davrandı ve zorla da olsa sosyalleşme için yemekten sonra herkesin sofrada bulunmasına hükmetti. Bu türden düzenli aktiviteler sonucunda, küçük bir sosyal grubun uzunca bir süre boyunca beraber kalması durumunda topluca yaşanabilecek tekdüze bir hayatın önüne geçti.

Endurance gemisi
Endurance gemisi
Wikiwand

Elbette, sabah erken kalkmayıp uyumaya devam etmek iyi hissettirebilir ancak günü belli bir düzene göre kurmak ve (çevrimiçi olsalar dahi) sosyal aktivitelere vakit ayırmak enerjinizi yüksek tutmanız bakımından sizin için daha iyi olacaktır.

Yorgunluğun diğer bir bedensel olmayan sebebi ise anksiyetedir (endişedir). Pandemi insanların kafasının karışmasına, ne yapacağını bilememesine ve korkuya kapılmasına yol açmıştır. Tüm bu hisler kötü uyku kalitesine yol açarak karşılığında insanları daha yorgun ve endişeli kılabilir. Bu kısır döngüyü kırmak için bedensel egzersiz yapmak faydalı bir yoldur. Yürüyüşe çıkmak ya da internet üzerinden bir egzersiz sınıfına katılmak kendinizi fiziken yorgun hissetmenize neden olabilir ancak bu tip fiziksel hareketler uyku kalitesini artıracağından uzun vadede yorgunluk hissiyatınızı azaltacaktır.

Geleceği planlamak ve hedefler koymak tecrit altında hem mümkün hem de gereklidir. Karantina tamamen bittikten sonra belli bir gün için hedef belirleyin ama gerekli olduğunda o hedef için yeni bir gün atama konusunda da hazırlıklı olun. Gelecek için iyimser olmak ve gerçekleşeceğini heyecanla bekleyeceğiniz bir şeylerin olması anksiyeteyi ve yorgunluğu azaltmada yardımcı olacaktır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 25
  • Umut Verici! 6
  • Muhteşem! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Güldürdü 1
  • Üzücü! 1
  • Bilim Budur! 0
  • İnanılmaz 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/04/2024 01:19:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8690

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Molekül
Süt
Yıl
Ay Görevleri
Olumsuz
Korku
Dişler
Nöron
Gün
Balina
Yok Oluş
Teleskop
Hayvanlar Alemi
Ağız
Görme
Venüs
Kimyasal Evrim
Nadir
Teori
İnsanlar
Elementler
Çeviri
Balıklar
Geometri
İnsan Sağlığı
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
S. R. J. Leach, et al. Karantina Altındayken Neden Kendimizi Yorgun Hissediyoruz?. (12 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 20 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/8690
Leach, S. R. J., Özdil, A. Ş. (2020, May 12). Karantina Altındayken Neden Kendimizi Yorgun Hissediyoruz?. Evrim Ağacı. Retrieved April 20, 2024. from https://evrimagaci.org/s/8690
S. R. J. Leach, et al. “Karantina Altındayken Neden Kendimizi Yorgun Hissediyoruz?.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Translated by Ayşegül Şenyiğit Özdil, Evrim Ağacı, 12 May. 2020, https://evrimagaci.org/s/8690.
Leach, Sarita Robinson, John. Özdil, Ayşegül Şenyiğit. “Karantina Altındayken Neden Kendimizi Yorgun Hissediyoruz?.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Translated by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Evrim Ağacı, May 12, 2020. https://evrimagaci.org/s/8690.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close