"Game of Thrones" Dizisinin Buzdan Duvarı Gerçekte Mümkün mü?
HBO'nun Game of Thrones ("Taht Oyunları") dizisinde büyük bir buzdan sur, devleri ve ölümsüzleri püskürtmeye yardımcı oluyor; ancak böyle bir yapı dünya üzerinde mümkün olabilir mi? Yeni bir araştırma, surun, sihir olmadığında, hızlıca yıkılacağı gerekçesiyle böyle bir yapının gerçekçi olmadığını ileri sürüyor.
Dizide basitçe “Sur” ya da "Duvar" olarak bilinen dev buz kütlesi 215 metre yüksekliğinde, 480 kilometre uzunluğunda ve üzerinden bir düzine şövalye yan yana geçebilecek genişlikte bir yapı. George R.R Martin’in Buz ve Ateşin Şarkısı isimli kitabında, ki “Taht Oyunları” dizisi bu kitaptan uyarlanmıştır, insanların yaptığı dokuz harikadan biri olan “Sur”, devlerin yardımıyla Brandon olarak bilinen efsanevi figür tarafından inşa ediliyor.
Surun yapılış amacı ise Yedi Krallığın kuzey sınırını savunmak. Suru işgalcilere karşı korumak için Gece Nöbetçleri olarak bilinen askeri düzen, Gölge Kulesi ve Siyah Kale gibi 19 kalenin sahibidir.
Ancak bu kadar büyük bir buzdan sur gerçekte ne kadar güçlü olurdu? Çalışmanın yazarı ve Alaska Fairbanks Üniversitesi'nde buzulbilimci olan Martin Truffer, buzla ilgili sorunu şöyle belirtti:
Böyle bir buz kütlesi kayabilir.
Truffer, yaklaşık 200 m yüksekliğinde bir buzdan surun ağırlığının tabanda yaklaşık 1.8 megapaskal basınç oluşturacağını hesapladı ve gerçekle karşılaştırıldığında buzullarda buzun kayması için tipik olarak 0,1 megapaskal basıncın yeterli olduğunu söyledi. Truffer Live Science’a şunu söyledi:
Surun kendi ağırlığı altında nasıl deforme olacağını belirlemek için basit bazı denklemler kullandım.
Bu çalışmanın sadece eğlenceli bir egzersiz anlamına geldiğini belirtmesine rağmen, pratik kullanımları da olabilir. Truffer, aynı denklemlerin Mars'taki kutup buzullarının davranışını incelemek için daha ciddi uygulamaları olduğunu da ekledi.
Surun deforme olma oranı, önemli ölçüde çevresindeki havanın yıllık sıcaklık ortalamasına bağlıdır. Truffer, şu açıklamayı yapıyor:
Surun çevresinde ormanlar olduğundan burası -10°C civarındadır, yani o kadar da soğuk olamaz. Gerçekte bu sıcaklıkta, sur birkaç ay, hatta birkaç gün içinde hızla çökerdi.
Suru dengede tutmanın bir yolu onu önemli ölçüde soğutmaktan geçiyor. Truffer New Orleans'ta 11 Aralık 2017 tarihinde yapılan Amerikan Jeofizik Birliği yıllık toplantısında şu detaylı bulgularını ifade etti:
Suru -40°C’ye kadar soğutmak, sura uygulanan basınç miktarını yaklaşık 100 kat azaltacaktır. Dünya'da bu denli soğuk olan birkaç yer var ve bunlardan bazıları Antarktika'da. Suru -40°C’ye kadar soğutsak bile birkaç yılda büyük ölçüde çökecektir. Kitaplarda surun yaklaşık 8000 yaşında olduğu ve 1000 yıldan sonra oldukça düz olacağı söyleniyor, bu da surun bütün işlevini yok eder. Bütün bu değerlendirmelerden buzdan surun tipik Dünya koşullarında uygulanabilir bir savunma olmayacağı sonucunu çıkarıyorum. Sadece birkaç günlüğüne bile olsa, surun şeklini korumak için özel büyülü güçler gerekli.
Belki de surun savunma sırrı gerçekte budur.
Martin’in Kılıçların Fırtınası isimli kitabında Gece Nöbetçilerinin yeminli kardeşi Samwell Tarly'ye göre, surun aslında eski büyülerle örüldüğü söyleniyor. Yeri gelmişken söyleyelim, Tarly bu büyünün aynı zamanda ölümsüzlerin suru geçmesini engelleyebilir nitelikte olduğunu da ifade ediyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 5
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: LiveScience | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 22:00:20 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5329
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in LiveScience. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.