Japon Bahçeleri, Atalarımızdan Bize Miras Kalan Zihnin Bir Yansıması Olabilir mi?
Dünyaya geldiğimiz andan itibaren bir bilgi yağmuruna tutuluruz ve beynimiz, çoğu gerekli olmayan bilgi huzmesi içinden işimize yarama potansiyeli olanları durmadan ayıklar. Bu bilgileri kaydetmek ve kullanmak için çok fazla zaman ve enerji harcarız; dolayısıyla bu işlem, bizim için oldukça maliyetlidir. İhtiyacımız olmayan bilgiler için zaman ve enerji harcamak evrim ekonomisine genel olarak aykırı olduğundan, hayatta kalmamıza ve ürememize etki edecek olanlara önem veririz. Örneğin sulak alandaki bir böcek, kendisinden 1 metre uzakta su içmekte olan bir ceylanın davranışlarına pek dikkat etmez; ama yine aynı ortamdaki bir kuş türü, onun tetikte olması için yeterli bir bilgidir. Benzer şekilde, hayatlarının en erken evreleri sırasında üzerinde geliştikleri yaprakların, avcıların sebep olduğu titreşimlere bağlı olarak sallanması durumunda yumurtalarından erken çıkıp, suya atlayarak ortamdan uzaklaşan şekilde gelişen kurbağa yavruları (iribaşlar), aynı yaprağı rüzgarın sallaması dolayısıyla yumurtalarından erken çıkmazlar.
Bütün canlılar gibi bizler de uyaranları algılar, bilinçli veya bilinçsiz şekilde yorumlar, sonrasında da hayatta kalma ve üreme mücadelesi temelinde davranışlar geliştiririz. Kimi davranışlarımız, algısal zekamızın temellendirdiği, o ana özgü tepkilerdir. Doğal seçilimin desteklediği kimi davranışlarımız ise, nesilden nesle aktarılır - ki biz bunlara içgüdüsel davranışlar diyoruz. Bu davranışlar, evrimsel mekanizmaların onları geçersiz kılmasına yetecek kadar süre geçmemişse ya da genlerimiz bu davranışın altında yatan nörobiyolojik devreleri kaydetmişse, bu davranışlar nesiller boyu sergilenebilir. Artık doğada atalarımızın mücadele ettiği birçok şeyden izole, nispeten çok daha kolay hayatlar sürsek de, "modern" diye tabir ettiğimiz dünyamız, evrimsel süreçte henüz çok yenidir. Dünyayı hala atalarımızın gözüyle görüyoruz diyebiliriz.
Savandaki atalarımızın izlerini taşımakta olduğumuzu; Rus asıllı Amerikalı sanatçılar Vitaly Komar ve Alexander Melamid’in, gerçek "halk" sanatının neye benzeyeceği sorusu üzerine yaptığı bir ankette, Amerikalılara yönelttiği sorular karşısında aldıkları cevaplarda da görürüz. “This Is America’s Most Wanted Painting (Amerika'nın En Çok İstenen Tablosu)” adlı bu çalışmada insanlara şu tip sorular yönelttiler:
- En sevdiğiniz renk nedir?
- Geometrik motifleri mi, geleneksel motifleri mi tercih edersiniz?
- Eviniz için eski nesneleri mi daha yeni nesneleri mi seçersiniz?
- Vahşi hayvanlar mı evcil hayvanlar mı?
- Tercih ettiğiniz mevsim hangisidir?
İkili, en çok verilen cevapları yağlı boya ile tuval üzerine işlediler.
Şöyle bir baktığımızda neden modern sanat akımları kategorisine girecek, keskin açıların veya zıt renklerin hakim olduğu, soyut tablolardan birinin ortaya çıkmadığını sorgulayabiliriz. Sonuçta modern çağ insanlarını, modern sanat akımlarının temsil etmesi fikri mantıklı olurdu.
Ama hayır! Tablomuz bir su kaynağıyla, su kenarındaki memeli hayvanlarla, sığınak olabilecek çalılarla ve herhangi bir tehlike anında tırmanabileceğimiz, yere yakın dalları olan koca bir ağaçla tam bir savan tasviridir. Bu deney, konumuz için özellikle önemlidir; çünkü sonuçları bir şekilde ankete katılan insanların bilinçaltının yansımasıdır.
Bu ve bunun gibi bir sürü ankette gördüğümüz sonuçlardan benzer çıkarımlara varabiliyoruz. Örneğin beğendiğimiz ağaç türleri anketinde sonuçların büyük çoğunluğunun, yere yakın dalları olan ve enine büyümüş ağaçlardan yani tırmanması kolay olanlardan yana çıkması gibi… Yukarıda bahsettiğimiz üzere, halihazırda beyni savanlarda yaşamaya uyumlanmış atalarımızın mirasını taşıyoruz.
Gelelim Japon Bahçelerine...
Japon bahçeleri, yaklaşık 7. yüzyılda başladığı düşünülen, yeterince parası olanların keyifle vakit geçirmesi için yapılmış minyatür doğal alanlardır. Şelale ve gölet gibi su kaynaklarının bolluğu dikkatimizi çekmektedir. İrice kayalar ve kayalara benzetmek amacıyla budanmış çalılıklar, yer yer tepecikler ve savan hipotezini sınamaya en elverişli unsur olan ağaç türleriyle kendimizi, atalarımızın yerleşmeyi isteyeceği bir ortama bakar halde bulabiliriz.
Japon bahçelerini tasarlayan uzmanlar, ağaçlar üzerinde oynamalar yapar, budar ya da genetiği değiştirilmiş olanlarını tercih eder. Boyuna kıyasla enli, geniş yelpazeli ve kısa boylu ağaçları tercih ederler ki savan hipotezinde karşılaştığımız ağaç türleri bunlardır. Bir başka deyişle herhangi bir tehlike anında, örneğin bir yırtıcıyla karşılaştığımızda, tırmanması kolay olan ağaçlardır. Japon bahçelerinde, Japonya’da yetişen yirmi iki akçaağaç türünden en çok üçüne rastlanır: Acer sieboldianum, A.japonicum, A. palmatum. Bu türler, daha çok ışık için enine büyürler ve yere yakın dalları vardır. Bahçe uzmanları bu ağaçlara şekil vermez çünkü zaten istenilen şekildedirler: Savandaki ağaçların şeklinde.
Bahçelerin, tasarım sürecinden, kullanılacak malzeme seçimine hatta renk ve açılara kadar yukarıda bahsetmiş olduğumuz Komar ve Melamid’in anket sonuçlarıyla uyum içerisinde olduğunu görürüz. Doğal bir dış ortam, sulak alanlar, yeşil ve mavi ağırlıklı renk tonları, tırmanması kolay olan ağaçlar, kaya ve fundalık gibi sığınak olarak kullanılabilecek yapılar, keskin olmayan geçişler, yapay unsurların azlığı ve bunun gibi daha bir sürü şey… Japon tasarımcıların bu bahçelerde rastgele bir tarz seçmedikleri, içgüdülerimize ve bilinçaltımıza hitap etmeye çalıştıkları açık. Aksi bir durumda “This Is America’s Most Wanted Painting” ile Japon bahçeleri arasında bu derece benzerlik bulamazdık.
Kökeni Hindistan olan, oradan Çin’e ve sonra da Japonya’ya yayılan Zen Budizmi’nin minimalizmi, az, öz ve sade mottosu ve sadelikten oluşan derinlik anlayışı gibi Japon kültürünün her alanında karşımıza çıkan fikirlerden, bu bahçelerin de etkilenmiş olmasıyla birlikte hala atalarımızın aşina olduğu vahşiliği, doğallığı ve çok unsurluluğu taşıması bize önemli ipuçları verir: Atalarımızın hisleri, korkuları ve tecrübeleri; bugün modern dünyanın modern fikirleri arasında bile bizi hala etkilemekte, bize yol göstermekte ve bizi korumaktadır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 19
- 8
- 6
- 4
- 4
- 3
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- M. Sheenan. (2018). Behavioral Evolution: Can You Dig It?. Current Biology. | Arşiv Bağlantısı
- B. Sutton. This Is America's Most Wanted Painting. (5 Kasım 2018). Alındığı Tarih: 16 Şubat 2021. Alındığı Yer: Artsy | Arşiv Bağlantısı
- G. H. Orians. (2017). Yılanlar, Gündoğumları Ve Shakespeare. ISBN: 9786053161240. Yayınevi: Metis Yayınları.
- G. Lotha, et al. Japanese Garden. (26 Eylül 2018). Alındığı Tarih: 15 Şubat 2021. Alındığı Yer: Britannica | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 21:05:28 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10165
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.