Jüpiter'in Yörüngesi Daha Basık Olsaydı, Dünya Daha Yaşanabilir Bir Gezegen Olabilirdi!
Bu haber 2 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Bilinen tüm gezegenler içerisinde Dünya, bir gezegenin olabileceği en yaşam dostu yerlerden biridir. Ama gerçekten öyle mi? Bunda yanılıyor olabilir miyiz? Yeni bir çalışma, eğer Jüpiter'in yörüngesi değişirse Dünya'nın bugüne kıyasla daha yaşanabilir olabileceğini öne sürüyor.
Bir gezegen, yıldızının etrafında dairesel bir yörüngeye sahipse yıldız ve gezegen arasındaki mesafe asla değişmez. Ancak birçok gezegen, yıldızlarının etrafında basık yörüngelere sahiptir. Bu da yörüngelerinin oval şeklinde olduğu anlamına geliyor. Gezegen, yıldızına yaklaştıkça daha fazla ısı alıyor ve bu iklimi etkiliyor.
UC Riverside araştırmacıları, Güneş Sistemi'nin bugün bilinen halinin verilerine dayanarak detaylı modeller kullandılar. Bu modellerle araştırmacılar, alternatif bir Güneş Sistemi yarattılar. Bu teorik sistemde, devasa Jüpiter'in yörüngesi biraz daha basık olsaydı Dünya'nın yörüngesinin şeklinde büyük değişikliklere sebep olabileceğini buldular. UCR Dünya ve gezegen bilimcisi ve çalışma başyazarı Pam Vervoort şöyle söylüyor:
Eğer Jüpiter'in pozisyonu aynı kalıp yörüngesinin şekli değişseydi, bu, gezegenimizin yaşanabilirliği cidden artabilirdi.
Dünya'nın yüzeyi, sıfır ve 100 santigrat derece arasında, bilinen birçok yaşam formu için yaşanabilir bir yer. Eğer Jüpiter Dünya'nın yörüngesini daha basık bir duruma getirseydi Dünya'nın bazı kısımları bazen Güneş'e daha çok yakınlaşırdı. Dünya yüzeyinde şu anda sıfırın altında olan yerler ısınır, sıcaklıklar yaşanabilir aralıkta artardı.
Astronomical Journal'da yayımlanan bu sonuç, uzun zamandır kabul görülen iki bilimsel varsayımın tersini öne sürüyor.[1] Vervoort şöyle söylüyor:
Birçok insan, Dünya'nın yaşanabilir gezegenin mükemmel bir örneği olduğunu ve devasa bir gezegen olarak Jüpiter'in yörüngesindeki herhangi bir değişikliğin Dünya'yı sadece kötü etkileyeceğini düşünüyor. Biz bu iki varsayımın da yanlış olduğunu gösteriyoruz.
Araştırmacılar, bu bulguyu diğer yıldızların etrafında öte gezegen denilen yaşanabilir gezegen araştırmalarında da uygulamayı istiyor. UCR astrofizikçisi ve çalışmanın yardımcı yazarı Stephen Kane şöyle söylüyor:
İnsanların öte gezegen araştırmalarında aradıkları ilk şey, yaşanabilir bölge oluyor. Yani, gezegenin yüzeyinde sıvı su için yeterli enerji olup olmadığını görmek üzere yıldız ve gezegen arasındaki mesafeye bakıyorlar.
Yörüngeleri boyunca gezegenlerin farklı kısımları daha fazla veya daha az doğrudan güneş ışığı alıyor, bu da gezegenlerin mevsimleri olması ile sonuçlanıyor. Gezegenin bölgeleri, bir mevsim esnasında oldukça ılıman ve hoş olurken bir diğerinde aşırı sıcak veya soğuk olabiliyor. Kane şöyle söylüyor:
Yüzeyde su bulunması oldukça basit bir ölçü. Gezegenin yörüngesinin şeklini veya geçirebileceği mevsimsel değişiklikleri hesaba katmıyor.
Günümüzde var olan teleskoplar, bir gezegenin yörüngesini ölçebiliyor. Bununla birlikte, bir gezegenin bir yıldıza doğru veya yıldızdan uzak yöne eğilme derecesi gibi yaşanabilirliği etkileyebilen ek faktörler de bulunuyor. Gezegenin yıldızdan uzağa tarafa eğik kısmı, daha ez enerji alıyor ve dolayısıyla daha soğuk oluyor.
Aynı çalışma, Jüpiter'in Güneş'e çok daha yakın konumlandırılmasının Dünya'da aşırı eğime neden olacağını buldu. Bu durum, Dünya yüzeyinin geniş bölümlerinin donmasına yol açardı.
Eğimi veya gezegenin kütlesini hesaplamak çok daha zor. Bu yüzden araştırmacılar, bu faktörlerin ölçümlerinde de onlara yardımcı olacak metotlar üzerine çalışmak istiyor.
Nihayetinde devasa bir gezegenin hareketi, diğer sistemlerdeki gezegenlerin yaşanabilirliği hakkında tahmin yürütmek ve bu güneş sistemine olan etkilerini anlamak açısından önemli. Kane şöyle söylüyor:
Jüpiter'in zamanla Dünya'nın iklimini nasıl etkilediğini, yörüngemizdeki etkisinin geçmişte bizi nasıl değiştirdiğini ve gelecekte tekrardan bizi nasıl değiştirebileceğini anlamak önemli.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 6
- 6
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ P. Vervoort, et al. (2022). System Architecture And Planetary Obliquity: Implications For Long-Term Habitability. The Astronomical Journal, sf: 130. doi: 10.3847/1538-3881/ac87fd. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:31:52 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12527
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.