Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Bir Gaz Devi Olan Jüpiter Üzerinde Ayakta Durabilir Miydik?

Jüpiter'in Atmosferine İniş Yapacak Olsaydınız Ne Olurdu?

Bir Gaz Devi Olan Jüpiter Üzerinde Ayakta Durabilir Miydik?
6 dakika
33,110
Podcast
7:56
Akın Karahasan
Seslendiren
45
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

Jüpiter, devasa bir gaz küresidir. Yani bizim Dünya'mız gibi kaya yapılı değildir. Hal böyle olunca, akla gelen ilginç sorulardan birisi, bu dev üzerinde ayakta durup duramayacağımız oluyor. Cevaplamaya çalışalım:

İlk olarak, tahmin edebileceğiniz gibi, eğer ki üzerinizde bir astronot kıyafeti yoksa sadece birkaç saniye (belki 1-2 dakika) içerisinde ölürdünüz. Çünkü Jüpiter'in atmosferinin hiçbir seviyesinde oksijen bulunmuyor. 

Tüm Reklamları Kapat

Ancak tartışmayı sürdürebilmek adına, diyelim ki astronot kıyafetiniz var. Bu noktada, "Jüpiter üzerinde" derken ya da "Jüpiter'e ayak basmak" derken ne kastettiğimizi netleştirmemiz gerekmektedir. Çünkü Jüpiter'in bir "yüzeyi", dolayısıyla "üzeri" yoktur. Tamamen gazdan ibarettir. Dünya gibi kaya yapılı gezegenlerde genellikle katı ve atmosferik gaz üst üste olduğu için, "ayak basmak" kalıbı anlam ifade edebilmektedir. Ancak Jüpiter için böyle bir şeyden bahsedemeyiz bile. Jüpiter'deki durum, merkezde çok daha yoğun olan, merkezden uzaklaştıkça incelen gaz katmanlarıdır. Bunlar katılar gibi davranmazlar, dolayısıyla üzerlerinde ayakta duramazsınız.

Pekala, yine de tartışmayı öteye götürmek adına şu soruyu soralım: diyelim ki Jüpiter'in kütleçekimine yakalanabileceğiniz bir noktada bırakıldınız, ne olurdu? Yörüngesine girip de yeterince gezegene yaklaşacak kadar çekildiğinizde (kabaca merkezinden 300.000 kilometre uzağına eriştiğinizde), radyasyon zehirlenmesi sizi son derece hızlı bir şekilde öldürürdü. Kıyafetiniz olsa bile! Jüpiter'in atmosferindeki radyasyon oranlarına hiçbir bildik astronot kıyafeti dayanamazdı. Dolayısıyla gene sorumuza cevap alamadık.

Tüm Reklamları Kapat

Cevap vermek için, diyelim ki radyasyona direnç sağlayan süper kıyafetleriniz var. Bu defa da gezegenin aşırı güçlü kütleçekimi sizi müthiş bir hızla merkezine doğru çekerdi. Jüpiter'deki kütleçekimi, Dünya'dakinin 2.5 katından fazladır! Yani Dünya'da durduğunuz yerde dururken Jüpiter'de ne olacağını hayal etmek isterseniz, 150 kilogram ağırlık kaldırmayı deneyebilirsiniz. Üzerinizdeki ek kuvvet kabaca o kadar olacaktır. Bu kuvvetin etkisi altında gezegenin atmosferine girdiğiniz anda, Dünya atmosferine giren bir meteor gibi yanıverirdiniz.

Bu durumda, diyelim ki Jüpiter atmosferinin o kadar yüksek bir noktasından değil de, ortalarından bir yerinden bırakıldınız. Bu noktada basınç, kabaca Dünya atmosferinin üzerimize uyguladığı kadardır. İşte şimdi konuşmaya başladık... Yine düşerdiniz; ancak o anda gaz devinin oldukça kalın bölgelerinde olduğunuz için ulaşabileceğiniz maksimum serbest düşme hızı (buna "son hız" ya da "terminal hız" da denebilir) oldukça ufak olurdu. Oldukça ufak derken, saatte 3200 kilometrecik falan... Yine olmadı yani. Fakat Dünya'da bu hızla düşecek olsanız, sürtünme ısısı ve süpersonik sıkıştırma nedeniyle çok daha hızlı ölürdünüz. Jüpiter'in kalın atmosferi en azından bunlara engel olurdu. Olabilirdi yani...

Hadi yine de diyelim ki yaşamayı başardınız. Ölmemeniz için size bir paraşüt verelim. Bu sayede diyelim ki saniyede 100 metre hızla düşüyorsunuz (ya da saatte 360 kilometre ile). Bu durumda epey konforlu olacağınızı söyleyebiliriz. Çünkü bu seviyede Jüpiter'in sıcaklığı yaklaşık 0 derecedir. Püfür püfür gezegenin daha iç katmanlarına doğru ilerlerdiniz. Belki tek sorun amonyak bulutları olurdu; ancak onu da görmezden gelelim.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Yaklaşık 5 dakikalık bir düşüş sonrası üzerinizdeki basınç Dünya'dakinin 2 katına ulaşırdı. Bulutların yapısı bu noktadan itibaren biraz daha değişirdi ve amonyum hidrosülfit ve amonyum sülfitten oluşurdu. Bunlar normal bulutlara oldukça benzerler. Ancak birazcık daha kahverengimsidir ve derinlere indikçe, bu kahverengilik de artar. Birçok insan, sözünü ettiğimiz basınç artışından pek de fazla etkilenmeyeceğimize şaşıracaktır. Çünkü aslen basınçla ilgili sorunları, ani basınç düşmelerinde yaşarız, basınç artışlarında değil. Tabii çok ani bir basınç artışı da zarar verici olacaktır; ancak basınç düşmesine göre çok daha az... Eğer ki basınç artışı yavaş ve istikrarlı ise, vücudumuzdaki boşluklar (sinüsler gibi) içerisindeki gaz dengelenerek basıncımız sağlanacaktır. Bu tıpkı dalış yapmak gibidir. Birden 500 metre derine indirilmezseniz ve birazcık deneyimliyseniz, artan basınca rahatlıkla dayanabilirsiniz.

Yaklaşık 10 dakikalık bir düşüş sonrasında artık basınç Dünya'dakini 4 katına çıkmıştır. Bu basınç, 100 metre derine dalış yapan bir dalgıcın deneyimlediğiyle aynıdır. Sıcaklık da iyiden iyiye düşmüştür: -40 derece civarına! Ancak astronot kıyafetiniz muhtemelen sizi bu sıcaklıkta fazlasıyla koruyabilecektir. Bu seviyede bulutlar buz kristallerinden oluşur; tıpkı Dünya'nın yüksek bölgelerinde olduğu gibi... Ama artık işler biraz daha ürperticidir. Çünkü karanlık olmaya başlar. Üzerinizdeki gazlar, Güneş ışığının geçmesine engel olmaya başlar. Ayrıca saatte 720 kilometreye varan yanal rüzgarlar ile boğuşmaya başlamanız gerekir. Fakat ilginçtir, bunu pek hissetmezsiniz bile! Çünkü bu rüzgarlar türbülanslı değildir, son derece düzgün akışa sahiptirler (buna "laminer akış" denir).

15 dakika daha geçince, artık basınç Dünya'dakinin 10 katıdır. Bu noktada oksijen seviyeleri oldukça yüksektir. Ancak bir sorun var: bu kadar yüksek basınç altında oksijen son derece zehirlidir. Çünkü evrimsel süreçte Dünya üzerindeki canlılar, Dünya şartlarındaki basınç oranlarına göre evrimleşmişlerdir. Jüpiter'deki basınç, oksijenin zehirleyici etkisini katlayarak arttırır (oksijenin bir zehir olduğunu unutmayınız; öyle ki, fotosentez ilk olarak evrimleştiğinde ve atmosfer oksijenlenmeye başladığında, Dünya üzerindeki canlıların çok büyük bir kısmı bu oksijenden zehirlenerek yok olmuşlardır). Bu noktada bir diğer sorun, azot narkozudur. Bu tıpkı diş hekiminin kullandığı nitrojen oksit gazı solumak gibidir. Ancak dozu ve şiddeti çok daha fazla olduğu için, çok kısa bir sürede sizi komaya sokup öldürebilir. Dolayısıyla hayatta kalmak istiyorsanız, iyi bir oksijen tüpünüz olmalı ve dışarıdaki gazları tam olarak filtreleyebilmeli. Bunların sağlandığı varsayılırsa, artık mutlu mesut inişe devam edebilirsiniz. Hatta epey rahatsınız, çünkü sıcaklık artık tekrar 23 derece civarına çıkmıştır.

Bir 25 dakika daha düştüğünüzde, sorunlarla karşılaşmaya başlarsınız. Artık etraf zifiri karanlıktır ve hiçbir şey göremezsiniz. Sıcaklık da sürekli artar: çoktan 100 dereceyi geçmiştir! Muhtemelen kıyafetinizin sistemleri aksamaya başlayacaktır. Sadece birkaç dakika sonra, sıcaklık 200 dereceyi de geçer. Artık pek fazla zamanınız kalmamıştır. Sizi bekleyen dehşet verici ölümle yüzleşmemek için, görev başında size verilen siyanür kapsülünü yutuverirsiniz. Birkaç dakika içinde, artık olan bitenden haberiniz yoktur. 

Ancak vücudunuz düşmeye devam eder! Ne yazık ki bu seviyelerden sonra durumun ne olacağına dair pek fazla fikrimiz yok; çünkü gezegenin yapısını tam bilemiyoruz. Basınç ve yoğunluk artık aşırı yüksektir. Atmosferin çoğunu oluşturan hidrojen artık sıvıdır ve sıcaklık birkaç bin dereceyi geçmiştir. Ne yazık ki artık hiç oksijen yoktur. Bu nedenle vücudunuz kömürümsü bir maddeye dönüşür ve düşüşünü sürdürür. Basınç önce Dünya'dakinin 1000 katını, sonra 10000 katını geçer! Vücudunuz basınç altında büzülmeye başlar.

Tüm Reklamları Kapat

Nihayetinde, 2.000.000 bar basınca (Dünya'dakinin 2 milyon katına) ve 5000 derece civarında bir sıcaklığa ulaşınca (Güneş'in yüzey sıcaklığı ile hemen hemen aynı!), artık düşüşünüz durur. Buna "düşüş" demek de pek doğru olmaz, "batmak" demek daha doğru olabilir. Neden durdu? Çünkü vücudumuz metreküp başına yaklaşık 1000 kilogram bir yoğunluğa sahiptir. Etrafınızdaki gaz yığını da, bu seviyedeyken hemen hemen buna eşittir. Dolayısıyla tıpkı su içerisine atılan, suyla eşit yoğunlukta olan bir cismin batmaması gibi, siz de artık batamazsınız.

İşte orada, karbonlaşmış cesediniz kalır. Evren'in (veya en azından Jüpiter'in) sonuna kadar!

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • İnanılmaz 55
  • Muhteşem! 49
  • Tebrikler! 30
  • Korkutucu! 23
  • Bilim Budur! 12
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 10
  • Merak Uyandırıcı! 7
  • Üzücü! 2
  • Güldürdü 1
  • İğrenç! 1
  • Umut Verici! 0
  • Grrr... *@$# 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Türev İçerik Kaynağı: Reddit | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/03/2024 11:34:03 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3373

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hızlı
Gezegen
Egzersiz
Yangın
Kuantum Fiziği
Diyet
Mavi
Antibiyotik
Balina
Evrim Tarihi
Genetik Değişim
İngiltere
Şiddet
Tür
Türlerin Kökeni
Hayatta Kalma
Gebelik
Doğal
Biyocoğrafya
Radyoaktif
Oyun
Astrofizik
Buz
İyi
Damar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
-. Reddit, et al. Bir Gaz Devi Olan Jüpiter Üzerinde Ayakta Durabilir Miydik?. (12 Mart 2015). Alındığı Tarih: 28 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/3373
Reddit, -., Bakırcı, Ç. M. (2015, March 12). Bir Gaz Devi Olan Jüpiter Üzerinde Ayakta Durabilir Miydik?. Evrim Ağacı. Retrieved March 28, 2024. from https://evrimagaci.org/s/3373
-. Reddit, et al. “Bir Gaz Devi Olan Jüpiter Üzerinde Ayakta Durabilir Miydik?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 12 Mar. 2015, https://evrimagaci.org/s/3373.
Reddit, ---. Bakırcı, Çağrı Mert. “Bir Gaz Devi Olan Jüpiter Üzerinde Ayakta Durabilir Miydik?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, March 12, 2015. https://evrimagaci.org/s/3373.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close