Farklı Sevgi Türleri Beynin Farklı Bölümlerini Aktive Ediyor!
Bu haber 3 ay öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Bilim insanları aşkı araştırmayı bambaşka bir seviyeye taşıyarak sevginin farklı türlerinin beynin farklı bölgelerini harekete geçirdiğini ortaya çıkardı.
Yakın zamanda yapılan ve Cerebral Cortex dergisinde yayınlanan bir çalışma, beynin farklı sevgi türlerine verdiği tepkileri detaylı bir şekilde analiz ederek anne-baba sevgisi, romantik aşk veya evcil hayvan sevgisi gibi farklı sevgi türlerine bağlı olarak farklı beyin bölgelerinin aktifleştiğini gösterdi.[1] Bulgular, her sevgi türünün kendine özgü beyin devrelerini harekete geçirdiğini, anne-baba sevgisinin en yoğun beyin aktivitesini yarattığını ve evcil hayvan sevgisinin kişinin evcil hayvan sahibi olma durumu ile ilişkili olduğunu ortaya koydu.
"Sevgi" veya "aşk" kelimelerini cinsel hayranlıktan ebeveyn sevgisine, hatta doğa sevgisine kadar geniş bir yelpazede kullanıyoruz. Şimdi, araştırmacıların yaptığı kapsamlı bir beyin görüntülenmesi, neden aynı kelimeyi bu kadar çeşitli insan deneyimleri için kullandığımızı anlamamıza yardımcı olabilir.
“Yeni doğmuş çocuğunuzu ilk kez gördüğünüzü düşünün. Yumuşacık, sağlıklı ve capcanlı bir bebek. Hayatınızdaki en büyük mucize. O ufaklığa karşı bir sevgi besliyorsunuz.
Yukarıdaki ifade, kendilerini sevgi dolu bir ilişki içinde tanımlayan 55 ebeveyne sunulan basit senaryolardan biriydi. Aalto Üniversitesi'nden araştırmacılar, deneklerin altı farklı sevgi türüyle ilgili kısa hikayeleri düşünürken beyin aktivitelerini ölçmek için fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) kullandı.
çalışmayı koordine eden filozof ve araştırmacı Pärttyli Rinne şöyle anlatıyor:
Şimdi, farklı sevgi türleriyle ilişkili beyin aktivitesine dair daha kapsamlı bir bakış açısı sunuyoruz. Sevginin hangi bölgelerde aktive olduğunu sosyal durumlar altında belirledik. Bu bölgeler arasında beynin derinlerinde yer alan bazal ganglia, alnın ortasında bulunan bölge, beynin arka kısmında yer alan precuneus ve kafa arkasındaki temporoparietal kesişim yer alıyor.
Testte en yoğun en yoğun beyin aktivitesini çocuk sevgisi yaratırken, bunu romantik aşk izledi. Çalışmaya daha sonra romantik ilişkilere, arkadaşlara, yabancılara, evcil hayvanlara ve doğaya duyulan sevgi de dahil edildi. Rinne şöyle anlatıyor:
“Ebeveynlerin duyduğu sevgi sırasında sevgi düşünüldüğü anda beynin ödül sisteminin derinlerinde striatum bölgesinde bir aktivasyon gözlemlendi. Bu aktivasyon diğer sevgi türlerinde görülmedi.
Araştırmaya göre, beyin aktivitesi yalnızca sevgi nesnesinin yakınlığıyla değil, aynı zamanda bu nesnenin bir insan, başka bir canlı türü ya da doğa olup olmadığıyla da şekilleniyor.
Beklendiği gibi, yabancılara yönelik şefkatli sevgi, yakın ilişkilerdeki sevgiye kıyasla daha az ödüllendiriciydi beyinde daha az aktivasyon yarattı. Öte yandan, doğa sevgisi beynin ödül sistemini ve görsel alanlarını aktive etti, ancak sosyal beyin bölgelerini etkilemedi.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Evcil Hayvan Sevgisi: Benzersiz Bir Beyin İmzası
Araştırmacılar için en büyük sürpriz, insanlar arasındaki sevgiyle ilişkili beyin bölgelerinin çok benzer çıkması, farklılıkların ise çoğunlukla aktivasyonun yoğunluğunda yatmasıydı. Evcil hayvan veya doğa sevgisinin aksine, tüm insanlar arası sevgi türleri sosyal bilişle ilişkili beyin alanlarını aktive ediyordu. Tabii bunun da bir istisnası vardı.
Deneklerin aşağıdaki gibi bir ifadeye verdikleri beyin tepkileri, ortalamada tüylü bir dostla hayatlarını paylaşıp paylaşmadıklarını ortaya çıkarıyordu:
Evde kanepede uzanmışsınız ve evcil kediniz size doğru geliyor. Kedi yanınıza kıvrılıyor ve uykulu bir şekilde mırıldanıyor. Evcil hayvanınızı seviyorsunuz.
Rinne, şöyle anlatıyor:
Evcil hayvanlara duyulan sevgiye ve bununla ilişkili beyin aktivitesine bakıldığında sosyallikle ilişkili beyin alanları istatistiksel olarak kişinin bir evcil hayvan sahibi olup olmadığını da ortaya çıkarıyor. Bu alanlar, evcil hayvan sahiplerinde evcil hayvan sahibi olmayanlara kıyasla daha aktif.
Çalışmada, sevgiye yönelik beyin aktivasyonları duygusal anlamda nötr hikayelerle de kontrol edildi ancak bu hikayelerde pek bir şey olmuyordu. Örneğin, otobüs penceresinden dışarı bakmak ya da dalgınca diş fırçalamak gibi sıradan olaylar anlatılıyordu. Her "sevgi hikayesi" profesyonel bir aktör tarafından okunduktan araştırmacılar sonra katılımcılardan her duyguyu on saniye boyunca hayal etmeleri istedi.
Bu, Rinne ve ekibi için sevgiyi araştırma yolundaki ilk girişim değil. Aralarında Juha Lahnakoski, Heini Saarimäki, Mikke Tavast, Mikko Sams ve Linda Henriksson'un da bulunduğu ekip, insan duygularına dair bilimsel bilgimizi derinleştirmeyi amaçlayan birkaç daha çalışma yürüttü. Ekip, bir yıl önce deneklerin bedensel sevgi deneyimlerini detaylandıran bir araştırma yayınladı ve çalışma da en güçlü fiziksel deneyimlerinin yakın olunan insanlar arasındaki ilişkilerle bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
Sevginin sinirsel mekanizmalarını anlamak, yalnızca sevginin doğası, bilinç ve insan ilişkisi üzerine felsefi tartışmalara katkı sağlamakla kalmayacak. Araştırmacılar, çalışmalarının bağlanma bozuklukları, depresyon veya ilişki sorunları gibi durumlarda ruh sağlığını sağlamak için kullanılan yöntemleri de iyileştireceğini umuyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ P. Rinne, et al. (2024). Six Types Of Loves Differentially Recruit Reward And Social Cognition Brain Areas. Cerebral Cortex. doi: 10.1093/cercor/bhae331. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 18:47:22 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18472
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.