İlk Çiftçiler Şaşırtıcı Bir Şekilde Çeşitlilik Gösteriyor
Antik DNA sayesinde geçmişimizdeki karmaşık görünen durumların basitliğini ortaya koyabiliyoruz. Bunlardan en önemlisi ve ünlüsü elbette kuzenlerimiz yok olurken onların yerini almaktan ziyade, onlarla çiftleşip ve melezleşmiş olmamız. Şimdi bu yöntem, Ortadoğu’daki Bereketli Hilal bölgesinde ortaya çıkan tarımın hikayesine bir nüans katıyor.
Dünyanın ilk çiftçilerinden elde edilen çekirdek DNA’yı gözlemlemek için üç farklı ekip tarafından yeni teknikler ile yapılan araştırma tarımın sadece bir grup tarafından değil de, bölgede dağılmış genetik olarak farklı gruplar tarafından benimsendiğini gösterdi. Cambridge Üniversitesinden Arkeolog Colin Renfrew, “Batı Asya’da tarımın tohumlarını eken tek bir popülasyon yoktu aksine komşu birçok popülasyon, bitki ve hayvanlarını evcilleştirmek için potansiyeli olan topraklara sahipti” diyor.
Bu araştırmanın tarımın çeşitli halklar arasında hızlı bir şekilde yayılıp yayılmadığı veya bağımsız noktalarda aynı dönemlerde icat edilip edilmediğini göstermediği belirtiliyor. Makalenin ortak yazarı University College London’dan istatiktiksel genetikçi Garrett Hellenthal, erken çiftçilerin birbirlerine oldukça yakın yaşamalarına rağmen birbirlerinden tamamen farklı olduklarını belirtiyor.
Bitkileri ekip biçme ve hayvanları yetiştirme ile ilgili en eski arkeolojik kayıtlar 10.000 ila 12.000 yılları arasında Bereketli Hilal ismi verilen bölgede ele geçirildi. Ürdün’deki Jericho, Irak’taki Jarmo ve Türkiye’deki Çatalhöyük sitlerindeki kazılar erken dönem tahıl yetiştiriciliğinin ile koyun, keçi gibi hayvanların evcilleştirmenin farklı alanlarda birbirlerine yakın zamanlarda ortaya çıktıklarını gösteriyor.
Genetikçiler, erken dönemde tarımın bir grup insandan mı yoksa yoksa onların fikirlerinden mi yayılıp yayılmadığını izlemeye çalışıyorlar. Sadece tek bir grup Avrupa’ya tarımı taşıdı; Batı Anadolu’daki eski çiftçilerin DNA’ları, Doğrusal Çömlekçilik Kültürüyle bilinen Avrupalı ilk çiftçilerin atası olduklarını gösteriyor ve günümüz Sardunyalıları bu DNA’yı eski Anadolular ile paylaşıyor.
İlk çiftçilerin izleri, yani DNA’ları, Ortadoğu’nun sıcak ikliminde yok oluyor. Ancak şimdi araştırmacılar canlılardaki petrous kemiğinden (kulakta bulunur) elde edilen zengin DNA örnekleri çıkartıyorlar. Almanya’nın Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden Joachim Burger ve Tahran’daki Ulusal İran Müzesi’nden Marjan Mashkour ve Fereidoun Biglari’nin bulunduğu bir ekip, İran Zagros Dağlarında yaşayan dört keçi çobanının genomlarını dizilediler. Ayrıca buna ek olarak Wezmeh Mağarasından 9000 yıllık bir erkek ve dünyadaki en eski çiftçilere ait kalıntıların olduğu Tepe Abdul Hosein kazı alanından gelen 3 adet 10.000 yıllık iskeletten genom elde edildi. Bu dört eski çiftçiye ait dişlerdeki izotop testleri tahılların zengin olduğu bir tarımsal diyetin varlığını doğruluyor.
Antik İranlı çiftçi DNA’sı Batı Anadolu çiftçilerinden oldukça farklıydı. Burger’e göre, 2000 km içerisinde 2000 yıl arasında yaşayan bu iki çiftçi grubu 46.000 ila 77.000 yıl önce ayrılmış olan tamamen farklı iki avcı-toplayıcı grubundan geldiler.
Benzer bir genetik ayrışma Harvard Üniversitesinden David Reich’in liderliğindeki başka bir çalışmada da görülüyor. Bu çalışmada, 14.000 ila 3400 yılları arasında yaşayan 44 Ortadoğulu –İsrail’deki Natufian avcı-toplayıcıları, Zagros çiftçileri ve Avrasya steplerinde Tunç Çağı göçebe çoban yaşamı süren gruplardan Antik DNA analizleri, dünyanın dört bir yanında yaşayan ve antik 2864 insanla karşılaştırdılar. Ekip tarafından yapılan çalışma sonucunda, İsrail ve Levant’teki erken çiftçiler genetik olarak Zagros çiftçilerinden ayrıldığı ve iki popülasyonda genetik olarak Batı Anadolu’dan ayrıldığı ortaya çıkarıldı.
Yine başka bir çalışma da benzer sonuçları ortaya koydu. Bu çalışma, dünyanın en eski keçi sürüsününün olduğu Zagros Dağları’ndaki bir bölge olan Ganj Dareh’den 10.000 yıllık bir kadın genomunun analizine dayalıdır. Bu Zagros Dağı çiftçilerinin ataları Batı Anadolu çiftçilerinden daha az Neandertal DNA’sı barındırıyor.
Erken çiftçilerin torunları farklı yollara ayrıldılar. Batı Anadolu çiftçileri Avrupa’ya, Levant çiftçileri Doğru Afrika’ya, Zagros Dağı çiftçileri ise kuzeyden Avrasya steplerine ve doğuya doğru Güney Asya’ya yayılmışlardır.
Şimdi buradaki asıl soru bu erken çiftçiler tarımı birbirlerinden mi öğrendiler yoksa tarım farklı bölgelerde benzer zamanlarda mı icat edildi? Bu noktadaki görüşler farklı. İngiltere Reading Üniversitesi’nden arkeolog Roger Matthews’e göre, farklı bölgelerdeki ilk çiftçilerin farklı aletleri ve tahılları kullandıklarına dikkat çekiyor. Matthews’e göre Bereketli Hilal’in iki ucunda farklı gelişim gösterip daha sonra birleşerek tek bir şekilde dışarıya açılmıştır. Renfrew ve Harvard Üniversitesi’nden arkeolog Ofer Bar-Yosef’e göre ise, obsidyen ticareti yaparak tohum ve tarım bilgiler paylaşılmış olabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Mag | Arşiv Bağlantısı
- Ann Gibbons. The World's First Farmers Were Surprisingly Diverse. (16 Temmuz 2016). Alındığı Tarih: 17 Temmuz 2018. Alındığı Yer: Sciencemag | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:11:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7184
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Mag. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.