Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Evrimin “Daha Büyük” Bir Amacı Olabilir mi?

10 dakika
3,736
Evrimin “Daha Büyük” Bir Amacı Olabilir mi? Lluís Real/Getty Images
Tüm Reklamları Kapat

Yaklaşık 25 yıl önce, 20. yüzyılın en büyük biyologlarından biriyle aramda geçen bir konuşma garip bir şekil aldı.

Biz de dahil olmak üzere çeşitli türlerdeki yakın akrabalar arasındaki özgecilik (fedakarcılık, altruizm) modellerini açıklayan "akraba seçilimi" teorisi ile bilinen William D. Hamilton'la konuşuyordum. Bu ve diğer ufuk açıcı fikirler, Hamilton'a modern Darwinci sosyal davranış anlayışında önde gelen seçkin düşünürler arasında bir yer edindirdi. Richard Dawkins, 1976 yılında yayınladığı çığır açan "Gen Bencildir" kitabının önsözünde, fikirleri kitabının temelini oluşturan Hamilton’a ve sosyal biyoloji alanından diğer üç "baskın figür"e şükranlarını sundu.

Michigan Üniversitesi'nde, o sırada Oxford’dan izinli olan Hamilton'la röportaj yapıyordum. Kamera kayıttaydı. Evrimsel psikoloji hakkında bir kitap yazmak için araştırma yapıyordum ve amacım bu konuda bir belgesel hazırlamaktı. Ne yazık ki belgesel hiçbir zaman çekilmedi ve Hamilton 2000’lerin başında öldü. Onunla yaptığım röportajın kasetini buluncaya kadar kimse röportajı izlememişti.

Tüm Reklamları Kapat

Röportaj sırasında Hamilton'u felsefi konulara çekmeye çalışıyordum ancak o bir süre sonra beklediğimden de ileriye gitti: "Dini nitelikli bir nihai iyinin var olduğu, evrim teorisinin bize anlattıklarının ötesine bakıp nihai iyinin ne olduğuna dair telkinleri kabul etmemiz gerektiği düşüncesine oldukça açığım.

Bunu büyük bir evrimsel biyoloğun söylemesi alışılmadık bir şeydi ama en alışılmadık kısma hâlâ sıra gelmemişti. Hamilton, İngiliz aksanıyla devam etti: "Bunu dünya dışından müdahaleci bazı manipülatörlerin olası varlığı şeklinde detaylandırabilirim ancak bu bizi tartışmanın genel konusundan çok fazla uzaklaştırır.

Öyleydi belki fakat bu da en az tartışmamızın konusu kadar ilginç geliyordu. Demek istediğinin biz insanların habersiz olduğu bir tür “metafizik amaç” olup olmadığını sordum. Şöyle yanıt verdi:

Evet, evet. Çok hoşuma giden ve eğlenceli bulduğum bir evren teorisi var. Bu teoriye göre Güneş sistemindeki Dünya gezegeni, Dünya dışında bir yerlerde yaşayan varlıklar için bir tür hayvanat bahçesidir. Kurabilecekleri en iyi, en ilginç deney düzeneği ise şu: Dünya gezegeninde, gerçekten ilginç o karakterleri -bir şeylerle uğraşıp duran insanları- üretecek şekilde bir evrim düzeneği kurmak ve oturup deneylerini seyretmek. Bu varlıklar deneylerine hiç müdahale etmiyorlar, böylece yaptığımız hemen her şey doğanın yasalarına uygun oluyor. Ama ara sıra tam olarak yolunda gitmeyen bir şeyler görüyorlar, eğer kendi başına bırakırlarsa bu hayvanat bahçesi kendi kendini imha edecek hâle geliyor. Dünya dışı varlıklar duruma el atıp bazı küçük şeyleri değiştiriyorlar. Belki de bunlar, dindar insanların bu denli vurgulayarak bahsettikleri mucizelerdir. Ben bunu eğlenceli bir biçimde anlattım. Ancak bence bu, göz ardı edilmesi çok zor olan bir hipotez.

Bunun yayınlandığını düşünsenize! Manşet şöyle olurdu: “Dünyaca Ünlü Bilim İnsanı Mucizelerin Gerçek Olabileceğini Söyledi!” Manşetin altında ise şöyle bir ekleme yapılıyor: “Dünya dışı varlıkların bunda bir rolü olabilir.”

Tüm Reklamları Kapat

Eğer amacımız sadece tıklanma sayısını arttırmak olsaydı böyle bir manşet atabilirdik. Ancak Hamilton’un söylediğinin felsefi önemini kavramak istiyorsak, başka bir yol izlemeliyiz. Mucizelere odaklanmak yerine, “daha büyük bir amaca”, yani Dünya üzerindeki yaşamın, bir anlamda onun dışında bir şeyden kaynaklanan bir anlamı olduğu fikrine odaklanmalıyız. Ve (felsefi önemine bakmadan mümkün olduğunca çok sayıda tıklama elde etme umuduyla) bunu liste formunda düzenleyerek, Hamilton'un dolaylı olarak çürüttüğü birkaç yanılgıyı göz önüne sermeliyiz. Bunları “Evrim ve Amacı Hakkındaki Üç Büyük Mit” olarak adlandırabiliriz.

Bir numaralı mit: “Daha büyük bir amaç” vardır demek, bir bakıma “tuhaf güçlerin” iş başında olduğu anlamına gelir.

Bilimsel bakış açısına sahip insanlara Dünya’daki hayatın daha büyük bir amacı olduğunu düşünüp düşünmediklerini sorduğumda, genelde hayır derler. Onlardan görüşlerini açıklamalarını istediğimde, evet demenin genellikle bilimsel dünya görüşünden uzaklaşarak doğaüstü varlıkların gerçek olma ihtimalini ya da en azından bilimsel ölçümlerin ötesindeki tinsel etkenleri kabul etmek anlamına geldiğini düşündükleri ortaya çıkar. Ama Hamilton’un düşünsel deneyinde bunun böyle olması gerekmez.

Uzaylıların tuhaf olduğunu düşünebilirsiniz ama onlar tuhaf bir güç veya doğaüstü varlıklar değillerdir. Onlar, bizim gibi fiziksel varlıklardır. Teknolojileri o kadar gelişmiştir ki müdahaleleri bize mucizevi görünebilir (birçok akıllı telefon uygulamasının büyük büyük dedelerime görünebileceği gibi) ama bu müdahaleler aslında bilim yasalarıyla uyum içerisindedir.

Daha da önemlisi, Hamilton’un uzaylılarının en başta hayata nasıl “amaç” yüklediğini soracak olursanız, cevap, birkaç milyar yıl önce Dünya’ya kendiliğinden çoğalan basit materyaller yerleştirerek ve bunu kendilerini eğlendirecek bir şey hâlini alacağından emin bir şekilde (ki bu senaryoda onları eğlendirecek şey hayatın amacı oluyor) somut bir davranışla yaptıkları olacaktır. Bu da bizi şuraya götürür;

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

İki numaralı mit: Evrimin bir amacı olduğunu söylemek, onun doğal seçilim dışında bir şey tarafından kontrol edildiğini söylemektir.

Bu kavram yanılgısını düzeltmek bir nevi ilk kavram yanılgısını düzeltmenin doğal bir sonucudur ancak yine de açıklamaya değer: Evrim bütünüyle mekanik, maddesel bir süreç olsa dahi yani evrimin tek kaynağı doğal seçilim olsa bile, evrimin bir amacı olabilir. Sonuçta saatlerin de saatçiler tarafından verilen bir amacı vardır, hep doğru zamanı göstermek. Saatler de tamamen mekaniktirler. Tabii ki, evrimin bir amacı olması gerektiğini öne sürmek, evrimin bir anlamda bir yere, yani amacını gerçekleştirmeye doğru gittiğini öne sürmek demektir. Bu da bizi şuraya götürür:

Üç numaralı mit: Evrimin bir amacı olamaz çünkü bir doğrultusu yoktur.

Evrimin esasen doğrultusuz olduğu fikri yaygındır, bunda biraz da evrim kavramının popülerleşmesini sağlayan kişilerden Stephen Jay Gould’un bu izlenimi yaratmak için çok uğraşmasının payı vardır. Benim ve başkalarının öne sürdüğü gibi, Gould en iyimser görüşle konuyu saptırmaktadır. Yine de, Gould bile her şey göz önünde bulundurulduğunda evrimin çok daha karmaşık varlıklar yarattığını kabul etmiştir. Bazı evrimsel biyologlar daha da ileri gidip evrimin eğer yeterli zaman verilirse bizim kadar akıllı hayvanlar yaratabileceğini söylemişlerdir.

Aslında bu fikir, Hamilton’un söylediği üzere, uzaylıların evrimi “gerçekten ilginç karakterler olan insanları üretecek” şekilde “düzenlemiş” olabilecekleri ifadesinde gizlidir. Hamilton’un senaryosunun bu kısmı uzaylılar tarafından hiçbir müdahale gerektirmez çünkü o, doğal seçilimle evrimin yeterince süre verildiğinde oldukça zeki yaşam formları üretebilme olasılığının olması bakımından bir çeşit doğrultusu olduğuna inanır. (Daha net konuşmak gerekirse, röportajın diğer kısımlarında açıkça söylediği gibi, Hamilton insan türlerinin kendi başına ortaya çıkma olasılığının olmadığını, ilk zeki türlerin bize benzemesinin kaçınılmaz olmadığını söyleyecektir.)

Bu üç mitin çürütülmesiyle birlikte, felsefi olarak özgürleştirici nitelikteki şu sonuçla baş başa kalıyoruz: Evrimin bir amacı, bir çeşit hedefi (felsefecilerin “telos” olarak adlandırdığı şey) olması ihtimalini, Darwinci görüşten kesinlikle uzaklaşmadan, doğal seçilimin evrimin kullandığı tek araç olduğu inancını terk etmeden ve modern, bilimsel bakış açısına sahip bir insan kimliğinizden vazgeçmeden benimseyebilirsiniz.

Evrimin bir amacı olduğunu destekleyenlerden olmaktan hâlâ bir rahatsızlık duyuyorsanız, bilimle bağdaşan bütün teleolojik senaryolarda uzaylıların yer almadığını belirtmeliyim. Aslına bakılırsa bazı bilim insanları doğal seçilimin hiçbir akıllı varlık tarafından aşılanmamış bir amacı olduğunu öne sürüyorlar.

Bu senaryo fizikçi Lee Smolin’in “kozmolojik doğal seçilim” teorisinin bir versiyonundan ortaya çıkmıştır. Smolin bizim evrenimizin kendisinin de bir çeşit evrimin ürünü olabileceğini düşünür: Belki evrenler kendilerini kara delikler sayesinde kopyalayabilirler, böylece zamanla -çok uzun zamanla- fiziksel yasaları gittikçe daha çok kopyalanmaya elverişli olan evrenler elde edersiniz. (Belki evrenimizin kara delik yaratmakta bu kadar iyi olmasının da sebebi budur!) Smolin’in teorisinin kozmolog Edward Harrison ve matematikçi Louis Crane tarafından geliştirilenler gibi farklı şekillerinde, akıllı canlılar teknolojileri kara delik üretebilecek noktaya ulaştığında bu kopyalamada rol oynayabilirler. Böylece kozmolojik doğal seçilim yoluyla fiziksel özellikleri akıllı yaşama daha elverişli evrenler elde edersiniz. Bu evrenin fiziksel sabitlerinin hayatın oluşumuna izin verecek biçimde “ince ayarlanmış” olduğu şeklindeki çok tartışılan fikir de belki böyle açıklanabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Crane, “meaningoflive.tv” adlı sitemdeki son söyleşilerden birinde bana şunu söyledi:

Bu senaryoda insan hayatı -bireysel hayatlardan ziyade bir bütün olarak bahsediyorum- tıpkı tavuk yumurtasının bir amaca sahip olması gibi bir amaca sahiptir. Tavuk yumurtasının amacı tavuk yaratmaktır.

Crane burada sözcükleri alelade kullanmıyor. Bazı düşünürler hayvanların doğal seçilim tarafından verilen bir amaçları olduğunu (genlerini yaymak) söylemekten çekinmiyorlar. Yani eğer biyolojik evrim kozmolojik doğal seçilimin bir ürünüyse, savunulabilir nitelikte bir amaca sahiptir ve biz o amacın parçasıyız.

O zaman listemize bir madde daha ekleyelim:

Tüm Reklamları Kapat

Dört numaralı mit: Evrimin bir amacı varsa bu amaç akıllı bir varlık tarafından aşılanmış olmalıdır.

Bununla birlikte, mevcut söylemin ilginç bir özelliği, bilimsel bakış açısına sahip bazı kişiler arasında, dünyamızın akıllı bir varlık tarafından yüklenmiş bir amacı olabileceği düşüncesine açık kişilerin sayısının artmakta olmasıdır. Bahsettiğim “simülasyon” senaryolarında, görünürde somut bir niteliğe sahip olan dünyamızın aslında akıllara durgunluk verecek bir bilgisayarın projeksiyonu olduğu ve gezegenimizdeki evrim de dâhil olmak üzere evren tarihimizin, çok zeki bir programcı tarafından yazılan bir bilgisayar algoritmasının göz önüne serilmiş hali olduğu savunulmaktadır.

Belki buna gülebilirsiniz, fakat 2003'te Oxford Üniversitesinden filozof Nick Bostrom, bir simülasyonda yaşıyor olmamızın epey mümkün olduğu düşüncesinin arkasındaki bazı nedenleri ortaya koyan bir makale yayınladı. Bu simülasyon hipotezi itibarlı destekçiler kazandı. Hayden Planetaryumu’nun yöneticisi ve Amerika'nın fiilen ödüllü gökbilimcisi Neil DeGrasse Tyson, bu hipotezi makul bulmaktadır. Vizyoner bir teknoloji girişimcisi olan Elon Musk, "temel gerçeklikte" yaşadığımıza dair neredeyse hiçbir ihtimal olmadığını söylüyor. The New Yorker, bu yılın başlarında "iki teknoloji milyarderi"nin, ki Musk'ın onlardan biri olup olmadığını söylemedi, “bizi bu simülasyondan çıkarmaya çalışmaları için bilim insanlarını gizlice işe alacak kadar ileri gittiğini" belirtmişti.

Sanırım bu biraz daha zaman alacak. Bu arada bir ironiyi de şuraya not etmek istiyorum.

Daha büyük amaç argümanı bu şekilde, yani "daha büyük amaç" ifadesini içermeyecek şekilde öne sürüldüğünde ve metafizik bir senaryo yerine teknolojik bir senaryo olarak kurgulandığında entelektüel açıdan saygın kabul ediliyor. Bunu reddedecek çok fazla kişi olmayacaktır demek istemiyorum. İnsanların bunu hangi koşullar altında reddedeceğinden bahsediyorum. Bostrom makalesi eleştiri oklarının hedefi oldu, ancak bunların çoğu bu fikrin tamamen delice olduğunu düşünenlerden değil, bir simülasyonda yaşadığımız ihtimalinin yüzde 50'den epey az bir olasılık olduğunu düşünen insanlardan geldi.

Tüm Reklamları Kapat

Bostrom'u dikkate alan aynı kişilere yanaşır da insan bilincinin algılayamayacağı bir Tanrı’nın varlığından bahsederseniz, çoğu bu fikri düşünmeden reddeder. Ancak simülasyon hipotezi bir Tanrı hipotezidir: Hayranlık uyandıran bir gücün zekâsı, üzerine tahmin yürütebileceğimiz ancak tam olarak anlayamayacağımız nedenlerle evrenimizi yarattı. Bu zekânın hâlen var olduğunu varsayarsak, bir bakıma bizim gerçeklerimizin dışında, duyularımızın ötesinde bulunan ve yine de muhtemelen dünyamıza müdahale etme gücüne sahip bir zekânın varlığını kabul etmiş oluruz. Teoloji, başka bir isim altında "seküler" söyleme girmiş demektir.

Şahsen, buna itirazım yok. Bana göre bilimsel bir çağda bile daha büyük bir amaç tartışmasına saygı duyulmalı. Bu, özellikle simülasyon senaryosunu veya uzaylı senaryosunu veya kozmolojik doğal seçilim senaryosunu kabullendiğim anlamına gelmez. Fakat, biz Dünyalıların dahil olduğu bu deneyin bir anlamı olduğundan, bir şey tarafından aşılanan bir amacı olduğundan, ve şu an için o şeyin ne olduğunu belirleme umudumuz olmasa bile, deneyin anlamı konusunda tahmin yürütecek zeminin mevcut olduğundan şüphelenmek için yeterli sebep olduğunu düşünüyorum. Bu konuyu başka bir yerde ayrıntılarıyla incelediğimden, daha büyük bir amacın bir hipotez olarak sunulabileceği ve hipotezin lehine yahut aleyhine kanıtların sayılabileceği ayrıntılarına girmeyeceğim. Fakat şunu söyleyebilirim ki amaca yönelik gördüğüm kanıtlar sadece biyolojik evrimin doğrultusunu değil, aynı zamanda teknolojik evrimin doğrultusunu ve bunun yönlendirdiği daha geniş bir toplumsal ve kültürel evrimin, bizi avcı-toplayıcı gruplardan birbirine bağlı bir küresel topluluğa taşıyan evrimin doğrultusunu içermektedir. Ve bu amaç eğer bu doğrultuyu sürdürmeyi, yani gerçek bir küresel topluluk haline gelmeyi içeriyorsa o zaman ahlaki bir ilerlemeyi de içeriyor gibi görünüyor. Öncelikli amacımız, aksi takdirde insanları etnik, ulusal, dinî ve ideolojik olarak bölebilecek hizipçilik psikolojisini aşmaktır. Bu da demektir ki, Amerika Birleşik Devletleri’nde ve yurt dışındaki son siyasi ve sosyal gelişmeler ışığında, yapmamız gereken çok şey var.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 4
  • Tebrikler! 3
  • Merak Uyandırıcı! 3
  • Bilim Budur! 2
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • İnanılmaz 1
  • Umut Verici! 1
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 08/12/2024 06:39:04 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5324

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Kategoriler ve Etiketler
Tümünü Göster
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Ara Geçiş Türleri
Grup
Kilo
Buzul
Dinozorlar
Türlerin Kökeni
Sinir
Habercilik
Önyargı
Uçak
Çocuk
Diyet
Safsata
Dna
Allah
Moleküler Biyoloji Ve Genetik
Epistemoloji
Dişler
Evrim Tarihi
Uzun
Carl Sagan
Çeviri
Endokrin Sistemi
Etimoloji
Kedigiller
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
R. Wright, et al. Evrimin “Daha Büyük” Bir Amacı Olabilir mi?. (2 Şubat 2018). Alındığı Tarih: 8 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/5324
Wright, R., Baybağan, H. C., Ölez, Ş., Çakır, . (2018, February 02). Evrimin “Daha Büyük” Bir Amacı Olabilir mi?. Evrim Ağacı. Retrieved December 08, 2024. from https://evrimagaci.org/s/5324
R. Wright, et al. “Evrimin “Daha Büyük” Bir Amacı Olabilir mi?.” Edited by Şule Ölez. Translated by Hasan Cihat Baybağan, Evrim Ağacı, 02 Feb. 2018, https://evrimagaci.org/s/5324.
Wright, Robert. Baybağan, Hasan Cihat. Ölez, Şule. Çakır, . “Evrimin “Daha Büyük” Bir Amacı Olabilir mi?.” Edited by Şule Ölez. Translated by Hasan Cihat Baybağan. Evrim Ağacı, February 02, 2018. https://evrimagaci.org/s/5324.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close