Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Hasta Olduğumuzda Neden Ateşimiz Çıkar?

Hastalandığımızda Çıkan Ateş, Enfeksiyonlarla Mücadele Etmemizi Tam Olarak Nasıl Sağlıyor?

5 dakika
2,331
Hasta Olduğumuzda Neden Ateşimiz Çıkar?
Tüm Reklamları Kapat

Ateşli bir hastalık geçirdiyseniz, muhtemelen doktorunuz size, bu rahatsız edici tepkinin, bağışıklık sisteminizin sizi bir enfeksiyona karşı savunduğunun işareti olduğunu söylemiştir.[1] Tipik olarak ateş, enfekte bölgelerdeki bağışıklık hücrelerinin vücudunuzun termostatının denge noktasını yükseltmek için beyne kimyasal sinyaller göndermesinden kaynaklanır. Bu nedenle, ateş başladığında üşüme hissedersiniz; çünkü o anki vücut sıcaklığınız, daha yüksek olması istenen termostat ayarının altında kalmıştır. Ateşiniz düştüğündeyse sıcak hissedersiniz; çünkü o andaki vücut sıcaklığınız, daha düşük olması istenen termostat ayarının üstünde kalmıştır.

Ancak doktorunuza ateşin sizi tam olarak nasıl koruduğunu soracak olursanız, tamamen tatmin edici bir cevap beklemeyin. Çünkü ateşin enfeksiyonlarla mücadelede faydalı olduğu konusunda bilimsel bir fikir birliği olmasına rağmen, bunun tam olarak nasıl olduğu tartışmalıdır.

Ateşin evrimi klasik bir muammadır çünkü ateşin etkileri çok zararlı görünmektedir. Kendinizi rahatsız hissetmenizin yanı sıra, tehlikeli bir şekilde aşırı ısınacağınızdan da endişe edebilirsiniz. Ayrıca bu kadar fazla ısı üretmek metabolik olarak da maliyetlidir.

Tüm Reklamları Kapat

Evrimsel tıp sahasında yapılan araştırmalar, ateşin hayvanlar aleminin büyük bir kısmında görüldüğünü göstermektedir. Dolayısıyla bu maliyetli tepkinin faydaları olması gerekmektedir; aksi takdirde asla evrimleşemezdi veya zaman içinde türler arasında korunamazdı. Bu tip bir evrimsel perspektiften bakıldığında, ateşin vücudunuzun enfeksiyonlarla savaşmasına nasıl yardımcı olduğunu açıklamaya yardımcı olabilecek birkaç önemli (ancak nadiren dikkate alınan) nokta keşfetmek mümkündür.

Ateş, Enfeksiyonla Nasıl Savaşır?

Enfeksiyonlara neden olan, patojenlerdir.[2] Patojenler belirli bakteri türleri, mantarlar veya protozoanlar gibi mikroplar olabilir. Mikroplar veya virüsler hücrelerinizi enfekte etmişse ve onları çoğalmak için kullanıyorsa, kendi hücreleriniz de patojen olarak kabul edilebilir ve bağışıklık sisteminiz tarafından bu şekilde muamele görür.

Ateşin enfeksiyonları kontrol etmeye nasıl yardımcı olduğuna dair ana açıklama, yüksek sıcaklıkların patojenler üzerinde ısı kaynaklı stres yaratarak onları öldürdüğü veya en azından büyümelerini engellediğidir. Ancak, kendi sağlıklı hücrelerinizi bile öldüremeyen ateşin biraz daha yüksek vücut sıcaklıkları (yaklaşık 1 ila 4 santigrat derece artış) neden bu kadar çeşitli patojenlere zarar versin?

İmmünologlar hafif ısının bağışıklık hücrelerinin daha iyi çalışmasını sağladığını belirtmişlerdir.[1] Bunun anlamı, savunma işlevlerini arttırmak için ateşin gerekli olduğudur. Ancak, evrimsel bir perspektiften bakıldığında, bağışıklık hücrelerinden daha fazla faaliyet elde etmek için ateş üretmenin büyük enerji maliyetine ihtiyaç duymak garip görünüyor, özellikle de onları harekete geçirmek için zaten bol miktarda ve daha hızlı moleküler sinyaller mevcutken.

Tüm Reklamları Kapat

Sıcaklığa ek olarak, hafif düşük oksijen seviyeleri ve hafif asidite de bağışıklık hücresi işlevini artırır.[3], [4] Bu stresli koşullar enfekte bölgelerde de meydana geldiğinden, bağışıklık hücrelerinin maksimum işlevselliklerinin stresli çalışma koşullarına uyacak şekilde evrimleşmesi mantıklıdır. Aslında, büyüme halindeki herhangi bir şey doğal olarak strese karşı savunmasız olduğundan (ve patojenler genellikle vücudumuzda büyüdüğünden) araştırmacılar, bağışıklık hücrelerinin bir işlevinin, büyüyen patojenlere tercihen zarar vermek için yerel koşulları aktif olarak stresli hale getirmek olduğunu öne sürmektedirler.

Patojenleri Yerel Olarak Isıtmak

Enflamasyon, enfeksiyona karşı verilen yerel bir savunma tepkisidir. Tipik olarak bağışıklık sisteminin en aktif olduğu bölgelerde ısı, ağrı, kızarıklık ve şişlik içerir. Bazı bilim insanları enfekte bölgelerin ısı ürettiğinin farkında olsa da, birçoğu enflamasyondan kaynaklanan sıcaklık hissinin sadece genişleyen kan damarlarının çekirdek vücut dokularından daha sıcak kan getirmesinden kaynaklandığına inanmaktadır.

Ancak araştırmacılar, çekirdek vücut dokularında bile iltihaplı dokuların komşu normal dokulardan 1 ila 2°C daha sıcak olduğunu, dolayısıyla sıcaklığın sadece daha fazla kan akışının bir yan ürünü olmadığını bulmuşlardır.[5] Bu ekstra ısının çoğu, bağışıklık hücrelerinin kendisinden gelmektedir. "Solunum patlaması" olarak bilinen bir süreçte patojenleri öldürmek için reaktif oksijen türleri ürettiklerinde, önemli miktarda ısı da üretilir.[6] Ancak bugüne kadar söz konusu sıcaklıklar ölçülmemiştir.

Hücreler, geniş bir sıcaklık aralığını tolere edebilirken, her çeşit hücre, daha yüksek sıcaklıklarda büyüme ve hayatta kalma yeteneklerinde keskin bir düşüş yaşar. Memeli hücreleri ve onları yaygın olarak enfekte eden patojenler için, 45°C civarındaki sıcaklıkların bir ya da iki derece üstü bile neredeyse her zaman ölümcüldür.[7] Dolayısıyla ateşin ısısı, zaten yüksek olan yerel sıcaklıklara eklenir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Patojenlerin acil serviste rutin olarak termometre ile ölçülen vücut sıcaklığından çok daha yüksek sıcaklıklara maruz kaldığına dair kanıtlar vardır. 2018 yılında yapılan bir çalışmada, hücrenin enerji merkezi olan mitokondride yerel sıcaklıkların 50°C kadar yüksek olabileceği bulgusu, araştırmacılar için sürpriz oldu.[8], [9] Mitokondrinin ürettiği ısı, vücudu ısıtmak ve ateşi yükseltmek için kullanılır.[10] Aynı şekilde, solunum patlamasının bağışıklık hücrelerinin yüzeyinde ürettiği yerel ısının da patojenlerin öldürülmesine yardımcı olduğu da düşünülmektedir.

Isı ve Diğer Stres Faktörleri

Bağışıklık hücreleri patojenleri öldürmek ya da engellemek için çeşitli stres faktörlerini hedef alır.[11] Bunlar arasında reaktif oksijen türleri, toksik peptitler, sindirim enzimleri, yüksek asidite ve besin yoksunluğu yer alır. Çoğu kimyasal reaksiyon artan sıcaklıklarla birlikte daha da hızlanır, bu nedenle ısının bu savunmaları güçlendirmesi şaşırtıcı değildir.

Araştırmacılar, ısının patojenleri öldürmede düşük oksijen ve asidite ile sinerjik olduğunu göstermiştir.[12] Özellikle de ne ateşli sıcaklıklar ne de demir kısıtlaması tek başlarına bulaşıcı bir bakteri olan Pasteurella multocida'nın büyümesini engelleyemedi, ancak bir araya geldiklerinde engelleyebildiler.[13] Isı stresi, enfeksiyonları kontrol ederken tek başına etkili değildir.

Uzun lafın kısası, ateşin patojenleri öldürdüğü ve bağışıklık tepkilerini artırdığı yönündeki standart görüş doğru, ancak eksiktir. Ateşin enfeksiyonları kontrol etme kabiliyeti, savunmasız büyüyen patojenlere zarar vermek için mevcut yerel olarak üretilen ısıyı arttırmak için eklediği birkaç ekstra (ancak kritik) dereceden gelir. Ayrıca ateş her zaman diğer savunmalarla birlikte hareket eder, asla tek başına değildir.

600 milyon yıldan daha eski olan ateş, bu gezegendeki yaşamın saygıyı hak eden eski bir özelliğidir.[1] Aslında, bunu okumak için hala burada (ve hayatta) olmanızı, enfeksiyonla savaşan ısıya borçlusunuz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
60
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 21
  • Bilim Budur! 10
  • Merak Uyandırıcı! 9
  • İnanılmaz 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Grrr... *@$# 2
  • Korkutucu! 2
  • Muhteşem! 1
  • Güldürdü 1
  • Üzücü! 1
  • İğrenç! 1
  • Umut Verici! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 13:24:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15696

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Embriyo
Kilometre
Kadın Doğum
Cinsel Seçilim
Cinsiyet Araştırmaları
Koaservat
Buzul
Doğa Yasaları
Protein
Yakınsak Evrim
Spor
Metal
Kaygı
Enerji
Anatomi
Moleküler Biyoloji
Kimyasal
Bilgisayar
Sahtebilim
Astrofotoğrafçılık
Sağlık Örgütü
Karbondioksit
Hamilelik
Vegan
Eğitim
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. K. LeGrand, et al. Hasta Olduğumuzda Neden Ateşimiz Çıkar?. (18 Eylül 2023). Alındığı Tarih: 17 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/15696
LeGrand, E. K., Bakırcı, Ç. M. (2023, September 18). Hasta Olduğumuzda Neden Ateşimiz Çıkar?. Evrim Ağacı. Retrieved November 17, 2024. from https://evrimagaci.org/s/15696
E. K. LeGrand, et al. “Hasta Olduğumuzda Neden Ateşimiz Çıkar?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Çağrı Mert Bakırcı, Evrim Ağacı, 18 Sep. 2023, https://evrimagaci.org/s/15696.
LeGrand, Edmund K.. Bakırcı, Çağrı Mert. “Hasta Olduğumuzda Neden Ateşimiz Çıkar?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, September 18, 2023. https://evrimagaci.org/s/15696.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close