İsa Peygamberin En Gerçekçi Portre Çizimi
Adli Antropoloji, Tarihte Yaşamış En Önemli Kişilerden Birinin Görünümüyle İlgili Neler Söyleyebilir?
Aşağıdaki fotoğraf, İsa peygamberin kilise ve Hristiyan evlerde yaygın olarak kullanılan portre çizimlerinden birisidir (çok daha fazla betimlemeyi buraya tıklayarak görebilirsiniz):
Fakat bu çizimde bir tuhaflık olduğunu fark edebilirsiniz: Günümüzden 2000 yıl önce, günümüzün İsrail'inin sınırları içinde yer alan, Orta Doğu'daki ufak bir yerleşim yeri olan Nasıra'da yaşamış bir Yahudi'nin, Kuzey Avrupalılar'a benzer bir fiziksel görünümde olması fazlasıyla beklenmedik bir durumdur. Dönemin Orta Doğu coğrafyasındaki fiziksel görünüm ile uyuşmamaktadır.
Dahası, Matta İncili'ne göre İsa, çarmıha gerilmeden önce Gethsemane bahçelerinde yakalandığında, İşkariyot'un (Judas Iscariot'un) askerlere İsa'nın hangisi olduğunu söylemesi gerekti, çünkü askerler, İsa'yı havarilerinden ayırt edememişti. Bu durum, İsa'nın dönemin insanlarından pek de farklı gözükmediği fikrini doğrulamaktadır. Columbia Teolojik Papaz Okulu'ndan Carlos F. Cardoza-Orlandi şöyle diyor:
İsa çizimlerinde Batılı görünüm baskın olsa da, Dünya'nın farklı yerlerinde siyah derili, Arap ve hatta İspanyol olarak çizildiği de bilinmektedir.
Bu tarz bir fiziksel görünüm değişimi sadece İsa peygamberde görülmüyor. Antik zamanlarda yaşayan isimlerin hemen hepsi olduklarından daha farklı çiziliyor. Örneğin Antik Yunan'da erkeklerin gerçekte olduklarından daha kaslı ve dönemin "yakışıklılık" algısı ile perçinlenmiş bir şekilde çizildikleri biliniyor.
Bilim Işığında Gerçeğe Ulaşmak: Adli Antopoloji
Ancak kısmen yeni doğan bir bilim dalı, bu konudaki soru işaretlerini aydınlatmamızı sağlayabilir: adli antropoloji. Polislerin suçlu ve şüphelileri tespit etmek için kullandıkları yöntemlere benzer yöntemler kullanan adli antropologlar (İngiltere'den bilim insanları ve İsrail'den arkeologlar), İsa'nın gerçekte neye benzediğine yönelik soru işaretinin peşinden giderek MÖ 2-7 yılları ila MS 30-33 yılları arasında yaşadığı düşünülen İsa peygamberin bugüne kadar çizilmiş en gerçekçi resimlerinden birisini ortaya çıkardılar:
Bilim insanları, İsa'nın da yaşamış olduğu bölge olan Kudüs'ten o döneme ait çıkarılmış kafataslarını çıkarıp X-Işınlı Tomografi kullanarak dilim dilim haritalandırdılar. Daha sonra, bir bilgisayar yardımıyla bu kafatası yapısına uygun bir şekilde deri ve et giydirildi. Bilgisayar, insan anatomisini dikkate alarak bu işlemi gerçekleştirdi. Son olarak, Manchester Üniversitesi'nden emekli tıbbi ressam Richard Neave'in katkılarıyla, dini metinler, anlatılar ve bazı tarihi kayıtlardan yola çıkarak en olası görünüm tamamlandı ve böylece İsa'ya ait en gerçekçi çizime kavuşuldu.
Tabii İsa'ya ait herhangi bir DNA parçası bulunmadığı için, gerçekten neye benzediğini bilmemiz çok zor. Bu nedenle tarih boyunca olduğu gibi, günümüzde de İsa peygamberin neye benzediğini net olarak belirlememiz mümkün değil. Fakat bilimsel verileri kullanarak, sanatçıların vahşi hayal gücü ve kültürel çarpıtmalarının ötesine geçip, daha gerçekçi bir fiziksel görünümü elde etmemiz mümkün.
Bilim insanları, bu çizime ulaşabilmek adına genetik, insan gelişimi ve büyümesi, primatoloji, paleoantropoloji (primat ve dolayısıyla insan evrimini inceleyen bilim dalı) ve insan osteolojisi (kemik bilimi) alanından gelen verilerden faydalandılar. Sadece bu da değil; beslenme bilimi, diş hekimliği ve iklim adaptasyonu gibi araştırma sahalarından gelen veriler bile bulguları etkileyebilmektedir.
İsa'yı Yeniden Oluşturmanın Zorlukları
İskeletten tespit etmenin en zor olduğu iki şey, deri ve saç rengidir. Ancak bu konudaki eksikleri gidermek için de döneme ait arkeolojik kazı alanlarından çıkarılan çizimlere bakmak mümkündür. 1. yüzyıla ait olan bu çizimler, İncil'in yazılmasından önce çizilmiştir ve bu nedenle İsa'nın açık renkte değil, koyu renkte gözleri olduğu fikrini dorğulamaktadır. Ayrıca bu çizimlere göre İsa, döneminin Yahudi geleneğine uygun bir şekilde sakal da bırakmaktaydı.
Ne yazık ki İncil'den İsa'nın saç uzunluğuna dair bir bilgi edinmek mümkün değildir. Yukarıdaki örneklerden de görebileceğiniz üzere, çoğu dindar sanatçı İsa'ya uzun bir saç vermeyi seçmektedir; ancak İncil uzmanlarının büyük bir kısmı İsa'nın daha ziyade kısa ve kıvırcık saçlı olduğunu düşünmektedir. Korintliler'e Birinci Mektup'ta şöyle yazmaktadır:
Eğer bir erkeğin uzun saçı varsa, bu onun rezilliğidir.
Uzmanlar, bu nedenle İsa'nın kısa saçlı olduğunu düşünmektedir. Bu, kesin olarak bilebileceğimiz bir şey olmasa da, İsa'nın en gerçekçi şekilde neye benzediğini tespit edebilmemiz adına önemli bir bilgi parçasıdır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Tabii ki İsa'nın boy uzunluğunu tespit etmek de oldukça zordur. Ancak dönemin Yahudileri'nin iskeletleri üzerinde yapılan incelemeler, ortalama Sami insanının 1.54 metre uzunlukta, ve 50 kilogram kütlede olduğunu göstermektedir. İsa, yaklaşık 30 yaşına dek dış mekanlarda marangoz olarak çalıştığı için, batılı kaynakların çizdiğinin aksine fiziksel olarak kaslı ve fit olduğunu düşünmek makuldür. Dış mekanda çalışıyor olmasından ötürü yüzü muhtemelen Güneş ışınları dolayısıyla bir miktar buruşmuş ve İsa'yı olduğundan daha yaşlı gösterecek biçimde gelişmiştir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 50
- 39
- 28
- 22
- 14
- 13
- 10
- 7
- 3
- 3
- 2
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Popular Mechanics | Arşiv Bağlantısı
- J. Prag. (1999). Making Faces. ISBN: 9780714127156. Yayınevi: Texas A&M University Press.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:50:28 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3988
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.