James Webb, Ötegezegende Yaşam Arıyor, Ancak Muhtemelen Henüz Bulamadı!

James Webb Uzay Teleskobu'nun uzak bir gezegende yaşam belirtileri bulduğuna dair son haberler anlaşılabilir bir şekilde heyecan yarattı. Yeni bir çalışma bu bulguya meydan okuyor.

Kaliforniya Üniversitesi tarafından yapılan ve Astrophysical Journal Letters'da yayınlanan bir çalışma Dünya dışı yaşam meraklıları için bir hayal kırıklığı yaratmış olabilir, ancak yakın gelecekteki keşif olasılığını göz ardı etmiyor.^[1]

2023’te K2-18b gezegeninin atmosferinde yaşamı mümkün kılacak çeşitli koşullara sahip olduğu düşünülen biyoimzalı bir gaza dair raporlar vardı. Birçok ötegezegen sıcaklıkları, atmosferleri ve iklimleri göz önüne alındıkça Dünya ile kolayca kıyaslanamaz. Bu durum, o gezegenin Dünya tipi yaşama sahip olma ihtimalini azaltır. Ancak K2-18b biraz daha farklı olabilir. UCR proje bilimcisi ve makalenin yazarı Shang-Min Tsa şöyle anlatıyor:

Bu gezegen neredeyse Dünya ile aynı miktarda güneş radyasyonu alıyor. Eğer atmosfer göz ardı edilirse K2-18b Dünya'nınkine yakın bir sıcaklığa sahiptir, bu da yaşam bulmak için ideal bir durumdur.

K2-18b'nin atmosferi bizim nitrojen bazlı atmosferimizin aksine ağırlıklı olarak hidrojenden oluşuyor. Ancak K2-18b'nin Dünya gibi su okyanuslarına sahip olduğuna dair spekülasyonlar vardı. Bu da K2-18b'yi hidrojen atmosferi ve su okyanuslarının bir kombinasyonu anlamına gelen potansiyel bir "Hycean" dünyası yapıyor.

Geçen yıl Cambridge’den bir ekip James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanarak K2-18b'nin atmosferinde yaşam belirtilerine işaret edebilecek diğer elementler ile birlikte metan ve karbondioksit tespit etti. Tsai şöyle anlatıyor:

Yaşam arayışı açısından pastanın üzerindeki krema, geçen yıl bu araştırmacıların bu gezegenin atmosferinde, Dünya'daki okyanus fitoplanktonları tarafından üretilen dimetil sülfürün geçici olarak tespit edildiğini bildirmeleriydi. Dimetil sülfür, gezegenimizde havadaki sülfürün ana kaynağıdır ve bulut oluşumunda rol oynayabilir.

Teleskop verileri yetersiz olduğu için araştırmacılar, Dünya'dan yaklaşık 120 ışık yılı uzaklıkta olan K2-18b'de tespit edilebilir seviyelerde yeterli dimetil sülfit birikip birikemeyeceğini anlamak istediler. Bu kadar uzaktaki herhangi bir gezegende olduğu gibi, atmosferik kimyasalların fiziksel örneklerini elde etmek imkansızdır. Tsai, şöyle devam ediyor:

Webb teleskobundan gelen dimetil sülfit sinyali çok güçlü değildi ve verileri analiz ederken yalnızca belirli şekillerde ortaya çıktı. dimetil sülfit hakkında bir ipucu gibi görünen şeyden emin olup olamayacağımızı bilmek istedik.

Araştırmacılar, dimetil sülfitin fizik ve kimyasının yanı sıra hidrojen bazlı atmosferi de hesaba katan bilgisayar modellerine dayanarak verilerin dimetil sülfitin varlığını göstermesinin olası olmadığını belirtiyor. Sinyal metan ile büyük ölçüde örtüştüğü ancak dimetil Sülfiti metandan ayırmanın aletin kapasitesinin ötesinde olduğu düşünülse araştırmacılar dimetil sülfiti tespit edilebilir seviyelerde birikmesinin mümkün olduğuna inanıyor. Bunun gerçekleşmesi için plankton ya da başka bir yaşam formunun Dünya'da bulunandan 20 kat daha fazla dimetil sülfit üretmesi gerekir. Çalışmanın kıdemli yazarlarından UCR astrobiyoloğu Eddie Schwieterman şöyle yorumluyor:

Bir ötegezegendeki en iyi biyoimzalar, bugün Dünya'da en bol bulduklarımızdan önemli ölçüde farklı olabilir. Hidrojen açısından zengin bir atmosfere sahip bir gezegende, Dünya'da olduğu gibi bitkiler ve bakteriler tarafından üretilen oksijen yerine yaşam tarafından üretilen dimetil sülfit bulma olasılığımız daha yüksek olabilir.

Tsai son olarak motivasyonları şu sözlerle anlatıyor:

Neden evreni yaşam belirtileri için araştırmaya devam ediyoruz? Gece Joshua Tree'de kamp yaptığınızı ve bir ses duyduğunuzu düşünün. İçgüdünüz orada ne olduğunu görmek için bir ışık yakmaktır. Biz de bir bakıma bunu yapıyoruz.