Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Bilimdeki Son Gelişmeler
Akış
İçerikler
Gündem
Kişilik
Çiçek
Ölüm
Farmakoloji
Film
Vejetaryen
Bilgi
Kuantum
Galaksi
Yılan
Uyku
Çeviri
Hücre Biyolojisi
Diş Hekimliği
Fosil
Vücut
Psikoterapi
Ölçüm
Venüs
Uzaylı
Hayatta Kalma
Virüsler
Ölümden Sonra Yaşam
Beyaz
Ekosistem
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Ece Müker
Ece Müker
519K UP
20 saat önce
Bilim insanları, yetişkin insan beyninin yeni nöronlar üretebildiğine dair uzun süredir devam eden tartışmayı güçlü kanıtlarla sona erdirdi. Stockholm’deki Karolinska Enstitüsü araştırmacıları, ileri RNA dizileme ve yapay zeka tekniklerini kullanarak, özellikle öğrenme, hafıza ve duygularla ilişkili olan hipokampusta yeni sinir hücrelerinin oluştuğunu gösterdi. 0-78 yaş aralığındaki 24 kişinin beyin dokuları üzerinde yapılan analizlerde, yetişkinlerde de kök hücrelerin ve yeni sinir hücrelerinin varlığı kanıtlandı. Bu bulgu, sinir plastisitesi, öğrenme kapasitesi ve nörolojik hastalıkların tedavi potansiyeli açısından umut veriyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
519K UP
20 saat önce
NASA destekli ATLAS teleskopu, 1 Temmuz 2025’te, Güneş Sistemi’ne yıldızlararası uzaydan gelen yeni bir kuyruklu yıldız keşfetti. Sagittarius (Yay) takımyıldızı yönünden gelen bu gök cismi, 3I/ATLAS olarak adlandırıldı. Şu anda yaklaşık 670 milyon kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Kuyruklu yıldızın keşfinden sonra, Haziran ortasına kadar uzanan “keşif öncesi” gözlemler dünya genelindeki teleskop arşivlerinden toplandı. 3I/ATLAS, 30 Ekim civarında Güneş’e en yakın geçişini yapacak ve Mars yörüngesinin biraz içinde, 1,4 astronomik birim (210 milyon km) mesafeye kadar yaklaşacak. Dünya için herhangi bir tehlike oluşturmuyor.

Astronomlar, 3I/ATLAS’ın büyüklüğü ve fiziksel özelliklerini araştırmaya devam ediyor. Bu kuyruklu yıldız, Eylül ayına kadar yer tabanlı teleskoplarla gözlemlenebilecek. Ekim sonunda Güneş’e çok yaklaşacağı için geçici olarak gözden kaybolacak, ancak Aralık başında tekrar görünmesi bekleniyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
519K UP
1 gün önce
Almanya’daki Neumark-Nord bölgesinde yapılan kazılarda, Neandertallerin 125.000 yıl önce büyük memeli kemiklerinden yağ çıkardığı tespit edildi. Bilim insanları, bu sürecin Neandertallerin ölümcül protein zehirlenmesi (ya da “tavşan açlığı”) riskinden korunmalarını sağladığını belirtiyor. Bu durum, fazla protein ama yetersiz yağ ve karbonhidrat tüketildiğinde ortaya çıkabiliyor.

Yeni yayınlanan Science dergisindeki çalışmaya göre, Neandertaller yalnızca iliği değil, kemiklerin kaynatılmasıyla elde edilen yağı da tüketiyordu. Bu işlem için kemikler önce kırılıyor, ardından küçük parçalara ayrılarak uzun süre kaynatılıyordu. Kazı alanında 2.000’den fazla kırık kemik bulundu. Kemiklerin çoğunun yüksek yağ içeren bölgelerden kırıldığı anlaşıldı.

Araştırmacılar, bu tür bir “kaynak yoğunlaştırma” yönteminin sanılandan çok daha erken başladığını ve modern insan davranışlarına şaşırtıcı benzerlikler taşıdığını vurguluyor. Bu bulgu, Neandertallerin sadece avlanma değil, gıda işleme, yağ depolama ve kaynakları optimize etme açısından da ileri becerilere sahip olduğunu gösteriyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
519K UP
1 gün önce
NASA destekli ATLAS teleskop sistemi, 1 Temmuz 2025'te yıldızlararası uzaydan gelen üçüncü kuyruklu yıldızın keşfini duyurdu. Sagittarius (Yay) takımyıldızından gelen bu gökcismi resmî olarak 3I/ATLAS olarak adlandırıldı. Kuyruklu yıldız şu anda Güneş’ten yaklaşık 670 milyon kilometre uzakta bulunuyor ve Dünya için herhangi bir tehdit oluşturmuyor.

Arşivlerde 14 Haziran’a kadar uzanan “keşif öncesi” gözlemler ve çok sayıda teleskopun katkısıyla doğrulanan 3I/ATLAS, 30 Ekim civarında Güneş’e en yakın konumuna ulaşacak (yaklaşık 1,4 astronomik birim). Bu, Mars yörüngesinin hemen içinde bir mesafe.

Bilim insanları, bu yıldızlararası ziyaretçinin boyutu, yapısı ve kimyasal bileşimi üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Kuyruklu yıldız, Eylül ayına kadar teleskoplarla gözlemlenebilecek. Güneş’e çok yaklaştığı için bir süreliğine görünmez olacak ama Aralık başında yeniden ortaya çıkması bekleniyor.

Bu keşif, Güneş Sistemi dışından gelen sadece üçüncü kuyruklu yıldız olması bakımından büyük önem taşıyor ve yıldızlararası madde hakkındaki bilgilerimizi genişletme potansiyeli taşıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
519K UP
2 gün önce
Gökbilimciler, bir yıldızın iki kez patlayarak yok olduğunu gösteren ilk doğrudan görsel kanıtı elde etti. Avrupa Güney Gözlemevi’nin Çok Büyük Teleskobu (VLT) ile süpernova kalıntısı SNR 0509-67.5 üzerinde çalışan araştırmacılar, beyaz cüce yıldızın “çifte patlama” (double detonation) mekanizmasıyla yok olduğunu gösteren iki eşmerkezli kalsiyum kabuğunu gözlemledi.

Bu keşif, Nature Astronomy dergisinde yayımlandı ve yıllardır tartışılan bir teoriyi doğruladı: Bazı Tip Ia süpernovalar, beyaz cüce yıldız kritik kütleye ulaşmadan önce birinci bir patlamayla tetiklenen ikinci bir patlamayla meydana geliyor.

Geleneksel modele göre, beyaz cüce, ikili sistemdeki eşinden madde çeker ve Chandrasekhar sınırına ulaştığında patlar. Ancak bu yeni modelde, yıldızın etrafında biriken helyum tabakası önce patlıyor ve bu şok dalgası yıldızın merkezinde ikinci bir patlamayı tetikliyor. Araştırmacılar, süpernova kalıntısında tespit edilen iki ayrı kalsiyum kabuğunun bu süreci doğruladığını belirtiyor.

Bu bulgu yalnızca Tip Ia süpernovaların nasıl oluştuğuna dair anlayışımızı geliştirmekle kalmıyor; aynı zamanda evrenin genişlemesini ölçmekte kullandığımız bu “kozmik cetveller”in neden bu kadar tutarlı parladığını da açıklamaya katkı sağlıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 4 gün önce 2 dk.

Herhangi bir zamanda Amerika Birleşik Devletleri nüfusunun yaklaşık %10'u majör depresif bozuklukla (MDD) mücadele ederken insanların %20'si yaşamları boyunca bu bozukluğun belirtilerini gösterebiliyor.[1]

Ancak bu kadar yaygın olmasına rağmen MDD tedavisinde kullanılan yöntemler, toplumun azımsanamayacak bir kesiminde yetersiz kalmaktadır. Standart tedavi yöntemi olan antidepresanlar, MDD hastalarının %30’unda etkili olmamaktadır.

28
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

Günümüzün küresel sorunlarından biri olan iklim değişikliği, ineklerin diyetlerini etkilemesi nedeniyle yediğimiz peynirlerin besin değerlerinin yanı sıra dokusu, tadı ve rengini de değiştirebilir. Journal of Dairy Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, Fransa'da pastörize edilmemiş peynir üretimi yapan Cantal adındaki şirkette tam da bunu gözlemledi![1]

Fransa'nın bu bölgesinde inekler genellikle bölgenin çimenlik alanlarında otlatılıyor. Ancak iklim değişikliğinin gittikçe daha da kötüleşen kuraklıklara yol açması nedeniyle bazı hayvancılar yem olarak mısır gibi alternatifler kullanmaya başladı. Elbette üreticiler, bu değişikliğin hayvanlarını nasıl etkileyeceğini merak ediyordu. Matthieu Bouchon, durumu şöyle özetliyor:

57
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

2025 yılında Nature dergisinde yayınlanan bir çalışma polimer bazlı plastik atıkların, mikrobiyal sistemler kullanılarak tıbbi açıdan önemli kimyasallara (özellikle ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan parasetamole) dönüştürülebileceği gösterdi.[1] Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. Stephen Wallace’ın ekibi, Escherichia coli bakterisini genetik ve metabolik olarak yeniden düzenleyerek genellikle sadece laboratuvar ortamında gerçekleştirilebilen Lossen yeniden düzenleme reaksiyonu (İng: "Lossen rearrangement") adlı kimyasal reaksiyonu ilk kez canlı bir hücre içinde gerçekleştirmeyi başardı.[1]

Çalışmanın ilk aşamasında, yaygın olarak içecek ambalajlarında kullanılan PET (polietilen tereftalat) türevi plastik atıklar, kimyasal veya enzimatik hidroliz yoluyla temel monomer bileşenlerine (başlıca tereftalik asit ve etilen glikol) ayrıştırılmıştır. Bu monomer yapıtaşları, bakterinin yeniden programlanan metabolik yolları sayesinde çeşitli biyotransformasyon basamaklarından geçirilmiş ve ara ürün olarak p-aminobenzoik asit gibi farmasötik öncü moleküllere dönüştürülmüştür.

68
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ebrar Özgen Arslan
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

James Webb Uzay Teleskobu sayesinde araştırmacılar "anormal", "kaotik" ve "garip" olarak tasvir edilen 14 Herculis gezegen sistemine daha yakından bir bakış atabildi. Dünya’dan 60 ışık yılı uzakta bulunan 14 Herculis yıldızının yörüngesinde yer alan 14 Herculis c gezegeni Webb’in NIRCam’i ile başarıyla gözlemlendi. Keşfedilen yaklaşık 6 bin dış gezegenin yalnızca bir kısmı doğrudan görüntülenirken bu gezegenlerin pek çoğunun sıcaklıkları yüzlerce hatta binlerce Fahrenheit değerindeydi. 14 Herculis c ise bu dış gezegenlere kıyasla çok daha soğuk ve bugüne kadar görüntülenen en soğuk gezegenlerden biri. Ulaşılan yeni verilere göre bu gezegen -3 °C sıcaklığında ve Jüpiter’in 7 katı büyüklükte. Johns Hopkins Üniversitesi'nde lisansüstü öğrencisi William Balmer 14 Herculis c hakkında şöyle söylüyor:

Çeşitli gözlemevleri tarafından detaylıca incelenen 14 Herculis c astrofizik camiasında alışılmadık bir gezegen sistemi biçimine işaret ediyor. Merkez yıldızı olan 14 Herculis yörüngesinde 14 Herculis c ile birlikte 14 Herculis b de bulunuyor. Alışılmadık olan ise bu gezegenlerin yıldızları çevresinde aynı düzlemde ilerlememesi, gezegenlerin yörüngeleri ana yıldızı merkezde bırakacak şekilde bir X şekli oluşturarak birbirlerini kesiyor. Yanı 14 Herculis b ve 14 Herculis c gezegenleri birbirlerine 40 derecelik bir açıyla eğimli yörüngelerinde ana yıldızın etrafını dolanırken birbirlerini bazen çekerken bazen de itiyorlar.

43
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
380K UP
Aktaran 2 hafta önce 3 dk.

Uluslararası bir fizikçi ekibi, NASA ve diğer devlet kurumlarının tanımlanamayan hava olayları (İng: "unidentified aerial phenomena", "UAP") üzerine yürüttükleri mevcut araştırmalara yardımcı olmak amacıyla yeni bir metodoloji geliştirdi. Ortaya çıkan strateji, kısmen karanlık maddeyle ilgili kendi çalışmalarından ilham alan özel olarak tasarlanmış bir yapay zekâ programını da kullanıyor.

Daha çok tanımlanamayan uçan cisimler veya UFO'lar olarak bilinen UAP'ler, artık onlarca yıl önceki kadar tuhaf kabul edilmiyor. Başka bir gezegenden gelen gizemli ziyaretçilere işaret eden çeşitli teoriler bir kenara bırakıldığında, analizler giderek daha çok dünyevi açıklamaları belirlemeye odaklanıyor. UAP'ler genellikle gizli deneysel uçaklar, astronomik olaylar veya basitçe bir insansız hava aracının yanlış tanınması gibi durumlarla açıklanıyor. Bununla birlikte, gözlemlerin küçük bir yüzdesi uzmanları şaşırtmaya devam ediyor.

22
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close