İyi Fotoğraf Nedir? Ne Tür Fotoğraflara "İyi Fotoğraf" Denir?
Fotoğraf çekmek, erken dönemlerde sanatsal ya da belirli ölçüde zenaatsal bir eylem iken, günümüzde akıllı telefon kullanımı ile amatör bir hal aldı. Günümüzde bireyler, fotoğraf çekimini, sanatsal bir eylemden ziyade, gündelik yaşantının elzem bir parçası olarak sosyalleşmede kullanmaktadır. Fotoğraf, aile ya da yakınlar ile buluşulunca bu birlikteliği belgelemek ve buluşma ritüelini tamamlamak için kullanıyorken, gezi amacıyla gidilen yerlerde geçmişi anımsamak ve anıları korumak için bir araç hâline gelir. Eğlenceli geçen veya sahiplenilmek istenen bir "an", görsel ortamda muhafaza edilir. Geçmişte kalan bir zaman dilimi ya da ortama fotoğraf ile yeniden ulaşılabilir. Zamanla ya da insan eliyle yok edilen ortam, mekan ya da ilişkilerin "yalancı mevcudiyetlerine", fotoğraflarda şahit oluruz.
Fotoğrafın bir diğer kullanım alanı ise belgelemedir. Bürokrasinin kontrol ve kaydetme aracı olarak, indirgemeci ve soğuk biçimde fotoğraf kullanılır. Burada arzuyu temsil etme gibi bir dert yoktur. Dolayısıyla genellemelere ve arketiplere dayalı soyut bir ifade arayışı bulunmaz. Görsel araçlarla elde edilecek bilgi, teknoloji ve enformasyon düzeyine indirgenir.
Ancak bir yapının ya da toplumun işleyişini anlamak istenirse, nesne ve bireyleri göründükleri gibi anlamak yeterli kalmayabilir. İşlevsellikleri ve işleyişlerini anlamak için yeni bir boyuta ek olarak gereksinim duyulur. Anlatmadıkları da görülmelidir. Bu nedenle fotoğraf, iyi bir görsel anlatıcı olmalıdır. Bu da kâfi gelmezse, modernizmle birlikte gelen, iyi seçilmiş alt ya da üst yazılara gereksinim duyulur.
Fotoğrafların zihinlerimizde yarattığı görüntülerin, temsil ettikleri nesneleri ne derecede temsil ettikleri, süreğen bir tartışma konusu oldu. Dünyanın zihindeki kapsamlı temsili, dünyanın olduğundan daha erişebilir olduğu yanılgısını da birlikte getirdi.
Fotoğrafın Tarihi
Fotoğrafın tarihi gelişimine bakılacak olursa, ilk fotoğrafçıların piktoralistler olduğu görülür. Doğanın benzerini fotoğraflamayı hedeflerken, naratif (yorumcu) ressamlığın da sonunu getirdiler. Amaçları, daima güzel olanı yakalamaktı. Ancak yirminci yüzyılın başından itibaren bir kısım fotoğrafçı, alelade olanı fotoğraflamaya başladı. "Belgesel fotoğraf" doğdu ve böylece sosyal belgeselcilik ile, sosyal değişime yön verdiler. Bu sayede tüm nesnelere eşit ölçüde yaklaşarak, nesnelerin demokrasine izin verdiler. Belgesel fotoğrafların okunurluğunu, etkisini, üstünlüğünü, gücünü artırarak; kendi konumlarını güçlendirdiler.
Ancak yine de fotoğrafın hem yağmalayıcı hem de koruyucu, ya da hem yıpratıcı hem de kutsayıcı yönleri, tüm fotoğrafçılar için sorun oldu. Bu nedenle örneğin, ABD’de fotoğrafçılar kendi ülkelerinde birer yabancı gibi, toplumun bir kesitini fotoğraflayarak, tüm ülkeye ilişkin aforizmalarda bulundular. Fotoğraf makineleri ile ellerinde olanlara sahip çıktılar. Ancak Avrupalılar gibi atalarından kalma bazı hatıralık eşyaları kuşaktan kuşağa aktaramadılar. Çektikleri fotoğraflar, onların tek gurur kaynağı oldu.
Fotoğraf bize ölümlü olduğumuzu da hatırlatmaktadır. Tablolardaki memento mori simgesi gibi, çektiğimiz portreler de yaşlandığımızı bizlere hatırlatır. Fotoğraflarda aslında herşeyin geçici olduğunu görebiliriz. Bu, özellikle sürreal fotoğrafta belirgindir. Gerçeğin aslında sınıflandırılabilir olmadığını anlarız. Ama yine de insanlar, bir fotoğraf ile özetleme ve kaydetme eğiliminden vazgeçmezler.
Fotoğrafta Güzellik Algısı
Fotoğrafa ilişkin güzellik algısı kavramına dönecek olursak; fotoğraf inceleyen gözler, genelde içindeki güzeli keşfetme eğilimindedir. Kimse isteyerek çirkini ve kötüyü bulmaya çalışmaz. Bir nesneyi ya da bireyi, güzel buldukları için fotoğraflarlar. Çirkini genelde pek fotoğraflamak istemezler. Ancak Umberto Eco'nun belirttiği gibi güzellik algısı çok değişkendir. Hatta çok güzel olarak algılanan bir nesne çok fotoğraflanırsa, bu fotoğrafları inceleyen biryelerin beğenileri de zamanla kaybolur. Doygunluk oluşur.
Bu bağlamda fotoğrafta göreceli güzellik arayışı ön planda iken, insanlar gerçeğe ilişkin arayıştan da vazgeçmez. İkisi arasındaki denge arayışı, fotoğrafın elzem konuları arasında yer alır. Güzelliği arayış, sanat ortamı tarafından yönlendirilse de, gerçeği arayış, bilim ve gazetecilik alanının önemli bir motivasyon alanıdır. Ancak çıplak gerçek birçok çirkinliği de ön plana çıkarabileceği için, gerçek ile güzel arasındaki dengenin iyi korunması gerekir.
İşte bu nedenle kimi fotoğraf sanatçısı zeki ve ayrıntılı gözleri ile güzeli yakalayıp, ruhsal bir çığır açarken, kimisi bakışlarını demokrasi ve eşitlikçiliğe dikti ve fotoğrafik bakışlarına yeni standartlar getirdi. Güzellik ile gerçek arasındaki dengeyi sağlamak için formalizm terkedildi ve hümanizm benimsendi.
İyi Fotoğraf Nedir?
Bir de "iyi fotoğraf" kavramı vardır. Ne bir nesneye ilişkin bilgimizin fotoğraf ile ne ölçüde artabileceğini biliyoruz, ne de iyi bir fotoğraf çekmek için ne kadar bilgiye ihtiyacımız olduğunu... Fotoğraf çekerken ya ayrıntılı bilgiye sahipsinizdir ya da sezgisel olarak konuya hakimsinizdir. Hatta entelektüel paradoks içinde olursunuz. Yani bir şeyi "bilmeden bilme" halinde olursunuz. Günümüzde dijital fotoğraf ile sayısız deneme çekimi yapıp, iyi olanı seçme tercihini kullanabilirken, eski sanatçıların şans ve kader dışında başka olanakları yoktu.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ancak fotoğraf çekimini ölçülü de olsa kaderciliğe ve şansa terk etmek doğru olmaz. Fotoğraf, ötor olarak fotoğrafçının yapmış olduğu birçok tercih ve kombinasyon ile ortaya çıkar. Fotoğrafçının kendisine ilişkin ifadesidir. Bu nedenle fotoğrafçı doğayı, durumu ve olguları olduğu gibi görüntülemekten öte kendini ifade etmek için deneyselliğe başvurur. Fotoğrafçının serüveninde, giderek algıyı zorlayacak ve soyuta doğru yolu açacak teknik uygulamalar ağır basar. Ancak sanatçı olarak fotoğrafçının öz dışavurumunu belirleyen, fotoğrafı hazırlamadaki ustalığı yanı sıra, eser ile birlikte aktardığı anlamdır.
Fotoğrafın erken evrelerinde resimden ve resmin görsel kodlarından yararlanıldı (örn. kompozisyon, dikdörtgen plan, ışık vb.). Ancak bu etkilere rağmen fotoğraf, sanat olarak görülmez. Çünkü kendi dili bulunmaz. Temsil ettiği nesnelerin birçok kodunu içerse de, ortam olarak kendi koduna sahip değildir. Gerçek değildir; ancak, geçmişin yansımasıdır. Barthes'e göre, "Aslında sanattan öte, sihirli bir şeydir." Fotoğrafın kıymeti, aslında temsiliyetinden ziyade, kanıt olmasına dayanır. Sanattan ziyade, bir belgedir. Nesneden ziyade, zamanın kanıtıdır.
Barthes'e göre fotoğrafın kendi dili yoktur. Görüntüsünü yansıttığı nesne ile olan teması sonucunda diline kavuşur. Bu nedenle genel kültürel bilgi çerçevesinde bir kodlanmaya, yani studium’a ihtiyaç duymaz.
Fotoğrafta İmgeler ve Perspektifler
Semiyotik bakış açısıyla imgeler, anlamı olan herhangi bir şeyi temsil edebilir. Kelimeler, çizimler, fotoğraflar, sokak işaretleri vb. bir şeyleri imgeleyebilirler. Simgeler ise, anlamlarıyla bir sistem oluştururlar. Buna "kod" adı verilir. Farklı tipte imgeler bulunur: İkonik imgeler, asıl nesne ile görsel benzerlik içindedir; gösteren (indeksikal) imgeler doğrudan asıl nesneye benzemese de nesneyi çağırıstırır (örn. "yaprak" ve "ağaç"). Simgesel (sembolik) imgeler, ilgili dil ve kültürde anlaşılırlar (örn. farklı dillerde ilgili nesnenin farklı isimlerinin olması).
Fotoğrafta ise imge kavramını ikiye bölmek mümkündür: imgeleyen ve imgelenen. İmgeleyen okuyabileceğimiz bir nesne, madde ya da koddur. Her bir imgeleyenin bir imgeleneni, ideası ya da anlamı bulunur. İkisi birlikte bir imgeyi oluşturur. Örn. "Tatlı", bir imgeleyici olarak ele alındığında, imgelenen, tat olarak tatlı olabileceği gibi, beğenilen bir kişiye yakıştırılan bir beğeni de olabilir. Yani kullanılan dil esnektir ve imgelenen kavramların birbirine üstünlükleri bulunmaz. İmgeler kullanıldıkları bağlam çerçevesinde ele alınmalıdır.
Scott'a göre fotoğraf bağlamında imgeler ele alındığında gösteren imgeler kapsamında haber, belgesel, portre ve aile vb.; ikonik imgeler kapsamında moda, nü, manzara vb. ve simgesel imgeler kapsamında fotomontaj, reklam fotoğrafçılığı vb. bulunur. Fotoğrafçılık türleri ise imgesel bağlamda kendi aralarında hareket edebilmektedir.
Berger ise fotoğrafa farklı bir yorum getirir: Önce mevcudiyeti olmayan nesneleri temsil eden görüntülerinin oluşturulduğunu ifade eder, sonra ise bu görüntülerin temsil ettikleri nesnelerden daha uzun süre doğada varlıklarını sürdürdükleri söyler. Elimizde kalan görüntü, resmedilen nesnenin o zaman bu görüntüyü yapan bireye nasıl göründüğünü gösterir. Geçmişi görüntüleyen daha iyi bir ortam bulunmaz. Sanatçının yaratıcılığı ne kadar fazlaysa, resmettiği dünyayı nasıl algıladığını ve deneyimlediğini o kadar iyi gösterir. Resmin hazırlandığı dönemin sanat anlayışına uygun olan eserler (örn. ilgili güzellik, gerçek, form, uslup vb. anlayışı) ise temsiliyet bağlamında resmettikleri nesneyi bir esrar perdesi arkasında saklar. Bu bağlamda geçmişten günümüze intikal eden sanat eserleri bizlere resmedildikleri dönemi, eseri hazırlayan sanatçının verdiği izin ölçüsünde yorumlamamıza olanak sağlar. Sanatsallığın ölçüsü ve etkisi arttıkça görüntülerin barındırdıkları esrarengizlik ve mesafe artar. Belge olma niteliği zayıflar. Fotoğrafın ortaya çıkması bu durumu değiştirmiştir.
İyi Fotoğraf Neye Denir?
Fotoğrafın daha nesnel olduğu algısı yaygınlık gösterirken, fotoğrafçılar "iyi" fotoğraf kavramının peşine düşmüşlerdir. Son yüz yılın "iyi" fotoğraflarını irdeleyecek olursak, zaman içinde "İyi" fotoğraf kavramının değiştiği dikkat çeker. Analog dönemlerde teknik kısıtlılıklar nedeniyle bu değişim nispeten daha yavaş olurken, dijital çağda ivmelenmiştir.
Fotoğraf makinelerinin cebe girmesi, yapay zeka ile birçok düzenlemelerin saniyeler içinde yapılıyor olması ile birçok işlem hızlandı, kolaylaştı ve popülerleşti. Bununla birlikte fotoğraf, tüketim kültürün kurbanı oldu. Artık moda ve trendler hızla değişiyor, yaşam döngüleri kısalıyor. Bir dönemin "iyi" fotoğrafları, günümüzün trend ya da harcıalem fotoğrafları olabilirler. Kenara itilirler, yeni bir trend döngüsüne kadar sıralarını beklerler. Yeni neslin estetik deneyleri için kaynak oluştururlar. Bu eğilim, fotoğrafların siyasi içeriğini de boşaltmıştır. Şekil ve form ön plana çıkarken, anlam geri plana düşmüştür.
Ancak fotoğraf her ne amaçla hazırlanmış olsun, estetik tercihler, fotoğrafı o zaman genel kabul gören kriterlere göre "iyi" fotoğraf haline getirir. Bu tür fotoğraflara "vernaküler" ismi de verilir. Sanatsal fotoğraf dışında her türlü fotoğrafı kapsadığı ifade edilir. Fotoğrafı çeken kişinin ustalığı dikkate alınmaz, içeriği şekle baskın gelir. "Ne, nerede, ne zaman ve kim" kavramlarının önemli olduğu fotoğraflardır. "Nasıl", önemini kaybetmiştir.
Çekilen milyonlarca fotoğraf, çekenler tarafından estetik kaygı ile çekilir. Niyetleri saftır ve sanatsal özgünlük gibi amaçları bulunmaz. Bilinçaltından yaparlar. Model olarak beğendikleri benzer görüntüler kullanılır. Ki bunlar geniş kitlelerce "iyi" fotoğraflar olarak kabul görür. Diğer etki kaynağı ise popüler yayınlar ve bu alanın fikir liderleridir. Kurallar bazen de endüstri tarafından ve sağladıkları teknik kolaylıklar ile belirlenir (örn. cep telefonundaki selfie kameraları). En önemli olanı ise sosyal medyanın etkisidir. Hem bu mecrada "like" almak, hem de buradaki "küratörlerin" yönlendirmeleri çok etkilidir.
Anlayacağınız, "iyi" fotoğrafın tek bir tanımı bulunmuyor. Bir görüşe göre "iyi" fotoğraf saygı gören, beğeni uyandıran ve taklit edilen bir fotoğraftır. Ancak günümüzde "iyi" fotoğrafların yaşam döngüleri kısa olur. Sürekli sandıkta bulunan daha önce denenmiş bir tarz ve üslup gündeme getirilir, kullanılır, tüketilir ve yenisine yer verilir.
Hurn'e göre "iyi" fotoğrafı sağlayan süreçte fotoğrafçının duygusal etkilenimi gereklidir. Fotoğraf için seçilen nesne fotoğrafçının beyni ya da kalbinde etki bırakmalıdır. Fotoğraf için ele alınacak kadraj doruk düzeyde "net" olmalı ve nesnenin tümünü ve tamamını ifade etmelidir. Vizörden bakıldığında, görüntüyü oluşturan şekillerin optimal olarak konumlanmaları ve birbirleriyle ilişkilendirilmeleri, uygun açının ve mesafenin seçilmesi beklenir. Sonunda, uygun pozlama ile görüntü en doğru zamanda dondurulur. Görüntü, ölümsüzleşir. Bunlar yerine getirilmediğinde, fotoğraf, başta fotoğrafçının kendisini mutsuz eder, izleyiciyi ise sıkar. Fotoğrafların "iyi"liğini belirleyen faktörün estetik doğrular olduğu düşünülse de, sağladığı fayda, uyandırdığı duygu, kışkırtıcılığı, hitabeti, yüksek derecede simgesel örüntüsü ve en önemlisi izleyicinin beğenisi önemlidir.
Geleneksel fotoğraf anlayışına göre "kötü" olan bu fotoğraflar belki de mükemmelden uzak olması nedeniyle "gerçek" hayatı daha iyi yansıtır ve izleyiciyi sanatsal etkilerinden korur. Tersi de geçerli olabilir: Kısıtlı bir çevre için anlamlı olan ve görüntülenenin doğrudan anlamı dışında başka bir derdi olmayan (örn. bir aile fotoğrafı) bir fotoğrafta, estetik ve teknik kaygılar ön planda olabilir. İdeali ise her iki yaklaşımın sentezidir; ama bunu her zaman tutturmak mümkün olmaz.
Bu nedenle, Hurn'e göre "iyi" olan, her zaman "estetik olan" değildir. "İyi" olan, her zaman "yararlı olan" da değildir. Çektiğiniz fotoğraf tarihi bir anı belgeler iken, estetik olmayabilir. "İyi" olan her zaman "ilginç" de değildir. Kusursuzca fotoğraflanmış bir nesne, her türlü teknik ve estetik güzelliğine rağmen, izleyenin ilgisini çekmeyebilir. "İyi" olan, her zaman "beğenilen" de değildir. Beğeniyi cinsiyet, trendler, zaman ve dönem, yaş, deneyim, eğitim, fotoğraftaki nesneye olan ilgimiz, kullanılan tekniğin özellikleri, fotoğrafçısına bir yakınlığımızın olması, fotoğrafçının ünlü olması vb. gibi birçok etmen belirler. Dünün beğenileni, bugünün gözden düşeni olabilir.
Sonuç
Görüldüğü üzere "iyi" fotoğrafın evrensel, genel geçer, homojen bir tanımını yapmak zordur. Ancak puslu bir ortamda asgari ölçüde yol gösterici olmak için bazı rehberlerle yardımcı olunmaya çalışılır. İyi fotoğrafçı ise bu rehberlerin ötesine geçer, makineyi elinden düşürmez. Sürekli gördüğü ile çektiğini karşılaştırır. Gördüğünü, fotoğrafa hapsetmeyi öğrenir. Baktığında, fotoğrafı görmeyi öğrenir. Çektiği fotoğraf, "şipşak" olmaktan çıkar ve "iyi" bir fotoğraf halini alır.
Amatör albümlerde de "iyi" fotoğraflara rastlayamak mümkündür. Bunlar, çekilen nesne üzerinde fazla düşünülmeden çekilen ve rastgele ortaya çıkan fotoğraflardır. "İyi" bir fotoğrafçı bunları rahatça görebilir, çünkü ister vizörden baksın, ister albümlere göz gezdirsin "iyi" bir fotoğrafın farkındadır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 7
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- R. Barthes. (1984). Camera Lucida: Reflections On Photography. ISBN: 9780006540618. Yayınevi: Flamingo.
- S. Sontag. (1979). On Photography. ISBN: 9780140053975. Yayınevi: Penguin.
- C. Scott. (1999). Spoken Image: Photography And Language. ISBN: 9781861890320. Yayınevi: Reaktion Books.
- J. Berger. (1990). Ways Of Seeing. ISBN: 9780140135152. Yayınevi: Penguin.
- K. Beil. (2020). Good Pictures: A History Of Popular Photography. ISBN: 9781503608665.
- B. London, et al. (2016). Photography. ISBN: 9780134482026. Yayınevi: Pearson.
- D. Hurn, et al. (2020). On Looking At Photographs: A Practical Guide. ISBN: 9781888803099.
- D. Hurn, et al. (1997). On Being A Photographer: A Practical Guide. ISBN: 9781888803068.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:34:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11285
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.