Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

GDO'nun Zararlı Olduğunu Kanıtlayan 10 Bilimsel Çalışma (Mı)?

11 dakika
17,479
GDO'nun Zararlı Olduğunu Kanıtlayan 10 Bilimsel Çalışma (Mı)?
Tüm Reklamları Kapat

Aktivistler sıklıkla genetik olarak yapısı değiştirilmiş yiyeceklerin potansiyel sağlık riski taşıdığından bahsediyor. Bunun en son örneklerinden biri de collective-evolution.com’da yayınlanan “GDO’ların insan sağlığına zararlı olabileceğini kanıtlayan 10 bilimsel çalışma.” Yazı bilinen pek çok endişeyi özetliyor ve her olayda “güvenilir bilimsel çalışmaların açıkça GDO’ların neden tüketilmemesi gerektiğini gösterdiğine” işaret ediyor. Bu endişeler yerinde mi? Bahsedilen çalışmalar gerçekte neyi iddia ediyor/gösteriyor? 

1) "Anne ve Cenin Kanında Saptanan GDO’lardaki Çok Sayıda Toksin Bulundu" İddiası

Blog bu tehlikeyi gösterdiğini iddia eden bir 2010 yılı çalışmasına yer vermektedir. Yazarlar anne ve cenin kanında bazı GDO’larda bulunan ama organik tarımda haşere ilacı olarak da yaygın kullanıma sahip olan, Bt proteini Cry1Ab bulunduğunu saptadılar. Makale hatalıdır. Araştırmacıların ölçümleri insanlardaki değil bitkilerdeki Bt’nin Cry1Ab’ını saptamak üzere yapılan bir düzenleme/sınama üzerine temellendirilmektedir. Biofortified.org’daki konuyla ilgili bu yazının açıkladığı gibi, çalışmadaki hamile kadınların kanlarında Bt ölçümlerinin saptanabilmesi için birkaç kilo mısır yemiş olmaları gerekmekteydi.

Buna ek olarak, “ne olmuş yani” faktörü söz konusudur. İnsanlar bu proteinin reseptörlerine sahip değildir bu yüzden bunun bize hiç bir etkisi yoktur. Çikolatanın köpekler için zehirli olduğunu biyor muydunuz? Sizin için zehirli olabileceğinden endişelendiniz mi? Muhtemelen hayır (eğer endişelendiyseniz, insanların tat alıcıları için en büyük eğlence/neşe kaynağını kaçırdınız demektir.) Bazı kimyasal bileşimlerin davranışları türlere göre farklılaşır. Çikolata ve Bt proteini Cry1Ab bunun birer örneğidir.

Tüm Reklamları Kapat

2) "Genetik Olarak Değiştirilmiş Ürünlerin DNA’sı Onu Yiyen İnsanlara Geçebilir" İddiası

Belirtilen 2013 yılındaki çalışmanın vardığı sonuç bu değildi. Yazarlar yediklerimizdeki tüm genlerin bizim plazmamızda saptanabileceğini keşfetti. Bu onların bizim DNA’mızla bütünleştiği anlamına gelmez, hücreler arasındaki boşlukta yüzdüklerini gösterir. Ve bu sadece GDOlar için değil, herhangi bir yiyecek için de böyledir. GDOların DNA'sı organik ya da geleneksel yiyeceklerin DNA’sından davranmaz.

Son zamanlardaki bazı makaleler (buraya ve buraya bakınız) çevreden ve tepkimelerden kaynaklanması olası bulaşmayı açıklamak için çok az/yetersiz DNA’nın var olduğu durumlarda, deneylere negatif bir kontrolün dahil edilmesinin önemini özetlemiştir. Gen dizilemedeki bulaşıcı maddeler konusunda uzman olmayan insanlara yönelik bir anlatım için buradaki İngilizce yazı okunabilir.

3) "Yeni Çalışma 18 Milyon Amerikalıyı Etkileyen Gluten Bozukluklarıyla GDO’lar Arasında İlişki/Bağlantı Kurmaktadır" İddiası

Bu makale, Sorumlu Teknoloji Enstitüsü (STE) tarafından yapıldığı iddia edilen bir "çalışmadan" alıntı yapmaktadır. Fakat, GDO’ların gluten alerjileriyle ilişkisi ile ilgili hiçbir çalışma yer almamaktadır. Bir internet sitesindeki bir paylaşıma bağlantı verilmektedir, ama akran değerlendirmesinden geçen bir makale bulunmamaktadır. STE sadece aktivist Jeffrey Smith’in yönettiği tek kişilik bir orkestradır. Bu, GDO'ların yiyecek stoklarımızdan çıkartılmasını savunan bir sivil toplum örgütüdür. Bir üniversite, yüksekokul ya da araştırma kuruluşu değildir. Araştırmalar gerçekleştirmez.

Gluten alerjileri ve GDOlar hakkında yazmıştım. Çölyak Hastalığı Derneği, IRT’nin raporuna itiraz etmiştir. GDO'lu buğday ticareti yapılmamıştır, bu yüzden glüten alerjisiyle GDO'lu buğday tüketimi arasında herhangi bir ilişki kurulması saçmadır.

Tüm Reklamları Kapat

4) "Çalışmalar Genetiğiyle Oynanmış Mısır ile Farelerdeki Tümörleri İlişkilendirmektedir" İddiası

Bu iddia, yayınlandıktan sonra geri çekildiği ve yakın bir zamanda başka bir dergide hakem değerlendirmesi olmaksızın yayınlandığı için kötü bir üne sahip olan Seralini'nin makalesine aittir. Makale uzun süre GDOyla ve/veya yabani ot öldürücü glifosat ile beslenen farelerde tümörler oluştuğunu belirtiyor. Ancak deneyde kullanılan farelerin cinsi tümöre yatkındı. Makale istatistiksel analiz gerçekleştirmemiş ve çok az sayıda fare kullanmıştır, bu yüzden tümörlerin yiyecekten mi, kimyasaldan mı yoksa bu türden farelerin neyle beslendiklerinden bağımsız olarak tümör geliştirdiği gerçeğinden mi kaynaklandığını belirlemek mümkün değildir. Son olarak Seralini’nin makalesindeki bulgular diğer uzun dönemli besleme çalışmalarıyla zıttır. Bu makalenin eleştirisinin genel bir değerlendirmesi burada bulunabilir.

5) "Glifosat, Östrojen Reseptörlerini Uyararak İnsanlarda Meme Kanserine Yol Açar/Açmaktadır" İddiası

Bu iddia ot öldürücü ilaçlara dirençli genetiği değiştirilmiş ürünlerle birlikte kullanılan bir ot öldürücü olan glifosatla bağlantılı. Alıntı yapılan makalede glifosatın meme kanseri hücrelerindeki büyüme üzerindeki etkilerini ele almaktadır. Meme kanseri vakalarının yaklaşık olarak %80'inde hastalıklı hücreler hormona duyarlıdır yani çoğalıp yayılmak için östrojene ihtiyaçları vardır. Bu araştırmacılar iki farklı çizgide yer alan göğüs kanseri hücrelerini ele aldılar: bir tanesi östrojene duyarlı, diğeri değildi ve artan glifosat miktarındaki artışın hücre büyümesi üzerindeki etkisini incelediler. Glifosatın ilişki östrojenle olduğu kadar güçlü olmasa da meme kanserine östrojenle benzer etkide bulunduğunu ve hormona duyarlı olmayan hücrelerin yayılmasına etki etmediğini buldular.

Makalenin kontrol verilerinin eksikliği gibi birçok teknik sorunu vardı, bu da önemli bir ihmal. Buna ek olarak, gerçekte yüksek konsantrasyonlara erişildiğinde glisofatın koruyucu bir etkisi var gibi görünmekteydi: glisofat eklenmesinin artık hücre büyümesine bir etkisinin olmadığı bir doygunluk/doyum noktasına ulaşmak yerine, glisofatı en yüksek dozda alan hücreler ile kontroller arasında hücre büyümesi açısından istatistiksel bir fark yoktu (kontrollerden elde edilen veriler işte bu yüzden önemli bir faktördür). 

Bu deney petri kabındaki hücrelerle gerçekleştirildi bu tür çalışmalar bir in vitro doku kültürü deneyi olarak adlandırılır. Böyle bir araştırmanın gerçek dünya için değeri sınırlıdır. Hücreler çoğunlukla seçiciydi ve iyi büyümeleri için çok miktarda TLC’ye ihtiyaçları vardı; farklı hücre kuşakları çok farklı şekilde de davranabilir. Makalenin yazarları bu çalışmanın verilerinin daha önce glifosatın hücresel bölünmedeki etkisini inceleyen çalışmaların (daha önceki çalışmalar glifosatın kanserli hücreleri bölünmeden koruduğunu ve bir antikanser ilacı olarak geliştirilebileceğini söylüyor!) bulgularıyla uyuşmadığını belirtiyor.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Monsanto makaleye bir cevap olarak birçok çalışmanın glifosatın potansiyel kanserojenliğini araştırdığını ve hiçbirinde bileşiğin kansere yol açtığının bulunamadığını belirtti. Bazı haber kaynakları çalışmayı yanlış yorumladı ve araştırmacıların bulgusu glifosatın göğüs kanseri hücrelerinin çoğalmasına yol açabilecekken, glifosatın kansere yol açtığı sonucuna vardığını yazdı. Monsanto bu bulgunun bile konu hakkında mevcut kanıtlara aykırı olduğuna işaret etti. Yazarlar bu gerçeği kabul ediyor ve bir sonraki adımın konuyu farelerdeki göğüs kanseri modelleriyle incelemek olduğunu söylüyor. Bence bu çok iyi bir aşama, ben olsam daha fazla göğüs kanseri hücre kuşağını da incelerdim.

Bu glifosatla ilgili potansiyel bir sağlık sorunu olduğuna ilişkin okuduğum en ikna edici/inandırıcı makale. Ama bu çalışma tekrarlanmalı ve sorunlardan arındırılmalı. Ancak bahsettiğim gibi makale genel olarak GDOlarla ilgili değil:GDOların sadece bir kısmının glifosat dirençli olduğunu aklınızdan çıkarmayın (örneğin genetik olarak yapılandırılmış ekinler) ve glifosatın kullanımı sadece GDOlarla sınırlı değil. 

Ayrıca makale glifosatın göğüs kanserine yaptığı etkiye benzer bir etki yapan soya fasulyesinin içindeki bir bileşeni kullanarak da birkaç deney yapıyor, bu yiyeceğimizdeki bazı doğal bileşenlerin de göğüs kanseri çoğalmasına aynı etkiyi yapabileceğini gösteriyor. Bazı yayınların pozitif bir ilişki bulmaksızın konuyu incelemelerine karşın soyanın göğüs kanseri hastaları tarafından alımıyla ilgili bilimsel bir görüş birliği yoktur. Bununla ilgili makaleler buradan, buradan ve buradan okunabilir.

6) "Glifosat Doğum Kusurlarına Yol Açıyor" İddiası

Hiçbir hakem değerlendirmesine tabi, basılmış bilimsel çalışma böyle bir iddiada bulunmamaktadır. Sağlıkla ilgili bu endişenin kaynağı GDO testleri ve sertifikasyon şirketi sahibi ve işi anti-GDO duyarlılığının yükselmesinden açıkça yarar sağlayacak olan birinin kurucuları arasında yer aldığı bir GDO karşıtı bir sivil toplum örgütü olan Earth Open Source’un bir yayınıdır. Neden bu iddialarının kendi firmalarına para kazandırdığını buraya tıklayarak "Yazarlar Hakkında" kısmı okunarak anlaşılabilir.

7) "Çalışma, Glifosat ile Otizm, Alzheimer ve Parkinson’ın Bağlantısını Gösteriyor" İddiası

Sağlıkla ilgili bu iddiaya yol açan makale, bilimsel bir araştırma teşkil etmiyor. Bu bir hipotez ve bu hipotezi desteklemek için hiçbir araştırma yapılmadı. Makale, Discover dergisindeki bilimsel gazeteci Keith Kloor tarafından incelendi ve oldukça temelsiz bulundu. Hatta öyle ki, bu yazıyı Glenn Beck'in kara tahtada yaptığı öylesine karalamalara benzettiğini söyledi.

Açıklamalar para verip makale yayımlanan bir dergide (avcı dergi olarak da bilinir) basılmıştı yani ücreti karşılığında, herhangi biri herhangi bir şeyi bu gazetelerde bastırabilir. Bu tür dergilerin teşhir edilmişlikleri vardır ve bir çok bilim insanı bu olgunun bilimin kalitesini düşürdüğüne inanmaktadır. Buraya tıklayarak Nature dergisinin bu konudaki bir yazısını okuyabilir, buradan da bu tür sahtekar dergilerin ifşasıyla ilgili bir yazıyı okuyabilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

8) "Süreğen/Kronik Hastalığı Olan İnsanların Glifosat Seviyesi Normal İnsanlarınkinden Yüksektir" İddiası

Bu açıklama parayla makale bastırmalarıyla ünlü Omics yayın grubunun sahip olduğu Journal of Environmental and Analytical Toxicology dergisindeki (Çevre ve Analitik Toksikoloji Dergisi) bir makaleye ait. 

Yazarlar insanlardaki ve çeşitli hayvanlardaki glifosat seviyelerini inceledi. Hayvanların neyle ve ne kadar beslendiğine, nerede tutulduklarına ve diğer sayısız değişkene dair hiçbir bilgi yok. Bunlardan her biri çalışmanın geçerliğini ortadan kaldırabilirdi. Araştırmacılar insanların yaşına, cinsiyetine, kilosuna, boyuna ve genetik arkaplanına ya da ne kadar yediklerine, yiyeceklerini yıkayıp yıkamadıklarına, ne kadar zamandır organik gıda diyetinde olduklarına ama en ilginci de “kronik hasta” olmanın neyi içerdiğine dair hiçbir bilgi vermemektedir. Burada sayılan hataların her biri daha prestijli bir dergide makalenin reddine neden olan ölümcül hatalar olarak kabul edilirdi.

9) "Çalışmalar, Hayvanlardaki Ciddi Mide İltihaplarını ve Domuzlardaki Rahim Genişlemesini GDO’ya Bağlıyor" İddiası

Bu açıklamanın dayandığı çalışmada, araştırmacılar domuzlara GDO'lu gıda ve GDO'suz gıda verdi ve iki grup arasındaki farkları tespit etti. Makale pek çok gazeteci ve bilim adamı tarafından tartışıldı.

Tüm Reklamları Kapat

  • Gazeteci Mark Lynas veriler arasından bu görüşe uygun olanın çekilip alındığının altını çizdi. GDO ile beslenmiş domuz ve beslenmemiş domuzlar arasındaki “iltihaplanma” farkı sadece iltihaplanmayı alt kümelere ayırırsak açık, ancak tek kategoride incelenirse arada fark yok. Genel olarak makalede açıklanmamakla birlikte iki grupta da yüksek derecede iltihaplanma var. Aynı zamanda GDOların koruyucu bir etki sağlamış olduğunu (GDOyla beslenen domuzlarda %50 daha az kalp anormalliği var) gösteren bazı parametreler de var ancak bu tartışılmıyor.
  • Genetik bilimci Anastasia Bodnar tarafından açıklandığı üzere yazarlar iki grubun beslenme maddeleri içerisindeki bileşim farklılıklarını analiz etmiyorlar. Önceki çalışmalar ürünün çevresinin (örn. su, toprak, goğrafya) protein ve metabolitler üzerindeki etkisinin ürünün GDO’lu olup olmamasının etkisinden daha büyük olduğunu belirlemiştir., Bu yüzden domuzlar arasındaki farklılıklar böcek öldürücülere ya da genetik aktarımlı proteinin varlığına/yokluğuna bağlı olamayabilir, aslında, bunların yiyecek içerisindeki bileşenlerin farklılıklarından kaynaklanması en yüksek olasılığa sahiptir.
  • Genetik bilimci Val Giddings hayvanlardaki zatürre oranının anormal şekilde yüksek olduğunu belirtiyor. Bu da tuhaf bir şeyler olduğu olasılığını güçlendiriyor. 

Sonuç olarak, makalenin bilgileri doğru olsa bile bunun genetik aktarıma bağlı olup olmadığını bilmiyoruz çünkü araştırmacılar yiyecek içerisindeki doğal çeşitliliği hesaba katmıyor.

10) "Önerilen Test Yöntemlerinin Güvenliği Sağlamak İçin Yeterli Olmaması Yüzünden GDO Risk Değerlendirmesi Çok Az Bilimsel Kanıta Dayalıdır." İddiası

Bunun başlıkta belirtilmiş olduğu gibi bir “GDOların insan sağlığına zararlı olabileceğini kanıtlayan bir bilimsel çalışma” olmadığı gerçeğini bir kenara bırakalım. Bu konuyla ilgili üç makale var. İlki bir tarama makalesi ve bazı noktalarına katılıyorum. Bu makale, GDOlar için olan hayvan besleme çalışmalarında standart olması gereken testlerin ve istatistiklerin olması gerektiğini belirtiyor ve Seralini fiyaskosunu takip eden herkes buna katılacaktır. Yazı makalelerin deneysel besleme çalışmalarının ve bilimsel bulgularının olması gerektiğini özetliyor. Ancak tarama makalesi, ne hatalı makaleleri kendi çalışmalarından dışlıyor ne de besleme çalışmaları için ticari olarak piyasada bulunan GDOlu tarım ürünleri ile düzenleyici onaya sunulmamış ürünler arasında bir ayrım yapıyor. Makale “GDO risk değerlendirmesinin çok az bilimsel kanıtla yapıldığı” sonucuna varmıyor.

İkinci makale de bir değerlendirme. İlk yazar Friends of the Earth isimli bir anti-GDO sivil toplum kuruluşuyla ilişkili. Yeni bir araştırma oluşturmuyor ve yazıda açıkça yayıncıya ait bir eğilim var. 

Üçüncü makale bir değerlendirme bile sayılmaz. 2002 yılında yüksek vasıflı bir dergi olan Nature Biotechnology’de yayınlanmış bir eleştri. Yazı GDOların yol açabileceği amaçlanmamış sonuçları ana hatlarıyla belirtiyor (hiçbiri belgelenmedi ya da kanıtlanmadı). 

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
  • Dış Sitelerde Paylaş

Sonuç

Sonuç olarak makalenin başlığına karşın, bu çalışmaların hiçbiri GDOların insan sağlığına zararlı olabileceğini kanıtlamıyor ve hatta ikna edici bir şekilde önermiyor. Çoğunluk ya açıkça hatalı ya da bilimsel araştırmalar değiller.

Mevcut bilimsel fikir birliği GDO'ların güvenli ve insan sağlığı açısından tehlike oluşturmadığı yönünde. Ancak yeterli tekrarlanabilir bir kanıt olduğunda bilimsel bir fikir birliği bunun tersine olabilir ama burada değerlendirilen çalışmaların hiçbiri bu yönde bir kanıt oluşturamadı.

Çeviren: İdil Şenyüz

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 4
  • Bilim Budur! 3
  • İnanılmaz 2
  • Umut Verici! 2
  • Grrr... *@$# 2
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Üzücü! 1
  • Korkutucu! 1
  • Muhteşem! 0
  • Güldürdü 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:30:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2884

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
L. Katiraee, et al. GDO'nun Zararlı Olduğunu Kanıtlayan 10 Bilimsel Çalışma (Mı)?. (24 Ekim 2014). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/2884
Katiraee, L., Ağacı, E., Bakırcı, Ç. M. (2014, October 24). GDO'nun Zararlı Olduğunu Kanıtlayan 10 Bilimsel Çalışma (Mı)?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/2884
L. Katiraee, et al. “GDO'nun Zararlı Olduğunu Kanıtlayan 10 Bilimsel Çalışma (Mı)?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Evrim Ağacı, Evrim Ağacı, 24 Oct. 2014, https://evrimagaci.org/s/2884.
Katiraee, Layla. Ağacı, Evrim. Bakırcı, Çağrı Mert. “GDO'nun Zararlı Olduğunu Kanıtlayan 10 Bilimsel Çalışma (Mı)?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Evrim Ağacı. Evrim Ağacı, October 24, 2014. https://evrimagaci.org/s/2884.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close