Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Gözümüzde Bulunan Müller Hücreleri Nedir?

4 dakika
2,933
Gözümüzde Bulunan Müller Hücreleri Nedir?
Tüm Reklamları Kapat

Müller hücreleri, sinir sisteminin iki ana hücre tipinden biri olan gliya hücrelerinin radyal olan grubuna dahil bir alt dalıdır. İlk olarak 1866 yılında Müller Schultze tarafından tanımlanmışlardır. Esas görevleri sinir sisteminin oluşumu ve gelişimi sırasında, hemen her gliya hücresinin yaptığı gibi, nöronlara destek olmaktır. Özellikle sinaps oluşumunda görev aldıkları bilinmektedir. Bunun haricinde, yine hemen hemen her gliya hücresinin üstlendiği gibi, nöronların uygun ortamda çalışabilecekleri mikrohabitatların korunması ve bazı hücrelerin bölünmesinin sağlanması görevleri vardır. Ancak bunun haricinde, 2007'de yapılan bir çalışmada, memeli gözlerindeki evrimsel kusurlardan birini örtmek amacıyla yama görevi gördüğü de tespit edilmiştir. 

Körelmiş organlar yazımızdan da okuyabileceğiniz gibi, evrimsel süreç asla mükemmel değildir; ancak bu, evrimin işe yarar çözümler üretemeyeceği anlamına gelmemektedir. Yani evrim, asla memelilerin "göremeyecek kadar kusurlu olduğunu" iddia etmez. Evrimsel biyolojide (ve genel olarak modern bilimde) iddia, görmeyi (ve diğer işlevleri) sağlayan sistemlerin, sub-optimal, yani var olabilecek en uyumlu/uygun kombinasyondan daha düşük derecede uyumlu sistemler olduğudur. Yani bu organlarda oldukça karmaşık ve gereksiz hata payları bulunur, sıklıkla hata yaparlar ve bu hatalar ciddi sorunlar yaratabilirler.

Müller hücreleri gibi yamalar, elbette çok önemli ve kıymetlidir; zira oldukça kusurlu olan bir sistemin, adeta "durumu kurtarmaya" yönelik yamalarla güçlendirilmesi, evrimin etkileyici ürünlerinden biridir. Evrimin çalışma mantığı basittir: Tür içerisinde çeşitlilik her zaman vardır ve çevre her zaman değişir; dolayısıyla en uyumlu olanlar seçilir, diğerleri elenir. Bunu göz gibi kusurlu organların yamalarla kapatılmasına uyarladığımızda, memelilerin on milyonlarca yıldır süren evriminde ne gibi değişimler olduğunu görmemiz, görsel kapasite konusunda ne yollardan geçtiğimiz ortaya çıkacaktır. Evrimde kusursuzluk amaç değildir, o andaki ortam koşullarına nesillerin adapte olabilmesi "amaç"tır. Doğa yasaları buna yönelik olarak işler ve çevre kaotik olarak değiştiğinden, asla tam kusursuzluğa ulaşılamaz. 

Tüm Reklamları Kapat

Kısaca, gözümüzdeki adaptasyonlar ve bu adaptasyonların kapattıkları, bize türümüzün ve atalarımızın evrimsel tarihi hakkında bilgiler vermektedir. Bizim retinamız, omurgasızların aksine terstir, çünkü evrimsel geçmişimizde bizim gözlerimiz beynin bir uzantısı olarak evrimleşmişken, omurgasızlarda bağımsız organlar olarak evrimleşmiştir. İkisinin de artıları ve eksileri vardır; bizimkinin en büyük eksisi, Müller hücreleriyle ilgili makalenin de şu şekilde izah ettiği gibi, ışığın gereksiz yere rastgele dizilenmiş birçok katmandan geçerek ışığa duyarlı reseptörlere ulaşmak zorunda olmasıdır:

Rastgele dizilenmiş birden fazla katman içerisinden geçmesi gereken her görüntü, normal olarak kırılma, yansıma ve saçılma dolayısıyla bozulacaktır. Mantığa aykırı olarak, omurgalıların retinası optik fonksiyonları açısından tersine çevrilmiştir ve ışık, ışığa-duyarlı fotoreseptör hücrelerine ulaşabilmesi için birkaç doku katmanından geçmesi gerekir.

Araştırmacılar, bu sorunun kendi deyimleriyle "nasıl etrafından dolaşılabileceğini" merak edip araştırmışlardır. Makaleden takip edelim:

[Diğer canlılarda olan düzenli ve ışığı dağıtmayan yapıların olması] gerçeğinin aksine, omurgalı retinasının ters olması ve retinaya düşen görüntülerin rastgele dizilenmiş, düzensiz şekillere sahip, ışığı dağıtan hücrelerden geçerek fotoreseptörlere ulaşmak zorunda olması şaşırtıcıdır. Bu durum, 'fotoğraf makinenizin filmi üzerine ince, dağıtıcı bir ekran koymanıza benzer'. Ancak memelilerdeki bu 'ekran', birbirine paralel olarak dizilenmiş, düzenli bir şablonda olan ve retinanın tüm kalınlığını (~150 mikron) kaplayan yapıdıdadır. Bu hücrelere 'Müller hücreleri' adı verilir ve omurgalı retinasında bulunan radyal gliya hücrelerindendir. Silindirik, fiber benzeri yapıdadırlar. Retinal nöronların işlevleri ve varlıklarını korumalarıyla ilgili birçok fizyolojik göreve sahiptirler. Ancak diğer fiberlerden farklı olarak, birçok karmaşık diğer görevleri de vardır; sinapslar gibi nöronal yapıların sağlanması gibi... Öte yandan, vitrözden retinaya giden ışığın yolunda stratejik bir pozisyonda bulunurlar. Burada ışık dış sınırlandırıcı zar dokusuna girer ve burada, fotoreseptörlerin iç kısımları düşen ışığı algılar. Dolayısıyla bu hücrelerin ışığın iç retinadaki iletimindeki rolünü incelemek merak uyandırıcıdır.

Sanıyoruz Müller hücrelerinin görevini anlamışsınızdır. Katmanlardan geçmek ışığın kalitesini çok düşüreceğinden, fiber benzeri yapılarla bu durum memelilerde kurtarılmaktadır. Makaleden aldığımız şu görüntü, işlevini anlatmaya yardımcı olacaktır:

Burada ışık üst kısma düşmekte ve alt kısma iletilmesi gerekmektedir, arada da birçok doku katmanı bulunur. Bu katmanları es geçebilmek adına, Müller hücreleri kanal görevi görürler ve ışığı yukarıdan aşağıya iletirler. Retina içerisine bu şekilde dağılmış olan kanallar aracılığıyla görüntü olabildiğince temiz olarak iletilir. Bu işte oldukça başarılı olduklarını da söylemeliyiz. Saçılma ve kırılmaları olabildiğince minimuma indirmektedirler (ama sıfırlayamamaktadırlar). Tabii ki bu kanallar retinaya düşen ışığın tamamını toplayamamaktadırlar, dolayısıyla bir miktar ışık halen bu katmanlardan geçerek algılanmaktadır. Dolayısıyla iki iletim yolunda da, çeşitli derecelerde kayıplar olmak zorundadır.

Hiçbir zaman yan yöntemler, ana yöntemden daha başarılı değildirler. Ana yöntem nedir? Işığın doğrudan algılanabilmesi. Bugün biliyoruz ki, omurgasızların içerisinde insanın görüş yeteneklerini bile anlamsız kılacak canlılar bulunmaktadır. Bu canlıların bu kadar gelişmiş görme becerilerine sahip olmalarının en temel sebebi, ışığı tüm spektrumuyla algılayabilecek bir göz yapısına sahip olmalarıdır. Bizdeki gibi ışık aracılarla taşınarak algılanmaz, dolayısıyla daha geniş bir çeşitlilik mümkündür.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 26/12/2024 17:42:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1370

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Sars-Cov-2 (Covid19 Koronavirüs Salgını)
Sars-Cov-2
Genetik Değişim
Arkeoloji
Yok Oluş
Ağız
Kuantum
Tarih
Test
Kedi
Yılan
Toplumsal Cinsiyet
Devir
Evcil Hayvanlar
Biliş
Özel Görelilik
Travma
Galaksi
Kozmoloji
Viral
Okyanus
Balık Çeşitliliği
Siyah
Hastalık Dağılımı
Işık Hızı
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Gözümüzde Bulunan Müller Hücreleri Nedir?. (30 Ağustos 2013). Alındığı Tarih: 26 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/1370
Bakırcı, Ç. M. (2013, August 30). Gözümüzde Bulunan Müller Hücreleri Nedir?. Evrim Ağacı. Retrieved December 26, 2024. from https://evrimagaci.org/s/1370
Ç. M. Bakırcı. “Gözümüzde Bulunan Müller Hücreleri Nedir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 30 Aug. 2013, https://evrimagaci.org/s/1370.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Gözümüzde Bulunan Müller Hücreleri Nedir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, August 30, 2013. https://evrimagaci.org/s/1370.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close