Eşek Arısı Güvesi: Eşek Arısına Benzeyen Güve Nasıl Evrimleşti?
Tür adı eskiden Aegeria apiformis olan, günümüzde ise çoğunlukla Sesia apimorphis olarak bilinen ilginç bir güveyle karşınızdayız. Asya ve Avrupa’da oldukça yaygın olan bu tür Sesiidae familyası içerisinde yer alırlar. Bu familya üyelerine "arı benzeri güveler" de denir. Bunun nedenlerine az sonra değineceğiz; ancak fotoğraf fikir verecektir:
Ayırt edici özellikleri kanatlarının diğer güveler gibi çok fazla pullu olmamasıdır, hatta cam gibi görünmesidir. Bu nedenle familyanın bir diğer adı da camkanatlılardır. Gündüz vakti, gün doğumundan sabah ortasına kadar karşılaşacağımız bu güveler oldukça küçüktürler ve hızlı uçucudurlar. Gündüz vakti uçuyor olmaları, güvelerden ziyade kelebeklerde görünen bir durumdur; dolayısıyla sınıflandırılması kafa karıştırıcı olabilse de, aslen güveler altında yer alırlar. Yaşam alanları olarak dağlık bölgeleri ve güneş alan yerleri tercih ederler.
Batesyan Mimikri ve Evrim
Ancak bu güveyle ilgili ne anlatırsak anlatalım, elbette doğada sıklıkla gördüğümüz Batesyen Mimikri'nin muhteşem bir örneği olmasından daha ilgi çekici bir bilgi vermemiz zordur. Daha önceden "Kamuflaj ve Evrim" makalemizde anlattığımız ve baykuş kelebeği örneğiyle konuyu zenginleştirdiğimiz gibi, eşekarısı güveleri de, normalde güveler ve kelebeklerde gördüğümüz şaşırtma amaçlı desenlerin evrimsel süreçte bir adım öteye gittiğini görürüz.
Kanatlarına, antenlerine ve karın bölgesine bakıldığında, bir eşekarısından ayırt etmek neredeyse imkânsızdır. Elbette uzman gözler için bu son derece basit bir iştir; ancak bir avcı çoğunlukla "uzman göz" olarak sayılmaz. Dolayısıyla bu güvelerin evrimsel süreçteki atalarının avcıları, eşek arısına en az benzeyen güveleri avlayabilmiş, geri kalanlarınndan ise korkarak uzak durmuştur.
Bu, evrimin en basit anlaşılır özelliklerinden biridir: Diğer güvelerle de ortak ataları bulunan bu ilginç güvelerin ataları, tıpku şu anda her türde gördüğümüz gibi çok geniş bir varyasyona sahipti. Bu varyasyon içerisinde bazı güvelerin avcıları belli özelliklere göre avlarını seçerken, bazı diğer güvelerin avcıları avlarının belli özelliklerine göre bu canlılardan uzak durdular. Bir arının sarı-siyah renklerine sahip olmak, bir avcının bu avı yemeden önce iki defa düşünmesi için yeterli olmuştur.
Ancak kısa sürede sarı-siyah olma durumu bu güvelerin soy hattına yayıldığında, bunlar arasından da daha desenli, daha fazla eşekarısına benzeyenler; örneğin sadece sarı-siyah olmaktan ziyade, bunların şerit şerit olduğu bireyler daha da avantajlı konuma geçmişlerdir ve daha kolay hayatta kalmışlardır. Bu son derece mantıklıdır, çünkü eşek arıları, bu güvelerin avcıları için korkutucu ve caydırıcı iğnelere sahiptir; ayrıca tatsızdır. Böylece, her yeni popülasyon dağılımında, eşek arısının özelliklerini daha çok taşıyanlar hayatta kalmış ve üremiş, diğerleri elenmiştir. Buna bağlı olarak güveler de, eşek arılarıyla birlikte benzer bir görünüm kazanacak şekilde evrimleşmişlerdir ve bugün de bu evrim devam etmektedir. Hatta bu süreçte güvelerin davranışları da sıradan bir güveninki gibi olmaktan çıkmıştır. Yani bu güveler sadece görünüş olarak değil, neredeyse bütün özellikleri bakımından bir arının karakterine bürünmüşlerdir. Bunun en tipik örneği de, uçarken arılar gibi ses çıkartmalarıdır. Bu taklit, onlara doğada avantaj sağlamıştır.
Eğer ki atasal popülasyonda renk bakımından herhangi bir varyasyon bulunmasaydı veya bu yöne doğru evrimleşmeye izin verecek renk kombinasyonları bulunmasaydı, bu güve bu şekilde asla evrimleşemezdi. İşte bu da, akla gelebilecek bir diğer soruya otomatik olarak cevap oluyor: "Öyleyse neden tüm güveler korkutucu türlere benzeyerek avcılarından kurtulmuyor?" Evrim, bilinçli bir süreç değildir. Eldeki varyasyonu hayatta kalma ve üreme başarısına (kısaca "uyum başarısına") göre seçen bir doğa yasasıdır. Dolayısıyla başlangıçta örneğin sarımsı ve siyahımsı (ve belki diğer renklerde de) benekleri ve renk dağılımları olmayan bir ataya sahip olsalardı veya süreç içerisinde evrimin Çeşitlilik Mekanizmaları ile bu renklere dair izler yaratılmasaydı, bu güveler de asla bu şekilde evrimleşemezlerdi.
Benzer şekilde, ekolojik ortamları içerisinde eşek arıları bulunmasaydı da veya avcıları herhangi bir şekilde eşek arılarının ne olduklarından haberdar olmasaydı da (av-avcı ilişkilerinden ötürü), bir güve eşek arısına daha fazla benziyor diye hayatta kalma şansı artmazdı; çünkü avcılar için bu renk dağılımının herhangi bir etkisi (korkutucu tarafı) olmazdı. İşte bu sebeplerle de tüm güveler arılara benzemezler. Av konumundaki birçok tür avcılarını şaşırtacak ve korkutacak desenler evrimleştirmiştir; çünkü çoğu zaman basit desenler bile etkili olabilmektedir ve neredeyse her zaman popülasyonlar içerisinde basit desenleri oluşturabilecek kadar öncül varyasyon (çeşitlilik) bulunmaktadır.
Ancak sadece bazı av konumundaki türler bu desenleri birkaç adım öteye götürerek bu kadar karmaşık hale getirebilirler. Bu, tıpkı tüm av konumundaki türlerin gözlerinin kafanın iki tarafına daha yakın olması; ancak sadece bazı av konumundaki türlerde daha karmaşık "avcıdan korunma yöntemleri" evrimleşmesi gibidir. Ya da benzer şekilde, tüm memelilerin ve özellikle primatların beyinlerinin diğer hayvanlardan ileri konumda olması; ancak sadece insanın bu konuda diğerlerinden çok daha öteye gitmiş olması gibi. Evrimin işleyişi tamamen ortam koşullarına bağlıdır ve her türde aynı özelliği evrimleşmesi, böylesine kaotik bir evren ve doğadan beklenemez.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 3
- 3
- 3
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- A. Demirsoy. (2014). Yaşamın Temel Kuralları Cilt Ii Kısım Ii Omurgasızlar-Böcekler Entomoloji. ISBN: 9759789108. Yayınevi: METEKSAN A.Ş..
- P. J. Gullan. (2010). The Insects: An Outline Of Entomology. ISBN: 978-1444330366. Yayınevi: Wiley-Blackwell.
- L. A. Urry. (2016). Campbell Biology. ISBN: 978-0134093413. Yayınevi: Pearson.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/11/2024 10:09:58 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2563
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.