Kadın Vücudundan Salgılanan "Copulin" Kimyasalı Gerçekten Erkeklerin Cinsel Davranışlarını Etkiliyor mu?
Canlılarda üreme iç güdüsüyle tetiklenen, en iyi ve sağlıklı yavruları üretmek ve türün devamlılığını sağlayabilmek için gelişmiş olan eş seçme davranışları çok çeşitlilik gösterebilir. Kuşlarda tüy renkleri ve ötüşler bahis konusuyken, geyiklerde boynuz büyüklüğü bu işi görür. Ancak gelişmiş beyinleri ve buna bağlı olarak daha karmaşık bir sosyal hayatları olan insanlarda eş seçimi çok daha karmaşıklaşmıştır. İşte tam da bu karmaşanın ortasında basit ancak bir o kadar da etkili olduğu düşünülen bir kimyasala rastlamak şaşırtıcı: Copulin. Copulin gerçekten de sihirli bir iksir olabilir mi?
Memelilerin birçoğunda görülen, dişilerin erkeği kabul etmeye hazır olduğu, feromonlarla veya üreme organlarının şişmesi gibi davranışlarla bunu belli ettiği döneme östrus denir. İnsanlarda bu davranışların görülmemesi yumurtlamanın gizli kalmasına yol açmaktadır. Bu bir dezavantaj olarak görülse de tek eşliliğe yönelmeyle düzenli olarak yavru doğumuna izin vermesi ve eş bulamama sıkıntısı olmaması yönüyle bir avantaj olmuştur. Ayrıca kadınların gizli bir silahının daha var olduğu düşünülmektedir: Copulin. Kimyasal olarak C2-C5 alifatik asitleri olan copulinler aslında vajinadan salgılanan yağ asitleridir.
Copulinin ilk keşfedilişi 1982 yılına dayanmaktadır. Copulin ilk olarak , Doris Zumpe ve Richard P. Michael'ın, Rhesus maymunları (Macaca mulatta) üzerinde yaptıkları deneylerde dişi maymunlarda rastlandı. Yaptıkları deneyler copulinin bu maymunların sosyal yapısı üzerindeki şaşırtıcı etkilerini ortaya çıkardı. Hormon ve feromon bazında bazı değişiklikler yaptıkları dişi maymunları tek erkeği olan bir sürüye yerleştirerek deneylerine başladılar (Deneylerden sonra dişi maymunlar doğal hallerine dönebilmeleri için tedavi edildi). Koku olarak burundan algılanan bu kimyasal erkek maymunların hangi dişinin yumurtlama döneminde olduğunu anlamalarını sağlayıp sürüdeki çiftleşme yöneliminin nasıl oluştuğu konusu hakkında araştırmacılara bazı ipuçları vermiştir. Ancak çiftleşme tercihinde tek şart, tabii ki, copulinin varlığı değildir.
Copulin İnsan Erkekleri Üzerinde de Aynı Etkiye Sahip mi?
Copulinin insan erkekleri üzerindeki etkileri hakkındaki çalışmalardan ilki Viyana Üniversitesi'nden biyologlar Astrid Juette ve Karl Grammer'a aittir. Biyologlar, aralarında bariz çekicilik farkı olan kadınların fotoğraflarını genç erkeklere gösterip seslerini dinleterek onlardan çekicilik bazında bir sıralama yapmalarını istedi. Ancak bunu yaparken gizlice odaya sentetik copulin bıraktılar. Sonuçlar itibarıyla copulinin kadın cazibesi konusundaki farkları eşitlediği görüldü: Copulini soluyan erkekler, daha az çekici olan kadınları diğer kadınlarla eş değer derecede çekici buluyorlardı. Ayrıca, bu erkeklerin testosteron üretiminin %150 oranında arttığı da belirlendi.
1997 yılında yapılan bu deney uzun süre bilim camiasında yerini korudu. Ancak 2016'daki bir başka deney akıllarda soru işaretleri bıraktı. Megan N. Williams ve Amy Jacobson yaptıkları deneylerde bu ilk deneyin sonuçlarını alamadılar. Copulin solumuş ve kontrol grubundaki erkekler üzerinde yapılan gözlemlere göre copulin herhangi bir eş seçilimine yol açmıyordu. Ancak copulini soluyan erkekler, temiz hava soluyan erkeklere göre, kendilerini %21 daha çekici olarak değerlendirmişlerdi.
2017 yılına gelindiğinde ise daha keskin ve tatmin edici ifadelere ulaşabildik. Megan N. Williams ve Coren Apicella çok daha kapsamlı bir araştırmaya imza attılar. Ivy League Üniversitesi'nden koku almalarını engelleyecek herhangi bir sorunu olmayan rastgele 243 erkek gönüllü seçtiler. Ancak çalışmanın başlarında bunlardan 12 tanesinin heteroseksüel olmadığı anlaşılınca onları çalışmadan çıkardılar. Kalan deneklere ise içinde kadınların olduğu 30 adet fotoğraf gösterileceği ve kadınları çekicilik olarak sıralamaları isteneceği ancak deney sırasında seçimlerini etkileyebilecek bir çeşit kadın feromonuna maruz kalabileceklerini söylediler. Fakat denekler feromona maruz kalıp kalmadıklarını bilmeyeceklerdi.
Deneyler, deneklerin koku alma duyusuna dayanıyordu ve kontrollü olarak deneklerin burunları veya cinsel organları bazı grupların ise her ikisi de gazlı bezlerle kapatıldı. Gazlı bez feromon geçişine izin vermeyecekti. Williams ve Apicella'nın çalışmaları gösterdi ki 1997 yılında yapılan gözlemler pek de sağlam bilgiler değildi. Araştırmacılar 1997 yılında elde edilen deney sonuçlarının bir çeşit tavan etkisi sebebiyle oluşmuş olabileceğini söylediler. [Editör notu: Tavan etkisi (ceiling effect): Değişkenin denekler üzerine daha fazla bir etkisinin olmadığı nokta ya da doyum noktası demektir. Örneğin, bir deneyde deneklerin tümü çok yüksek puanlar almış ise bu durumda yüksek puan alan bu denekler arasındaki farklılıklar gözlenemediğinden deney sonuçlarından doğru bir anlam çıkarılması mümkün olmaz.]
Yapılan deneyler sonucunda, copulinin erkeklerin cinsel davranışlarını etkileyen gerçek bir feromon olarak değerlendirilebilmesi için beş şart belirlendi: 1) Sentezlenen copulin, doğal olarak üretilen copulin ile aynı koşullarda, aynı konsantrasyonlarda olmalı, aynı fizyolojik ve davranışsal reaksiyonlara sebep olmalıdır. 2) Copulin karışımının her bir asidi söz konusu reaksiyonlara neden olması için yeterli olmalıdır. 3) Sadece öngörülen kimyasal karışımların bu reaksiyonları ortaya çıkarması gerekmektedir. 4) Copulin iletişimini kolaylaştıracak belirgin bir yolağın varlığı gereklidir. 5) Copulin miktarları farklı eş kalitesine ve statüsüne sahip kişiler arasında farklılık gösterebilmelidir.
Söz konusu çalışma açık şekilde 1. maddenin başarısızlığını ve copulinin erkeklerin cinsel tercihlerini etkileyemeyeceğini göstermektedir. Yapılan bu son araştırmalara göre copulinin erkekler üzerindeki etkileri tartışmalıdır. Copulin üzerine çalışma yapmış olan ancak yazıda geçmeyen birçok bilim insanı bulunsa da gelecekte yapılacak daha fazla çalışma bu kimyasal hakkındaki bilgilerimizi netleştirebilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 42
- 32
- 6
- 6
- 4
- 3
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- M. N. Williams, et al. (2016). Effect Of Copulins On Rating Of Female Attractiveness, Mate-Guarding, And Self-Perceived Sexual Desirability. Evolutionary Psychology, sf: --. | Arşiv Bağlantısı
- R. Kumar. Copulins. (4 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 4 Eylül 2019. Alındığı Yer: ResearchGate | Arşiv Bağlantısı
- M. N. Williams, et al. (2017). Synthetic Copulin Does Not Affect Men’s Sexual Behavior. Adaptive Human Behavior and Physiology, sf: 121-137. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:01:21 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7952
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.